24|Uğursuz Zihniyet

227 24 7
                                    

Nanren eve dönüp kapıyı kapattı. Gecenin derin denizinden daha karanlık gözler uzun süre duraksadı.

Evde yabancı bir koku hissederek.

Dişlerini gıcırdattı.

O kişi uzun zamandır ortaya çıkmamıştı, ne demeye şimdi birden önlerine çıkıp ikisini rahatsız ediyordu!

Içeriye geçti ve elbette derinden rahatsız olduğu o utanmaz ifadeyle oturan No2'yi gördü.

Bir an kalbinde kıskançlığın keskin ekşliğini hissetti.

Yüzünü buruşturarak ilerledi.
"Neden buradasın?"

No2 tembelce başını kaldırarak onu görmezden geldi, gözlerinde sadece Yun vardı ve bu durum Nanren'i derinden rahatsız etti.

Yun ateş ve barut kokan iki kişinin savaşında ortada olmamak adına biraz geri çekildi.

Sadece anlamlandıramadı. Bir kişi nasıl kendisiyle bu kadar çok çelişebilirdi?!

No2 konuşmadan bir süre önce sessizdi, öyle ki bu fırtına öncesi sessizliği derinden hissettirdi.

"Siz, aileyi görmeye gittiniz"
Gözleri titriyordu, tanrı bilir bunu söylerken sesi ne kadar kısık ve kararsızdı.

Ailesinden ne kadar uzak durmak istediğini en iyi o bilir. Bir veba gibi kaçardı. Ama bu kişiyle, tereddüt bile etmeden gitmişti? Birisi ne denli onu bu kadar değiştirebilirdi ?!

Nanren onun düşüncelerini nasıl bilmez ? Sadece küçümsedi ve cevap vermedi.

No2 hala suskunca başını kaldırıp onu hoş karşılamayan Nanrenle bakıştı.

Bu kişi artık tamamiyle değişmiştir. Geçmişin lağım çukurunda sürünen alçak ve kambur sırtlı kişi değildir. Gözleri çamurlu, nefesi boğuk ya da umutsuzluk ile harmanlanmış o lanetli havası artık silinmiştir.

Başı dik, bakışları parlak ve aslına, daha önce hiç tatmadığı o sükunette bir parça özgüven ile.

Gözbebekleri küçüldü ve şiddetle titreyerek bakışlarını Yun'a geri çevirdi.

Nanren ışıkta kalmış parçasıysa, kendisinin bir o kadar onun gölgesi olduğunu hissetti. Ama bu hoş bir his değildi. Kesinlikle değildi! Hastalıklı hissetti, deli olduğunu düşündü, aslında kendisini kıskanıyordu. Onu öldürmek ve yerini almak istedi.

Dudaklarını ısırdı, içindeki haset kabarıp taşıyordu. Tüm ev tatlı ve bağımlılık yapan Yun'un kokusuyla doluydu ve o bunu reddedemiyordu.

Bir anlamda anlayabilir. Yun gerçekten çekicidir ve cinsiyetinin görünmemesine bile sebep olabilir. Tüm nedenler solar ve geriye parlak ve canlı renklerle ondan izler bırakır.

Bu şekilde...

Sahip olmak istedi.

Kendisinin varlığını, onun onaylamasını diledi.

Hayır aslında sadece...

Sevilmek istedi.

Tam bir ezik gibiydi.

İlk başta ne kadar itici geliyorsa şimdi bir o kadar arzuluyordu.

Ama Yun onu değil Nanren'i seviyor.

Dudaklarını daha da sert ısırarak yüzü solgunlaşmıştı. Umrunda değil! Sonuçta aynı yüz, aynı vücut, aynı kişi değil miydi ?!

Nanren ortadan kaybolduğu sürece ve çok çabaladığı sürece işe yaramayacağını düşünmedi.

Yani lütfen...

Yalvarırım, bana bak olur mu ?

***

Nanren gözlerini kısır bir şekilde kıstı. Önceden ölesiye bu ilişkiyi onaylamayı reddeden No2deki değişiklikleri en derinden hissedebiliyordu. Bu durumda kalbi durgunlaştı ve nefesi hızlandı.

O aslında kendi yerine göz dikiyordu!

Nanren öldürmek istedi.

Ve iki çift göz birbiriyle kesişti. Aynı soluk sarı renkteki uğursuz zehir yeşiliyle loş bir ışık parıldadı.

Yun ortamdaki ağırlaşan kaseti hissederek huzursuz bir şekilde kaşlarını çattı.

-Devam Edecek-

Ahh, okullar açılıyor. Bir an önce bu kurguyu tamamlamak istiyorum~

Eternity: Universe of the Dead (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin