69|Rose: Tiranın (önceki) hayatı-1

319 34 3
                                    

İlkbahar, yağmur hafifçe çiseler ve tomurcuk vermiş kuru dalların gövdelerine düşer.

Damlalar yapraklara ağır gelir ve ekinler başlarını eğer. Huzur verir, hafif tatlı bir esintiye çiçeklerin kokusu eşlik eder.

Ölü ağaçlar dirilmenin eşiğinde, canlılığın sembolü olan yeşil, parlak bir şekilde ölü çimentoların içinden fışkırmakta. Arabaların uğramadığı asfalt, küçük çim ve bitkilere ev sahipliği yapmakta.

Seyrek bir nüfusa sahip, köyden küçük, az gelişmiş, dağı, taşı ve engin, uçsuz bucaksız gökyüzü.

Bir yapı var. Küçük bir bina. Sözde yetimhane, aslı terk edilmiş çocukların toplanıp yetiştirildiği bir yerdir. Yetimhane adı altında, kayıt alınmamış, bazı illegal işler için, küçüklükten yetiştirilen, sadık köle sisteminin modern hali.

Bunlar kimsesiz olduğu bilinen çocuklardır. Bazılarının hükümette kayıtlı kimliği bile yoktur. Doğum günleri bilinmez ve önemli de değildir.

Her birine birer kod adı verilir.

Bir grup çocukların arasında varlığı bile fark edilmeyen, görünmez bir çocuk vardır. Onun adı, Nanren olarak bilinir. O sadece bir kişidir, sıradan bir kimse. Kendine ait ismi bile bu anlama gelen, adam kelimesidir. Cinsiyet ya da yaş olsun, ne olursa olsun, bir kimse. Sadece insan olduğu bilinen ve hakkında başka bilgi verilmeyen biri. Kod adı ona şunu vurgular, milyarlarca insanlar arasında, sadece bir kimsesin. Herhangi birinin ölümü ya da varlığı kimseyi etkilemediği gibi, haddini bilmeli ve kendini dizginlemelisin.

Aslında bu yetimhane sadece çocukları barındırır. Herhangi bir işe dahil değildir ve burası, asıl yere transfer edilmek adına seçilecek çocuklara sadece geçici bir ikametgahtır.

Kısaca sıradan bir yerden farksızdır.

Lâkin sonradan, seçilmişler ve elenmişler belirlenir. Seçilenler transfer edilir, elenenler ise "yanlışlıkla" ölür, kaybolur ya da şans eseri evlat edindirilir.

Seçilenler itaatkar, eğitilmesi kolay veya esnek zihniyetli yetenekleri kapsar.

Bu sadece basit bir kişisel organizasyondur. Küçük bir yerdir ve buranın varlığından, burada çalışanlar bile bihaberdir.

Yetimhanedekiler burayı yetimhane bilir, organizasyondakiler sadece parayla tutulmuş geçici öğretmendirler ve prosedürde her birinin sıradan bir şekilde eğitimi söz konusudur. İşler, çocuklar geçimini sağlamak için çalışmaya başladığında değişmeye başlar. Bu çalışma ufak görevler halinde, yavaş yavaş zorlaşır ve zamanla basitten zora evrilir.

Nanren, gözünü açtığından beri sokaktaydı. Kendini bildi bileli.

Açtı, yemek bulmak zordu ve kesinlikle iyi imkanlarda yetişmiyordu.

7 yaşındayken buraya geldi.

Burası yetersizdir. Issız ve soğuktur. Sadece belli bir miktar yemek vardır ve dağıtım olmaz. Herkes kendi yemeğini alır, yemek yiyemeyenler zamanla yetersiz beslenerek zayıf düşer ya da açlıktan ölür. Bir bakıma bir sınavdır, hayatta kalma, tuttuğunu koparma sınavı.

"Ah, bu iğrenç böcek de burada, tsk iştahını kaçırıyor"

Birkaç çocuk, zayıf ve çelimsiz çocuğun etrafını sarar ve sözlü şiddet zamanla fiziksel tacize dönüşür. Kargaşanın arasında, uzun, sade giyimli çocuk kalabalığın arasında yılan gibi kıvrılarak ilerler.

Kimseye değmez ya da dokunmaz, gözünün ucuyla baktığında yeşil sisle lekenden zehirli sarımtırak gözler kısır bir şekilde kısılır.

Bir gölge gibidir, hızla aralarından kayarak yemek alanına ulaşır ve alması gereken yiyecekleri, en gösterişsiz şekilde alarak sessizce oradan kaybolur.

Eternity: Universe of the Dead (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin