Çağan'ın kolundan kafamı kaldırıp elimdeki anahtarla kapıyı açarken o saçlarımdaki tokayı arıyordu.
"Bir sürü tel toka var kafamda, bırak ben hallederim."
"Normalde de güzel zaten neden bu kadar uğraşmışlar ki?" Kapıyı açıp ayakkabılarımdaki bağcıkları açmak için eğilirken Çağan tarafından durduruldum.
"Ben yaparım." Elbisemin eteklerini tutup ona yardımcı olurken omzuna tutundum.
"Çok yoruldum yine." Ayakkabılarımı kenara atıp kendi ayakkabılarını da çıkarırken odaya giden koridora döndüm.
"Uyuyacak mısın?"
"Hayır, sen?" Belime sarılıp beni yakalarken kafasını iki yana salladı.
İkimizde üstümüzü değişmek için odalarımıza girerken siyah bir tayt ve uzun tüy kadar hafif siyah kazağımı giydim.
Saçlarımdaki tokaları çıkarırken kapı çalınca "gel." dedim.
"Yardım edeyim mi?" Yorulan kollarımı indirip başımı onaylar anlamda salladım.
Çağan saçlarımdaki tokaları tek tek çıkarıp başıma masaj yaparken omzuna yaslandım.
"Sanırım en sevdiğim saatler bu." Elimi kaldırıp yüzüğüme bakarken Çağan'da elini hemen yanına getirdi. Çenesini omzuma yaslarken "Seninleyken yaptığım hiçbir şeyi sevmemezlik yapmadım sanırım." Dedi.
"Bir zahmet." Ona dönüp gülerken kapının art arda çalmasıyla kaşlarım çatıldı.
"Birini bekliyor muyduk?" Gözlerim saate kayınca şaşırdım.
Gerçekten geç olmuştu.
"Bilmiyorum güzelim yanlış olmuştur belki." Çağan kalkıp kapıya giderken peşine düştüm elimle saçlarımı tarayarak.
Bu saatte misafir kaldıramazdım cidden.
"Ooo Çağan bey." Duyduğum sesle Çağan'ın omzunun üstünden kimin geldiğine baktım.
"Duygu ne işin var burada?"
"O ne demek öyle? Normalde böyle demezdin sen?" Kolunu benim sevgilimin omzuna atarken elindeki içki şişesini salladı.
Sarhoştu bir de.
"Duygu tekrar soruyorum ne işin var burada?" Kız dudağını büzüp etrafa bakarken gözleri benimle buluştu.
Çağan kolunu omzundan itmişti ama onun duracağı yoktu sanırım.
"Sen! Yılan!" Çağan'ı itip bana yaklaşırken şaşkınlıkla ittim onu. Bu da neyin nesiydi böyle?
"Sen yaptın. Her şey senin suçun."
"Neyi ben yaptım, ne saçmalıyorsun Duygu? Sarhoşsun kendine gel." Çağan onu tutarken birbirimize baktık.
Ne yapacağını şaşırmıştı.
"Sen beni ondan uzaklaştırdın. Çağan'ı büyüledin, kandırdın. Tam bir yılansın. Onunla evleneceğini mi sanıyorsun cidden? BUNA İZİN VERECEĞİMİ Mİ SANIYORSUN?"
Makyajı gözyaşlarıyla birlikte akarken Çağan onu tutup benden uzaklaştırdı.
"Duygu saçmalamayı kes! Azra'yı seviyorum. Sen nasıl benim sevdiğim kadına karşı böyle konuşuyorsun asıl, derdin ne?"
Derdin ne mi? Ay cidden anlamamış mıydı bunun derdinin ne olduğunu dalga mı geçiyordu?
"Derdim sensin gerizekalı. Sen benim her zaman yanımdaydın. Çocukluktan beri birlikteyiz. Biz evlenecektik. Sen beni sevecektin ama bak, ne yaptın? Bana ne yaptığını görüyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
ChickLit"Ben hayatta seninle aynı evde kalmam!" burnumu havaya dikip sinirle söylendim. Saçımı başımı yolacaktım şimdi sinirden. "Bende sana çok meraklı değilim ama mecburuz." Ya da bir dakika neden onun saçını başını yolmuyordum ki? ©️Tüm hakları saklıdır.