38|Girişim (2)

204 22 1
                                    

Ertesi gün sersemlemiş bir şekilde ayıktı ve bir süre aptalca sadece gözlerini kırpıştırdı. Hareket ettiğinde bir şeylerin yanlış olduğu hissiyle aniden tüm vücudu kaskatı kesildi.

Çıplak üst gövdesi bir anda üşümüş ve uyuşmuş gibiydi.

Başını yavaşça indirip neredeyse cildinde açan kırmızı çiçekleri, o lekeleri görünce irkilerek bedeni tamamiyle kaskatı kesilmişti.

Birden dün gecenin sahneleri zihninde belirdi ve tüm kan vücudundan başına aktı. Aşırı kırmızı bir surat ve kaynayan kanı nefesini daha da ağırlaştırdı.

Sağ eliyle yüzünü kapatırken diğer eli yorganı sıkıca sıkıyordu.

Dünyanın en utanç verici anı olabilir, o aslında, o aslında sonunda hiçbir şey olmadığında bile bayılmıştı! Doğru, sadece o heykel kadar keskin ve düz kesilmiş eller göğüsten aşağı inmiş ve karnına ulaştığında Nanren birden tüm vücudundaki hücrelerin uyuşup titrediğini hissetmişti. O an nefesi kesildi ve ardından bilinci gitti. Yani dün, ana aşamaya geçemeden o bayıldı!

Başını çevirdi ve yataktaki diğer boş yere baktı. Gözleri titredi ve bir an dudağını ısırdı. Bu...ondan hoşlanmadı mı..? Bu sonsuz düşüncelere dalamadan soğuk parmaklar dudağını okşayarak çenesini tutup serbest bıraktı. Soluk kokuyu aldığında konuştuğunu duymuştu.
"Kanatacaksın, ısırma" belli ki sadece normal bir cümleydi ama Nanren içindeki hassasiyet ve şefkati sonuna kadar hissediyordu. Tüm kokusu burnunun ucunda oyalanıyordu. Soğuk parmak uçları dudaklarından yayılan bir elektrik misali vücudunu uyuşturuyordu.

Böylece, bu şekilde dudaklarını aralayıp dişlerinin esaretinden bıraktı. Hemen ardından kaygan ıslak bir dil o parmaklarda gezindi. Nanren ne yaptığını bilmiyordu. Sadece içgüdüseldi. Ve bu onu yavaş yavaş daha da ileriye yönlendirdi.

Yun duraksadı ve bedeni gerilmişti. Bir an hareket edemedi ve parmaklarından, sonra da avuçlarından yayılan bir akım hissetti. Gözlerindeki duygular çalkantılıydı.

Dün hangi kafayla ne yaptığını kendisi bile emin değildi. Sarhoştu ve bu onu asla geri tutmuyordu, tam tersine önündeki kişinin her hareketi daha da teşfik edercesine bir büyüleyici etkiye sahipti üzerinde.

Bu şekilde Nanren'in yatakta tek taraflı katledilmesi gerçekleştirildi. Bir çift el acımasızca otlakta koşturan birer at kadar dizginsizdi. Bir sonraki durup dinlenmesi, Nanren'in ağlayıp da omuzlarına halsizce çökene kadar değildi. Hızlı nefeslerleler eşliğinde belli belirsiz iniltili cümleler karıştı. Yavaşça durması için yalvaran kelimeler. Ne yazık ki bu onu teşvik bile ediyordu, en sonunda dayanamayıp ağladığında afallayarak durmuştu.

Ne kadar ileri gidip sert davrandığını anladığında pişman bir şekilde onu ikna etti.

Kulaklarına fısıldayan kelimeler bir süre devam etti ve Nanren bunun tadını çıkaracak durumda bile değildi. Tamamen kendinden geçmiş bir şekilde sert soluklar eşliğinde Yun'un omuzlarına tamamiyle başını dayayıp çökmüştü.

Soğuk nefes kulakları gıdıkladı ve belirsiz bir anlam taşıyarak tekrardan vücudunun uyuşmasına sebebiyet veriyordu. Nanren dün geceyi düşündü. Olayın başlamasının tek sebebi kıskançlığından başka bir şey değildi. Ve bir şekilde olay buraya kadar ilerlemişti...

Gözlerini yorgunca yumdu.

Ah, gerçekten rezildi.

Nasıl bu kadar dayanıksız olabilirdi ?

Sebebi genlerindeki incubus kanı olmalıydı, basit bir dokunuş bile tüm vücudunu titretip onu anında felç edebilirdi.

İncubuslar, doğuştan ilişki adamlarıydı. En şehvetli şeytanlardı ve safkan olmaya gerek yok, sadece bir miktar kan bile onun böylesine çıldırması için yeterliydi. Tüm hücreleri sadece daha da fazlasını istediğini haykırarak deli gibi titriyordu.

Belki ki seyreltilmiş genlerle yavaşça uzak atalarından kalma bir parça, diğer tüm genlerden daha baskındı.

Tek bir dokunuş bile başlı başına tüm vücudunda afrodizyak etkisine sahip olabilirdi.

Tüm vücudu kemiksizmiş gibi önündeki kişiye yaslanmıştı ve Nanren hareket dahi etmek istemiyordu. Sadece dün geceki anılar zihninde yüksek HD görüntülerle tekrar tekrar oynuyor ve utandıkça başını daha da bir boynuna gömüyordu.

-Devam Edecek-

Eternity: Universe of the Dead (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin