47

9.7K 769 64
                                    

Bu şarkıyı dinleyin bence çünkü benim için çok büyük anısı var❤️

Çağan

Dolaptan aldığım papyonu şık bir hareketle bağlayıp aynadaki aksime baktım.

Azra olsa kendime aşık olduğumu ima ederdi yine. Gülüp saatimi koluma takarken eve yerleştirdiğim adamlarımdan en iri yarı olanı kapıyı çaldı.

"Çağan bey?"

"Efendim Murat?"

"Araç hazır, ne zaman çıkacaksınız?" Saatimi kontrol ettim. Akşamki etkinliğe yetişmem gerekiyordu bir şekilde. Azra'yı yalnız bırakamazdım.

"Birazdan çıkacağım." Adam beni onaylayıp odadan çıkarken Kemal amca ve babamı görüntülü aradım bilgisayarımdan.

"Çağan?"

"Baba merak ediyordum da Duygu'nun bu eve gelmeyeceğine eminiz değil mi?"

"Evet de sen neden takım elbiseyle dolaşıyorsun?" İkisi de kaşlarını çatınca gülümsedim.

"Azra'ya gözükmeyeceğim ama onu tek başına bırakamam. Duygu ne yapabilir bilmiyoruz sonuçta."

"Kızımdan kurtulmayı hedefliyor." Kemal amca sinirle bunu söyleyince kaşlarım çatıldı.

"Bunu nereden.."

"İçeride adamlarımız var artık oğlum. Halit beni oldukça şaşırttı." Babam Halit amcayla konuşmuş ve durumu Duyguya yansıtmadan kendi aramızda halletmiştik.

Fakat Duygu durmamakta ısrarcı olunca biz de böyle bir yöntem bulmuştuk. Onu Zafer kazandığını düşündüğü anda yerle bir edecektik.

Halit amcanın bu detaydan haberi yoktu tabi ama o kızı hastaneye yatırmamız şarttı.

Bir insan çocuğu bu durumdayken ona destek olmalıydı evet ama iyi yönde destek olmalıydı.

Onu bir eve kapatıp dışarıyla bağını kesmesi ama eline telefon vermesi zerre kadar mantıklı değildi.

"Azra'ya zarar veremez. Etrafında bir sürü koruma ile geziyor sonuçta."

"Ama korumalar etkinlik boyunca yanında olmayıp etrafa dağılacak. Her türlü sıkıntı yaratılabilir. Eğer Halit bey ona yardımcı olursa iş daha da büyür."

İkisi birbirine baktıktan sonra Kemal amca devam etti. "O yüzden buraya gelmen daha mantıklı Çağan. Onu ikna edebilirsin belki."

"Tamam yola çıkıyordum zaten gelişmelerden beni haberdar edin." Odadan çıkıp hızlı adımlarla aşağı inerken telefonumu cebime attım.

"Murat!"

"Buyurun Çağan bey."

"Eve girdiğimde çekilen görüntüleri magazine servis edecek birkaç kişi bul. Özellikle Duyguya haber uçuran kişinin görmesini sağla."

"Tamam efendim merak etmeyin."

Onu burada bırakıp yanımda ona benzeyen iki kişiyle yola çıktım.

Biri aracı sürerken diğeri hemen yanında oturuyordu. Kafamı arkaya yaslayıp Azra'ya mesaj attım. İki günde özlemiştim resmen.

Bana bir fotoğraf atıp meşgul olduğunu söyleyince gülümsedim. Anlaşılan hala hazırlanamamıştı.

"Çocuklar acele edelim. Geç kalmak istemiyorum."

Bu adamları da babam ayarlamıştı ama bir nebze iyi de olmuştu.

PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin