Eternity: Universe of the Dead (2)

16|Bozulma

Gözlerini tekrar kaldırdı. Sistemle konuşacakken sarsıntı ile bedeni gerildi.

Başını yavaşça pencereye çevirdi.

Adım adım cama ilerledi.

[Yun! Ailen tehlikede!]

Gözleri genişlerken gözbebekleri parladı! Bir sonraki saniye zaten yerinde yoktu, ardında güçlü bir sasrısntı ve esinti bırakarak ortadan kayboldu.

Kedi de ona yetişmekte zorlanmıyormuş gibi çatıdan çatıya atlayarak takip ediyordu. Diğer yandan da iletişim kurmaya devam etti.

[Konumu bildiriyorum...]

[Görünüşe bakılırsa bir bozulma meydana geliyor. Alem çöküyor!]

Yun'un gözleri karardı.

Ölüler Evrenine verilen enerji engellenmeye çalışılıyor. Yanı birileri buranın fişini çekmeye çalışıyor.

Bunun yan etkisi olarak belirli hatalar ortaya çıkmaya başlıyordu!

[Yun! Bozulma sonucu mutasyonlar oluşuyor! Mevcut sayı an itibariyle:7

9

14

21

49

...]

Yun yavaşladı. Bulunduğu konumu veya da çevreyi umursamadan eline havayı toplayarak sıkıştırdı, bir basınç elde ederek bunu bilye boyutuna ulaştırdı. Parmağıyla bilyeyi göğe firlattığında gökyüzünde şiddetli patlama meydana gelmişti!

Şiddetli hava dalgası geldiğinde kollarını çaprazlayarak başını korumuştu. Saçları hızla savruldu. Kısılmış gözleri dik bakışlara sahipti.

Sistem ne kadar sessiz olursa onun o kadar patlamaya hazır olduğunu hissetti. Sakinleştirmek istiyordu ama bir şey de diyemiyordu. Sonuçta Yun Ölüler Evrenine karışılmasını yasakladı ve dalga geçer gibi bu yasa ihlal edilmekle kalmadı, yok edilmeye çalışıldı!

Yun canının peşinde olanlara müsahama gösterecek biri değildi.

"Aileme göz kulak ol" dedikten sonra ayrıldı. Sistem kalakalmıştı.

O sırada Evan şiddetli bir sarsıntı ile uydusundan uyandırıldı. Gözünü şokla açtığında nefes alamayarak boğazına kenetlenen ellere sarıldı.

"Haa-!" Neye uğradığını şaşırdı.

Gecenin karanlığında karşısında parlayan bir çift keskin kan kırmızısı gözler ona dik dik bakıyordu.

Evan: s*ktir!

Gözünden yaş akıyordu, havasızlıktan yüzü morarsa bile karşısındaki kişi mimiğini dahi oynatmıyordu.

"Aaa-" demir gibi boynuna kenetlenmiş eller hareket dahi ettirilemiyordu. Evan kabusa olduğunu düşündü, aksi takdirde bir oyuncak bebek tarafından nasıl boğulabilirdi!

Boğazını bıraktı ve nefes almasına razı geldikten sonra kenara çekilerek dik bir şekilde hareketsizce durdu. Cansız bir heykele benziyordu.

Işıklar açıldı. Kapılar 'tık' sesiyle kilitlenirken sadece birada değil bütün gezegende durum böyleydi.

"Sıkı yönetin ilan edildi!" Tüm şehir hatta uzay bu bildiri ile yankılanıyordu.

"Ne!" Evan yerinden fırlayacağı sırada yere kelepçelendiğini fark etti. Hangi ara?!

Karsısında beliren hologram ile afalladı ve sonra ne olduğunu tahmin etmeye başladı.

"Ne yapıyorsun?" Kaşlarını çattı, bu durumdan hoşnut değildi.

"Halkını yönetemiyorsan bu pozisyona ihtiyacın yok" ona söylenen tek bir cümleydi, gitmeden önce, son sözleri onu şoka uğrattı.
"Bundan sonra yönetimi devralacağım"

Bütün bedeninden kanlar çekildi ve boş gözlerle yerinde durdu.

Bu sefer gerçekten bitti.

Bu artık eşit bir anlaşma değil. Tek taraflı şiddetli bir bastırılma!

Hareket edecekti ama oyuncak bebek önünde ona sabitlenmiş parlayan gözlerle duruyordu.

Yun aşırı olduğunu düşünmedi. Doğrusu içinde bastırılamayan bir öfke kaynıyordu. Aynı sorunların tekrar tekrar onu bulması sinirlerini bozdu.

Daha önceki olay açıkça onun sınırıydı ve bir karşı saldırı olan plan R.O.S.E. dahi sadece yarısı uygulandı ve onlara plandaki gibi ciddi -yokoluşlarını başlatacak- sıkıntıları yaşatmadı.

Bu nedenle bu sefer acımadan direk harekete geçti.

Gezegen ele geçirildi!

Tüm teknolojik aletler, tost makinasından tut oyuncaklara kadar herşey. Kolayca ve basitçe kontrol altına alınmakla kalmadı Yun şimdiden suçluyu araştırmaya başlamıştı bile.

Ve...

Suçlu bulundu.

Daha doğrusu sebep.

Bunun sorumlusu, basit bir alt-yapı sorunuydu. Kısaca burada yaşanan aşırı kesintiler sonucu Ölüler Evreni etkilenmişti.

Yani suçlu.

Ondan başkası değildi.

Yun:...

-Devam Edecek-

Yun: Aşırı mı tepki verdim ?

Sistem:...