PERESTİŞ

58

Çağan

Düğünün yapılacağı Köşk'e Azra'dan önce geldiğim için ağır adımlarla içeri girip çalışmalara göz atmaya başladım.

Herkes buradaydı zaten. Bizden daha hevesli oldukları kesindi bu düğün mevzusuna.

Ben Azra olsun yeter diyordum ama herkes tutturmuştu düğün de düğün diye.

Beni fark eden organizatör elindeki işi bırakıp yanıma gelirken gülümsedim.

"Azra hanım gelmeyecek mi?"

"Birkaç dakikaya burada olur." Ona biraz uyumasını söyleyip şirkete geçmiştim ama inşallah uyumuştur.

"Anlıyorum, biz Azra hanımın seçtikleri doğrultusunda ilerlemeye devam ediyoruz."

"Harika, bizim yapmamız gereken bir şey var mı?"
"Şimdilik yok Çağan bey." Gülümseyip yanımdan uzaklaşınca bir tane sandalye çekip oturdum.

İnsanlar koşturup duruyordu zaten. Getirilen kahveyi içil etrafı gözetlerken omzuma sarılan ellerle gülümsedim.

Yanağıma bırakılan öpücükle gerginliğim tamamen giderken elimi arkaya atıp onu kendime çektim.

"Sevgilim."

"Geç mi kaldım çok?" Yanağını öpüp onu yanımdaki sandalyeye oturturken sorusunu cevapladım.

"Ben erken geldim sadece." Masadaki suyu hızlıca içerken nefesini üfledi.

"Evden çıkamadım bir türlü temizliğe başlayınca bırakılmıyor." Demek ki uyumamıştı.

Gözlerimi devirip kolumu omzuna attım.

"Niye uyumadın?"

"Aslında yatıyordum, sonra perdenin altındaki tozu fark ettim. Biz o evde yaşıyoruz Çağan ya öyle bırakamazdım." Bu dediğine gülerken organizatör başımızda dikilmeye başlamıştı.

"Azra hanım hoş geldiniz, biz beğendikleriniz doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz bugün pastayı seçeceksiniz isterseniz gelen firmalarla görüşmeye başlayabilirsiniz."

"Tamam Derin ve Sıla geldi mi?"

"Hayır efendim."

"Onlar gelince başlasak olur mu?"

"Olur tabi ayarlarım ben hemen." Teşekkür edip kadını gönderirken Azra mekana göz atmaya başladı.

"Sanki fazla mı şey?"

"Ney?"

"Şatafatlı."

"Sen beğenmişsin güzelim" yüzüne düşen saçı kulağının arkasına sıkıştırdım.

"Annemler ne gösterse güzel dedim ondan oldu galiba. Görgüsüz demesinler bize sonra." Bu dediğine gülerken Ayşin hanımı çağırdı.

"Buyurun." Kadın o kadar güler yüzlüydü ki sanırsın sabahın köründe uyanmamış.

"Ayşin hanım biz acaba daha sade bir düzenleme mi yapsak bu çok abartılı duruyor."

"Nerelerde değişiklik yapmak istiyorsanız hallederiz daha vaktimiz var." İkisi kalkıp alanda dolaşmaya başlarken kapıdan giren arkadaşlarıma el salladım.

"Kardeşim niye tek kaldın sen?" Kızlar da Azra'yı görür görmez o tarafa yönelince cevaplarını aldılar.

"Mekanı çok abartılı buldu Azra o değişecek galiba."

"Güzel aslında." dedi İlker masadaki yaprakları havalandırıp tekrar yere bırakırken.

"Bence de abartılı." Omuz silkerken süslenen masada değişiklikler yapılmaya başlandı.