59

7.2K 453 31
                                    

"Sizin sevgilinizin torpiliyle girdiğiniz  şirkete ben kendi emeklerimle geldim. Yani üstten bakışlarınızı kendinize saklarsanız sevinirim Azra Hanım."

Kaşlarımı çatıp toplantı odasında tam çaprazımda oturan kadına baktım. Odada sadece ikimiz kalmıştık. Hem düğünle hem işlerle o kadar yoğun bir dönemdeydim ki etrafımda olup bitenler umurumda değildi.

"Anlamadım ne demek istiyorsunuz?"

"Bakışlarınız diyorum, beni rahatsız ediyor."

"O zaman bakışlarımın değdiği yerde olmazsınız Müge Hanım. Bunun için yapacak bir şeyim yok."

Çizimleri masanın üstünden toplayıp defterimi elime alırken son lafımı söyledim.

" Ha torpil meselesine geleceksek eğer, ben bölümümü birincilikle tamamladım. Bu şirkette staj gördüm, yani mesleğimi kendi tırnaklarımla kazıyarak kazandım. Sevgilime gelince kaderin bana bir hediyesi Çağan. Sizin dilinizi uzatamayacağınız bir konumdayım. Bakışlarım neden size değsin ki? Bana yardımcı olmak için bu şirkete alındınız bir haftada bu neyin özgüveni anlamış değilim?" meydan okuyan bakışlarımı ona sunarken kapı açıldı.

Bu yardımcı meselesi gündeme gelince ben sadece asistanın yeterli olacağını söylemiştim. Çünkü düzenli bir şekilde ilerleyince sorunsuz hallediyordum. Düzene ihtiyacım vardı sorunlu insanlara değil.

"Azra Hanım Çağan bey odanızda sizi bekliyor, ne diyeyim?"

"Geliyorum Gül sana zahmet şunları getirir misin?" defterimle bilgisayarımı alıp çizimleri gösterdim ona. "Tabi efendim."

"Size iyi günler Müge hanım." cevap vermesini beklemeden topuklu ayakkabılarım üstünde dimdik çıktım kapıdan.

Kimse haddini bilmiyordu, neyi nasıl yaptığım hakkında en ufak fikri yoktu ama dili zehir saçabiliyordu. Ne güzel ya!

"Sevgilim." Çağan koltuğumda dönmeyi bırakıp ayağa kalkarken gülümsedim. Kollarını belime sarmıştı bile.

"Canım."

"Neyin var iyi misin?"

"İyiyim, midem bulanıyor biraz."

"Bir şeyler yedin mi?" Kafamı iki yana sallarken beni sandalyeye yönlendirip dizlerimin önünde çöktü.

"İyi değilsen bu fotoğraf işini sonra da halledebiliriz,hı?"

"Yok ya gidelim çıksın aradan."

"Tamam o zaman önce yemek yiyelim sonra gideriz." Havalar büyük bir istikrarla soğukken ben kış gelini olma yolunda hızla ilerliyordum.

Cidden tepemize bir kar yağmayacaktı düğün günü sanırım.

"Kimler oradaymış biliyor musun?"

"Sadece çok yakın arkadaşlarımız. Aile fotoğrafları düğünden önce çekilecekmiş galiba."

"Evet Aynur anneyle de öyle konuşmuştuk. Tamam o zaman çıkalım mı?" Beni onaylayınca kabanımı ve çantamı alıp uzattığı elini tuttum.

Şirkette son dönemde büyük bir hareketlenme vardı. Çağan önderliğinde birkaç şirketle ortaklık kurmuş pazar alanımızı genişletmiştik ve şimdi yurtdışında adımız duyulur hale gelmişti.

Biz iyi bir ikiliydik bence.

Çalışanlara selam vere vere asansöre ilerledik. Herkesi düğüne davet etmiştik. Aynur anneyle annem bizimkiler Rize'den döndüğünden beri davetiye işleriyle meşguldü.

PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin