Eternity: Universe of the Dead (2)

33|Master Sister (3)

"Böylece, herkes evine yerleşmiş bulunmakta hah ? Öyleyse ilk gün sadece dinlenmek için ayrılabilir" iç çekişle hayal kırıklığıyla başını salladı.

"Lakin, önce-" kurnaz bir şekilde başını kaldırıp çevreyi süzdü. "Önce bir kendinizi tanıtın ha ?" Sesi baştan çıkarıcı derecede uzadı.

Yüzündeki mikrofonu ayarladı ve ritim tutarak önce gözünü kestirdiği hedefe baktı. Dudaklarını yaladı, oh tatlılar her zaman en sona olmalı!

Belki bir yarım saat sürmüştü, en sona tüm odak noktası bu iki ilginç kişiye yöneldi.

"Ah, merhaba idolüm!" Iki kişiye parlak gözlerle bakıp göz kırptı. Bu şekilde enerjiyle bir geri adım atarak devam etti.

"Bilmiyorsunuz, ikinizin ismini başvuru gördüğünde az daha meyve suyunu püskürtüp monitörü bozacaktım!" Kollarını kendine sararak sızlandı "sonra patron beni kovardı! O monitörü de size..hehe" ürpertici bir şekilde gülümsedi.

Yun bir an geri kalanını duymak istemedi.

"Bu sıkıcı~" Alin iki kişinin ifadesiz yüzüne bakarak hamurdandı.

"Öyleyse" bakışları ikisi arasında gidip gelerek heyecanla sordu. "Gerçekten birlikte misiniz?"

Yun başını salladı.

"Hmm" çenesini kaşıyarak sinsi bir ifadeyle açtı ağzını yumdu gözünü!

Yorumdakiler dedi ki "Ah, İşte geliyor!"

"Söyleyin bakım hanginiz aktif, hanginiz pasif haaah?" Ortam bir süre sessizliğe büründü. Nanren kızarmış bir yüzle sessizle başını çevirse bile ona ihanet eden gözleri bu soruyu düşündüğünü belli etti.

"Ah, Ren, hiç dürüst değilsin!" Yorumlar önün halleriyle dalga geçti.

Yun "yorum yok" diyerek soruyu geçiştirdi.

"Tamam, söylemiyorsan öyle olsun" Alin somurttu.

"Ama-" gözle enerjisini geri kazanarak eğildi.

"Oh, bu ne drama! Ailenizden çok acı çektiniz mi?" Dedikodu imasıyla kulağına fısıldasa bile oradaki herkes bu soruyu net bir şekilde yakalamıştı.

Yun bir müddet ona baktıktan sonra "Hayır" dedi.

"Tuhaf, dizilerde öyle olmuyor muydu ha?" Kendi kendine konuşarak bukleleriyle oynadı. "Her neyse, tanıtıma geçelim bebeklerim!" Iki elini yanlara açıp göz kırptı.

Yun "..."
Bu enerjinin ve coşkunun kaynağının ne olduğunu ve nereden geldiğini bir an sormak istedi. Sonra kendine enjekte edip işe yarayıp yaramadığına bir bakacaktı.

Önüne uzatılan mikrofonla hafifçe başladı. "Ben Ji Yun" basit bir tanıtımdı.
Soğuk sesi kışın kar fırtınasının sesi kadar ferah ve netti, buzlu şelaleden akan su kadar berrak. Bir an insanlar kulaklarını kapatıp haykırmak istedi!

"Sen gerçekten Ji ailesinin ikinci prensisin değil mi ?" Alin başını yana yatırarak sordu. Yun bu soruyu ancak başını sallayarak cevapladı.

"Ölmemiş miydin, nasıl hayattasın?"

Bu kız enerjik bir şekilde potları tek tek kırdığının farkına bile varmadan onu soru yağmuruna tutuyordu.

"Yorum yok"

"Kaç yaşındasın?"

"19'a girmek üzereyim" Doğum günü yaklaşıyordu. Eğer ölüm anı olmasa bu yaşta sabit kalmazdı! 3 yıl!

"Saçların doğal mı?"

"Evet"

"Eskiden köklü bir yeraltı çetesinin lideri olduğun söyleniyor?"

"Yorum yok"

"Ahh, pekala-!" Bakışlarını Nanren'e çevirdi.

"Peki, siz ikiniz nasıl bir araya geldiniz?" Bu soru Nanren'eydi, Alin belli ki ümidini Yun'dan kesmişti.

Nanren sakince başını sallayarak "Bu konuda yorum yok" dedi. Ne diyecekti, Yun'un bacaklarına sarılıp neredeyse ağlayacağını? Hayır, hayır, ölse kabul etmezdi!

Alin kaslarını kaldırdı ve ardından haince gülümsedi.

"İlk geceniz nasıldı haa?" Adım adım onu sıkıştırdı. Nanren bedeni kaskatı kesilerek duraksadı. "Deme-! Yoksa siz daha-!" Alin şaşırmıştı ama devamını getirmeden keskin uğursuz yeşili gözler, bakışlar boynuna saplanarak nefesini kesti. Somunda pes ederek soruyu değiştirdi.

"Hıh" somurtarak devam etti. "Nanren, ya da internetteki adıyla Ren olarak biliniyorsunuz. Bu şekilde, terk etme sebebiniz kamuoyu eleştirisinden korumanız mıydı ?"

Muhabirlerin dişleri kaşındı ve sertçe Aline baktılar! Bizim işimizi çalma, demek istercesine!

"Hayır, sadece bundan yoruldum" düz bir ses tonuyla yanıtladı. Sakin görünümü ve ifadesi, Yun onu cilvesiz görünce kaşlarını kaldırdı. Nanren onun yanındayken neredeyse hep şımarık olmuştur.

Alin devam etti "yani, ayrıldın ve onunla oldun ?" Ikisini işaret etti parmakları. Nanren başını salladı. Sonuçta bu yalan değildir.

Yorum alanı anında patladı!

"Öldü bildiğimiz ünlü aktör-"

"Bakın bu masum yüzlü aslında ardımızdan ne işler çeviriyordu-"

Haber sitelerinin başlıkları anında internette ortaya çıkmaya başladı.

***

İçeriye yerleştiler. Bavullarını bir köşeye bırakarak. Program çok uzun değildi ve sadece iki gün sürecek kısa bir şeydi.

Hava kararmaya başlıyordu. Kara bulutlar gökte toplandı ve yağmur damla damla cama çarparak aktı.

Yun kış çayını getirdi, sallanan sandalyeye oturarak büyük camın yanından dışarıdaki yağmur sesinin huzurunu ve dinginliğini dinledi. Nanren'e de bir bardak uzattı. Böylece ikisi, yılların getirdiği uyum ve huzura sahipti. Sanki uzun zamandır birliktelermiş gibi, o yaşlı çiftlerin huzuruyla kaplılardı.

Bu durum diğer çiftlerle kıyaslamadan durulamadı çünkü hemen iki blok ötedeki evde büyük bir yastık savaşı kavgası kopmuş, bu şekilde ev alt-üst olmuştu!

Âlin "..."

Bu niye hayal ettiğinden bu kadar farklı?!

***

Görünen o ki Nanren koltukta uyuyakalmıştı. Yun yaklaştı ve bir süre, bu süre içerisinde daha da belirgin hale gelen yüz ayrıntılarını inceledi. Elbete, uzun zaman önce, ölmeden önce olan o bebek suratına nazaran şimdi saha çok egzotik güzelliğe geçiş yapmıştı...

İnce yorganı üzerine örterken eğildi.

O sırada karga tüyü kadar çok ve yumuşak görünen tüyler kıpırdanarak aralandı ve sarı bir mücevheri çıkardı ortaya. İçinde kırık altın parçaları mevcuttu. Varlığını hissetmiş gibi ona baktı sessizce.
"Çok güzelsin" fısıldasa bile sessiz ortamda yoğun ve bellidir.

Ani iltifatı Yun'u biraz garip kıldı. "Bu yaşlanınca geçecek ve çökecek." Moruklayacağım demenin kibar yoluydu bu.

"Ama o zaman da karizma olursun" Nanren saf ve temiz gözlerle, kusursuz samimiyet ve içtenlikle konuştu. "Yaşlıların da kendine özgü ve olgun bir havası var"

Yun söyleyecek kelimelerini tüketti. En sonunda başından ayrıldı ve diğer koltuğa otururken sordu. "Hangi senaryonun repliği bu?"

Kısa ve ilginç etkileşim, bu zamandan itibaren insanları kıskandıracak uyumla internette izlenme rekorları kıracaktı.

-Devam Edecek-