85|İki...tane ??

248 20 0
                                    

"Allah kahretsin böyle şansı, yürüyen belalar ayağıma geliyor!"
Limma söylenmesine rağmen rahatsız değil, endişeliydi.

Adamın yaralarıyla ilgilendi, temelde vücudu yeni doğmuş bir bebek kadar kusursuz olsa bile, taşın çizdiği ve toprağın battığı teni pek de iyi görünmüyordu.

Peki...gecenin bir yarısı mezara gitmek için... hangi akla hizmet bu hareketi yapıyordu diye sorulursa ? Bunun sebebi, evinin anahtarını bir şekilde o yakınlarda düşürmesidir ve sonuç olarak dışarıda yatmak gibi hobisi olmadığı gibi tüm eşyaları da cüzdanıyla telefonu da dahili içeridedir.

Geri dönmekten başka seçeneği yoktur. Neyse ki komşusundan fener ödünç alabilmiştir.

Kim bilebilirdi...

Mezarlıkta bu unutulmaz karşılaşmayı yaşayacağını...

Şans cidden onunla dalga geçiyordu.

***

Bir anlık tereddütün ardından telefonu eline aldı. Gücü tükenmiş ve kapanmıştı.

En sonunda pes edebilir ve yarın haber vermesi gerektiğini düşünerek uyuyabilirdi.

***

Yoğun karga tüyünü andıran kiprikleri titreyerek açıldı ve zümrütten daha canlı bir çift yeşimi ortaya çıkardı.

Puslu gözler yavaşça berraklaştı, yerinden doğrularak birkaç saniye odayı taradı.

Bir süre yüzü kızın yüzünde kaldı, ardından boş boş yere bakarak oturdu.

Nerede olduğunu, hala kim olduğunu ve ne olduğunu idrak edemiyordu.

Öldüyse cehennemde olmalıydı, cennet olmasa bile bir ruh olmalı.

Ama apaçık bir şekilde hayattaydı, dahası gözlemleri sonucu bu kız da bir doktordu.

Gözlerinde bir alay parıltısı oluştu.

Belki de her şey kendi hayaliydi. İllüzyonda, kendi kafasında kurduğu gerçeklik sandığı o yerde çıldırmıştı. Çünkü şuanki his, buranın hiç de yok olmuş bir yere benzemediğini söylüyordu.

Belki de kendi kafasında kurduğu senaryodan ibaretti her şey, kıyamet, ölümü ve varlığı denen...Her şey.

Ve belki de şimdi bu doktor gözetiminde, deliler hastanesinin bir köşesinden incelenmek adına çekilmişti?

Söyleyemedi.

Neyin gerçek neyin sahte olduğunu.

Ama bu dezenfektan kokusundan zerre hoşlanmadığı gibi, kisiligine göre burada uslu uslu oturup kızın uyanmasını bekleyecek birisi hiç değildir.

Ayağa kalktı, adım attığı sırada durakladı.

Açık bir bilgisayar ekranı. Uyku modunda ama kilitlenmemiş.

Bir süre ödünç alması gerektiğini düşünerek ilerledi.

Sonuçta içinde bulunduğu dünya hakkında haberdar olmalıydı.

İnternete girdi...

Pek çok haber arasından ilgisini çeken ilk şey kıyametin varlığıdır.

Şaşılacak derecede, kıyametten sonra bile bir şekilde hayattaydı.

Yani...

Kıyamet çoktan anatılmıştı...

Ve kıyamet isminin yanında her daim geçen, bir kahraman gibi anılan o kişi.

Eternity: Universe of the Dead (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin