Tuttuğum şorta şöyle bir bakıp geri yerine astım. Çok giyecek şeyim olduğu için hiçbir şeyim yokmuş gibi geliyordu.
"Azra!"
"Efendim!?" Evin kapısı gürültüyle kapandığında kaşlarımı çatıp odadan çıktım.
"Ne oldu Çağan?"
"Hiç, ne yapıyorsun?"
"Valiz topluyorum. Demiştim ya sana yarın uçağım var diye." Dediğimle bir aydınlanma yaşayınca omzumu duvara yasladım.
"He iyi. Yemek söyleyelim mi dışardan bir şey yoksa evde?"
"Var aslında mutfağa bak beğenmezsen söylersin." Odama geçerken o mutfağa ilerlemişti.
Elbiselerimi valizin bir kenarına yerleştirip çekmeceden bikini ve mayolarımı çıkardım.
Yatağın üstünde onları tek tek elerken kapıda beliren Çağan ne yaptığımı sorgulayan bir bakış attı.
"Sence kırmızı mı beyaz mı?"
"Çöpe gidecek olanı mı seçiyoruz?" Gözlerimi devirip ikisini de valize attım.
"Hayır valize gidecek olanı. Bir sürü para saydım ben bunlara sence çöpe atar mıyım?"
"Bilmem seni yeni yeni tanıyorum." Elindeki tabakta ne vardı onun?
"Ne yiyorsun?"
"Taze fasülye pilav. Yalnız cidden çok lezzetli eline sağlık."
"Afiyet olsun da ayakta yeme git mutfağa hadi." O mutfak yerine gelip yatağımın üstüne oturunca gülüp işime devam ettim.
"Kaç gün kalacaksın?"
"Bir hafta. Sen ne zaman gidiyorsun?"
"Bende yarın gideceğim. Öğlen uçağım var." Kafamı sallayıp onu onaylarken o bardağındaki kolayı yudumlayıp yemeğini yiyordu.
"Babanla aranız düzeldi mi? Gece geç gelmişsin herhalde duymadım. Sabahta geç uyanmışım."
"Annem konuşmuş sanırım daha sakindi. Bırakmayınca mecbur geç geldim."
"Aman düzelsin de belki onların yanına geri dönersin." Allahım lütfen öyle bir şeyin imkanı olsun.
"Valla şu an ihtimal dahilinde gözükmüyor ama olursa söylerim."
Bu beni üzer ama.
Telefonum çalınca ona bir dakika işareti yapıp açtım.
"Efendim tatlım?"
"Azra kaç tane mesaj attım neredesin?"
"Valiz hazırlıyordum duymamışım bir şey mi oldu?
Bu hayatta açıklama yaptığım iki kişi vardı. Düşününce anlamak zor değildi tabi. Babam ve annemden bahsediyordum.
"Yok kızım merak ettim. Topladın mı valizini?"
"Evet anne." Bakışlarım abajurumla uğraşan Çağana değince gözlerimi devirdim.
"Tamam uçağa binmeden önce haber ver oralarda da dikkat et kendine."
"Tamam sizi seviyorum görüşürüz."
"Seni fazla rahat bırakıyorlar."
"Hayır sadece kendi ayaklarımın üstünde durmamı istiyorlar o kadar." İki tane şort atıp makyaj ve bakım çantamı attım valize.
Akşam olmuştu ve uykum vardı. Sabahta erken kalkmam gerekiyordu o yüzden birazdan yatacaktım.
"Hadi çık duş alıp yatacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
Chick-Lit"Ben hayatta seninle aynı evde kalmam!" burnumu havaya dikip sinirle söylendim. Saçımı başımı yolacaktım şimdi sinirden. "Bende sana çok meraklı değilim ama mecburuz." Ya da bir dakika neden onun saçını başını yolmuyordum ki? ©️Tüm hakları saklıdır.