Duygu
Önümdeki manzarayı izlerken etrafımdaki hareketliliği önemsememeye çalışıyordum.
İçinde bulunduğum bina 72 katlı bir gökdelendi ve ben bu binanın 56.katında önümde kusursuz bir İstanbul gecesi manzarasıyla baş başa kalmıştım.
Yani evdeki çalışanları saymazsak.
"Duygu hanım, arkadaşınız geldi." Kafamı ağır hareketlerle kapının girişindeki eve getirildiğim ilk gün gördüğüm kıza çevirdim.
"Kim?" Babam izin vermezdi ki birinin gelmesine.
"İrem hanım." Kaşlarım çatılırken gelmesini söyleyip ayağa kalktım.
"İrem, hayırdır bu saatte?"
Heyecanlı bir şekilde hızlıca yanıma gelirken bir adım geri çekildim.
"Ne oluyor?"
"Gördüklerine inanamayacaksın. Normalde medyaya yansıtacaktık ama yasaklandı ben de kimse görmese bile senin görmen gerektiğini düşündüm."
Bilgisayarı açıp ortadaki sehpaya bırakırken koltuklara geçip oturdum.
"Kiminle ilgil.." gördüğüm şeyle sesimi kesip videoya odaklandım.
"Ne, neden tartışıyorlar?"
"Şu şirketteki ajan mevzusu. Çağan Azra'yı suçluyormuş."
Azra Çağan'a hızlıca bir tokat attığında gözlerimi yumdum.
"Aptal! Ona nasıl tokat atar?"
"Çağan onu sinirlendirmiş olmalı. Hem suçsuz olduğunu biliyorsun. Bir insan seni böyle bir şeyle suçlasa ne hissederdin?" İrem omuz silkip kızların getirdiği sudan içti.
"Ne olacak peki şimdi?"
"Çağan'ı bulmam lazım." Yerimden kalkıp telefonumu aldım elime. Özkan'ı arasam bile ulaşamıyordum. O yüzden ondan vazgeçtim ve en yakın eski arkadaşımı aradım.
"Ne var? Çabuk söyle yemek yiyeceğim."
Derin homurtu halinde bir ses çıkarırken boğazımı temizleyip konuştum.
"Benim, Duygu."
Karşı taraftan tek bir ses gelmezken devam ettim.
"Seni affediyorum. Azra ile hiç konuşmamışsın gibi arkadaşlığımıza devam edebiliriz. Ama bir şartım var."
"Senin şartlarını da seni de şimdi varya. Kızım sen hastasın,hasta! Duydun mu beni?" Kaşlarım çatılırken onu dinlemeye devam ettim.
Aptal ne sanıyordu kendini?
"Git tedavi ol önce. Azra Çağan'ı terk etti diye bizim arkadaşlığımız bitecek mi sanıyorsun? Hem sen kimsin de beni affedecekmişsin be?"
Telefonu yüzüme kapatınca sinirle koltuğa fırlattım.
"Aptal!"
"Kimdi o?" İrem'in sorusuyla ne diyeceğimi düşündüm. Şimdi bir de cemiyete rezil olamazdım.
"Önemsiz biri."
"Pekala o önemsiz kişiyi boşverip ne yapacağını düşünmen lazım."
"Çağan'ı bulamazsam eğer Azra'nın işini bitireceğim. Aramıza tekrar girmesini istemiyorum eninde sonunda Çağan benim olacak."
Masadaki içeceğimden bir yudum alıp gülümsedim.
Bekle beni sevgilim..
Azra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
Literatura Feminina"Ben hayatta seninle aynı evde kalmam!" burnumu havaya dikip sinirle söylendim. Saçımı başımı yolacaktım şimdi sinirden. "Bende sana çok meraklı değilim ama mecburuz." Ya da bir dakika neden onun saçını başını yolmuyordum ki? ©️Tüm hakları saklıdır.