Bölüm Şarkısı Çağan'dan Azra'ya..
Karışıklık.
Kafamın içindeki karmaşadan kurtulup gözlerimi açamadığım gibi hemen yanı başımda bana yalvaran sevgilime cevap da veremiyordum.
Tüm bedenim gerim gerim gerilmiş acımın kaynağına odaklanmıştı sanki. Kolumdaki yanmanın aksine karnımda büyük bir acı vardı. Cidden canım yanıyordu.
"Azra, gidiyoruz bebeğim güvendesin." Ellerimi sıkıca tutan ele sarıldım. Karnıma uygulanan baskı acıyı biraz hafifletirken nefes almaya çalıştım.
Bedenim bir çeşit şoktaydı sanırım. Çağan'dan koparıldığımı hissettim. Güçlükle gözlerimi açarken elini bırakamadım.
Sanki elini bıraksam kaybolacakmışım gibi hissediyordum.
"Dikkat edin, yavaş olun." Çağan ve Sıla'nın peş peşe sesleri kulağıma ilişirken açabildiğim gözlerimle Çağan'a baktım.
"Çağan." Hemen yanı başımda olduğundan fısıltımı duyarken, yutkunup sıkıca tutuşmuş ellerimizi ayırıp yanağına çıkardım ve gözyaşını sildim parmak uçlarımla.
"Ağ..ağlama."
Yatırıldığım sedye hızla hareket edip ambulansa yerleştirilirken acıyla inledim.
"Canı yanıyor." Çağan'ın bağırtısıyla birlikte ismimi bağıran birkaç ses daha duydum.
Biri annemdi, diğeri sanırım Aynur teyze. Kimin ne dediğini anlayamıyordum bir de başımdaki hemşire konuşup duruyordu.
Gözlerimi yummadan son kez baktım sevdiğim adama. Sanırım çok bile dayanmıştım.
"Güzelim, iyi olacaksın." Çağan ellerimi tutup öperken gülümsemeye çalıştım.
İyi olacaktım tabi. Bu böyle bitemezdi.
-Çağan-
Hızlı adımlarla sedyeyle birlikte ameliyathaneye koşarken kalbim ağzımda atıyordu sanki. Azra dakika geçtikçe solan teniyle endişemi arttırırken ameliyathane kapısından geçtikleri an yol boyunca bırakmadığım elini bırakmak zorunda kaldım.
İçinde olduğumuz koridorda adım sesleri artarken yavaş bir şekilde duvara tutunup yere çöktüm. Şimdi ne olacaktı?
Ellerimdeki kana bakarken ağladığımı omzuma konan ellere kadar fark etmemiştim.
"Kardeşim?" bakışlarımı ellerimden çekmeden onlara cevap verdim.
"Efendim?"
"İyi misin?" tek kaşım hafifçe kalkarken boğazımı temizleyip başımı kaldırdım. Yanağımı silip ayağa kalkarken karşı koltuklarda oturmuş ağlayan annemlere baktım. Babamlar polislerle konuşuyordu zaten.
"Ya daha geç gelseydim?"
"Kardeşim."
"Onu size emanet ettim. Her şeyi biliyordunuz, Duygu ya onu kaçırsaydı ben ne yapardım o zaman? Nasıl gözünüzün önünden ayırırsınız?"
"Tuvalete gitmiş bizde ortaklarla görüşüyorduk bir anda oldu biliyorsun." Selim'in dediği şeyle zorla güldüm. Hala gözyaşlarım dökülüyordu.
Ağlama demişti ama kolay mıydı?
Canım yanıyordu resmen, benim yüzümden başına gelmeyen kalmamıştı.
"Çağan." Kemal amca donuk bakışları ve sert yüzüyle yanımıza ulaştığında yüzümü kurulayıp ona baktım. "Duygu hastaneye kaldırıldı. Babası da ifade veriyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
Literatura Feminina"Ben hayatta seninle aynı evde kalmam!" burnumu havaya dikip sinirle söylendim. Saçımı başımı yolacaktım şimdi sinirden. "Bende sana çok meraklı değilim ama mecburuz." Ya da bir dakika neden onun saçını başını yolmuyordum ki? ©️Tüm hakları saklıdır.