"Azra, Azra uyan." Duyduğum fısıltıyla gözlerimi açarken hızlıca doğruldum.
"Anne! Ne oldu?"
"Baban uyudu şimdi, hadi çıkar Çağan'ı." Kafamı sallayıp onun gidişini izledim.
Resmen babamın uyumasını beklerken uyuyakalmıştım ya.
Yatağın diğer tarafında uyuyan Sıla'yı uyandırmadan yavaşça kalktım yataktan. Banyoya sessizce girdiğimde Çağan'ı uyurken buldum.
Boynu tutulacaktı ya.
"Çağan, canım uyan hadi." Kolunu dürtüp ona seslenirken bir anda gözlerini açmasıyla korkup geri çekildim.
"Azra baban uyudu mu?"
"Evet hadi seni çıkaralım buradan." Beni onaylayıp ayağa kalkınca "Önce yüzünü yıka kendine gel." Dedim.
Kendimden biliyordum sersem gibiydim şu an.
Havluyla suratını kurulayıp bana baktığında gülümsedim.
"Özür dilerim bizimkiler, yani biliyorsun kendi evinden kaçırıyorum resmen seni." Belimden tutup beni kendine çektiğinde banyo dolabına yaslanmıştı.
"Güzelim burası benim kadar senin de evin. Bak ben evimde seni bırakıyorum. Tekrar evime dönmek için en güzel sebep sensin. Evim sensin." Bu kadar romantik olması tansiyonumu düşürüyordu.
"Sen çok değiştiğinin farkındasın değil mi?" İstemsizce gülümseyip ellerimi boynuna sardım.
"Azra etkisi sanırım, ben de inanamıyorum kendime." Gülüp dudaklarıma yaklaştı.
Ona kısa bir öpücük hediye edip elimi tutmasına izin verdim.
Önde ben arkada o çıktık odadan. Arabanın anahtarıyla cüzdanını aldıktan sonra ince montunu da aldı üstüne. Ayakkabılarını giyip bana baktığında kapıyı iyice çekmiştim dışarı doğru.
Saçlarıma öpücük bırakıp bana sarıldığında kollarımı sardım ona.
"Yarın şirkete gelir gelmez yanıma uğra. Seni seviyorum."
"Tamam uğrarım. İyi geceler Çağan." Gülümseyip peşinden baktım asansör gelince "Hadi gir içeri."dedi.
Elim kalbimin üstünde içeri girdiğimde babam onlara verdiğim odadan çıkıyordu.
Kapıyı hızlıca kapatıp mutfağa geçtim. Elime geçen ilk bardağa su doldururken telaştan iki ayağım bir pabuca girmişti.
"Azra bana da bir bardak su versene."
Kendi elimdeki bardağı ona uzattığımda "Neden uyumadın sen?" Diye sordu.
"Uyuyordum da su içmek için kalktım baba."
"Anladım. Otur bakalım konuşalım biraz."
Aha şimdi mi sorguya çekecekti. Çok erken değil miydi ya?
Sandalyeye oturup karşıma oturmasını bekledim.
"Evin güzelmiş. Bir daha buradan ayrılma okula da yakın zaten."
"Yanınıza taşınmamı istemiyor musun yani?"
"Hayır haftada bir gelirsin işte. Burada düzen kurmuşsun kendine sürekli bozma hayatını."
"Teşekkür ederim baba." Elini tutup gülümsedim.
Elindeki su bardağını masaya bırakıp elimi sıktı destek vermek için.
"Hayatında biri var değil mi?" Bir anda öksürmeye başlayınca kafasını iki yana sallayıp bardağı önüme koydu.
RESMEN TÜKÜRÜĞÜMLE BOĞULUYORDUM!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
ChickLit"Ben hayatta seninle aynı evde kalmam!" burnumu havaya dikip sinirle söylendim. Saçımı başımı yolacaktım şimdi sinirden. "Bende sana çok meraklı değilim ama mecburuz." Ya da bir dakika neden onun saçını başını yolmuyordum ki? ©️Tüm hakları saklıdır.