Heeellüğ! Bölüm sonuna bir şey yazmayacağım o yüzden bitince bölümün nasıl olduğunu siz söylersiniz, hadi öptüm çok muaaah❤️
Gözlerimi zorlukla açtığımda yüzümü buruşturup etrafa baktım.
Senkronize bir şekilde öten cihazlardan bakışlarımı çekip odada gezdirirken ağzımdaki maskeye uzanıp çıkarmıştım.
Ne olmuştu?
Ve herkes neredeydi? Çağan, kızlar hepsi iyi miydi?
Kaşlarım çatılırken boğazımın acısını yutkunarak hafifletmeye çalıştım.
"Azra hanım?" Hemşire olduğunu düşündüğüm kadın heyecanla yanıma ulaşırken yatağımın köşesindeki bir düğmeye bastı.
"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz, üç gündür uyuyordunuz?"
"Üç gün mü?" Öksürmeye başladığımda ıslattığı pamukla dudaklarımı nemlendirdi. Cidden o kadar iyi gelmişti ki.
"Boğazlarınız tahriş olmuş olabilir. Merak etmeyin ameliyat gayet başarılı geçti. Doktorunuz bilgi vermeye gelecek birazdan. Ben de çıkıp ailenize haber vereyim."
"Çağan burada mı? İyi değil mi?"
"Sizin durumunuz kötüleyince ortalığı ayağa kaldırdı ama dün geceden beri daha sakin. Zamanında siz daha çok zorluk çıkarmıştınız bize." Kadının dediğine gülümsedim hafifçe.
O odadan çıkarken biraz kıpırdanmaya çalıştım ama acıyla nefesim kesilince inleyip kolumu tuttum.
"Bu ne şimdi?"
"Azra.." Kapıdan gelen sese dolu gözlerimle döndüğümde Çağan endişeyle yanıma ulaşmış yanaklarımı kavramıştı büyük elleriyle.
"Güzelim ne oldu, bir yerin mi ağrıyor? Ağrı kesicin bitmiş hemşireye söyleyelim hemen." Sıla odadan çıkarken ben Çağan'ı sakinleştirmek için damar yolu takılı elimi elinin üstüne bıraktım.
"İyiyim, kıpırdayınca kolum acıdı sadece. Sen iyi misin asıl neler olduğunu hatırlamıyorum yaralanmadın değil mi?"
Yanaklarımı silerken kafasını iki yana salladı.
"Sen uyanana kadar yaşayan bir ölü olduğumu unutursak iyiyim güzelim. Kimse yaralanmadı, Duyguda hak ettiğini buldu. Artık iyiyiz, daha iyi olacağız."
Burnunu boynuma gömerken başımı hafifçe ona çevirip yavaşça sarıldım tek elimle. Nasıl korkmuştum ona bir şey olacak diye.
"Uyanmışsınız." Çağan kafasını benden uzaklaştırırken dudaklarını alnıma değdirip ayağa kalktı.
Doktor ve birkaç hemşire odaya doluştuğunda biri yatakta oturur pozisyona gelmem için yardımcı oldu.
Hafif bir sızı olan kolum ve karnım hariç iyiydim. Dağılan saçlarımı Çağan kulağımın arkasına sıkıştırırken gülümseyip teşekkür ettim.
Büyük bir bardak su da içmiştim. Doktor son kontrolleri yaparken birkaç gün burada kalacağımı söyledi.
Aman ne hoş!
"Ondan sonra da evde tedaviniz devam edecek bu süreçte kendinizi yormamanız gerekiyor." Onu onaylarken beni normal odaya taşıyacaklarını söylediler.
"Kocaman yatakla gitmem, sandalye falan yok mu ya?" Odanın kapısındaki arkadaşlarım beni onaylarken İlker elindeki sandalyeyi bir sağa bir sola sürerek koridorda gözüktü.
Hemşire serumu yanımda götürmem için ayarlarken dudağımı ısırıp ayaklarımı yataktan uzattım.
Çağan önümde eğilirken "Yürüyebilirim." Desem de canımı yakmadan kucağına almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
Chick-Lit"Ben hayatta seninle aynı evde kalmam!" burnumu havaya dikip sinirle söylendim. Saçımı başımı yolacaktım şimdi sinirden. "Bende sana çok meraklı değilim ama mecburuz." Ya da bir dakika neden onun saçını başını yolmuyordum ki? ©️Tüm hakları saklıdır.