PERESTİŞ

8

Çağan

Elimdeki şarap şişesiyle birlikte asansöre yönelirken boynumdaki kravatı gevşettim.

Yorulmuştum bugün. Babam sanki özellikle beni yoruyordu. Adamın garezi var tabi.

Akşam dışarı çıkamayayım diye şu saate kadar çalıştırmıştı beni.

Asansör bizim katta durunca cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım.

Salondan yükselen kahkahalar kaşlarımı çatmama sebep olurken birinci maddeyi Azra'nında öğrenmesi gerekecekti anlaşılan.

Ben bile isteye eve kız getirmiyorum sonuçta.

Mecburen elimdeki şarapla salona yöneldim. Fakat gördüğüm görüntü hiç normal değildi.

"Anne!"

"Oğlum hoş geldin."

Bu ikisi ne yapıyordu? Azra gülümseyerek kaş göz yapınca elimdeki şişeyi sehpanın üstüne bırakıp anneme sarıldım.

"Geleceğinden haberim yoktu."

"Sabahtan geldim Azra kızım bırakmadı." Azra'yla bakışlarımız kesişince gülümsedi.

Saçlarına ne yapmıştı bu kız?

"İyi yapmışsınız. Ben üstümü değişeyim o zaman keyfinize bakın siz."

"Çağan ben tişörtlerinin yerini değiştirdim göstereyim mi?"

"Olur hayatım. Annecim keyfine bak hemen döneriz."

Azra'yı belinden itekleyip salondan çıkartırken elime dolanan saçlarına baktım dikkatle.

Odanın kapısını kapatırken mırıldandım.

"Saçlarına ne oldu senin?"

"Ne olmuş?" Ellerini saçlarına atıp önüne getirdi.

"Ay Çağan şimdi konumuz bu mu Allah aşkına?" Yatağımın üstüne oturup bağdaş kurunca gülüp "Annemi neden göndermedin?" Diye sordum.

"Vallahi hiç gidesi yoktu. Bende dışarı çıkmadan önce eve uğrarsın diye bir şey demedim. Kadın direk nişanlısı sensin değil mi diye girdi mevzuya. Şaka gibi!" Kendini arkaya atıp yatağıma devrildiğinde kendime eşofman ve tişört çıkardım.

"Ne dedin peki? Yani ne konuştunuz?"

"Şu an senin bana deli gibi aşık olduğunu sanıyor olmalı. E sen evde olmayınca bol keseden salladım bende." Kıkırdayıp doğruldu.

"O değilde çok iyi kadın ben yalan söyleyemem yani kusura bakma"

"Kızım dünya kadar yalan söylemişsin zaten."

"Şu dünyadaki tüm yalan kotamı babama karşı kullanıyorum ben ya! Bir kişi daha çıkarma başıma."

"Tamam kapat gözlerini."

"Odadan çıkıyorum direk hadi çabuk ol."

Gözlerini devirip odadan çıkarken gömleğimin düğmelerini açıp tişörtü geçirdim üstüme.

Allah bilir nasıl bir aşk hikayesi uydurmuştu.

-Azra-

Elimdeki salata kasesini de masaya bırakırken Aynur hanım gülümseyerek geldi yanıma.

"Azra, bana dürüst ol tatlım Çağan seni üzmüyor değil mi?"

Dürüstlük siz geldiğiniz an kapı dışarı edildi Aynur teyzecim.