18

19.3K 1.1K 85
                                    

Alnımı kaşıyıp mutfakta bir ileri bir geri yürürken balkondan duyduğum kahkaha sesleri hiç hayra alamet değildi.

Hadi annemi anlıyordum babam zor adamdı e Aynur teyzeye ne oluyordu? Kocasıyla oğlunu terk edip bende kalmaya gelmiş hanımefendi. Olaya bak.

Evin yarısı oğlunun al tepe tepe kullan diyemedim tabi.

Ben bütün şans kotamı bu evi bulduğum gün kullanmıştım zaten. Elimdeki çay tepsisiyle birlikte yanlarına çıktığımda ikisi de susup bana bakmaya başladı.

"Hanımlar muhabbetiniz bol olsun. Ben çıkıyorum.

"Bu saatte nereye kızım?"

"Cidden nereye tek başına Azra?" yahu sanki önceden beş başıma gidiyordum.

Ben hep tektim. En başından beri. Babam beni böyle yetiştirmişti tek başıma da ayaklarımın üstünde durmayı bilmem için.

Tamam bazen pes edesim geliyordu ama direniyordum işte. Kolay kolay pes etmeyecektim.

"Yeni bir ev için çok çalışmam lazım Maria hanım. Hatırlatırım terk edip buralara geldiğiniz kocanız beni hala yurtta kalıyorum sanıyor."

"Hayır ayrı eve çıktığını söyledim çoktan." şaşkınlıkla mutfağa attığım adımımı balkona çevirdim.

"Ne demek o? Babam aramadı beni."

"Neden arasın Azra? Konuştuk ben hallettim. Ama seni Rize'ye bekliyor beraber gideceğiz bir süre kalacaksın." kafamı anında sallarken onu onaylamak zorundaydım.

"Tamam tamam gideriz."

Yanlarından kalkıp odama geçtim. Üstüme beyaz sıfır kol bir gömlek giyip koyu kotumu bacaklarımdan geçirdim.

Saçlarımı hızlıca tarayıp hafif bir makyaj yaptıktan sonra ayağıma giyeceğim hafif topuklu sandaletlerim ve çantamla kapıdaydım.

"Şarkı söyleyerek kazandığın parayla geçinemezsin Azra."

"Biliyorum anne. Ama hatırlatırım ek gelirim sizsiniz bir de devlet bursu." Gülümseyip yanaklarını öptüm ikisinin de.

Aynur teyze de gülümserken üstüme kısa deri ceketimi giymiş kapıdan çıkmıştım.

"Hadi dikkat edin."

"Asıl sen dikkat et." El sallayıp beni uğurladıklarında kapıya çağırdığım taksi beni bekliyordu.

Gideceğim yeri söyleyip arkama yaslandığımda gülümsedim. Her ne olursa olsun bugün arkadaşlarım orada olacaktı ve ben ilk defa çılgınlar gibi eğlenmek istiyordum.

Ayağımdaki hafif topuklu siyah sandaletlere baktım. Önleri kapalı olduğu için kalbimi çalmıştı bir kere.

Sabahtan beri tek tük bakabildiğim telefonumu elime aldım. Bir sürü mesaj vardı.

Çağan'dan.

Gözlerimi devirip merakla mesajları açarken ona haksızlık ettiğimi biliyordum.

Çağan: Sinirin geçmedi mi hala?

Azra?

Annem evi terk etti. Sana gelmiş olma ihtimali yüzde kaç?

İkinizi de kaybettim.

Özür dilerim.

Beni affedip bir şans daha versen?

Her şeye baştan başlasak?

Azra lütfen.

Lütfen.

Ekranı kapatıp camdan dışarıyı izlemeye başladım.

PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin