07|Anlaşma

685 84 15
                                    

Enerji tekrar geldikten sonra Yun tatmin edici bir rahatlıkta ifadeye sahipti.

Birilerine sıkıntı mı verdi ?

Umrunda mı?

O ve çevresi sıkıntı gördüğünde ve seçeneği kalmayarak ölümü seçmeye zorlandığında.

Kimin umurundaydı ki ?

İnsanlar unutkandır, en iyisi ise tekrar tekrar hatırlatmaktır.

- Bamm!

Enerji gelince aşırı enerji yüklenmesi sonucu bir bir patlayan makina ve santraller ile zarar %200 katlandı!

Tarihin en büyük gerilemesi!

Birkaç günde oluşan zarar ile, neredeyse 95 uzay döngüsü kadar gerilendi...

Ama bununla kalmayacaktı.

***

"Seni ana karakter yaparım"

Gelir gelmez karşılaştığı teklif karşısında afalladı.

Yun :...

"Gerek yok"

Şansla elde edemeyeceği şeyleri bile kendi emeğiyle kazandı. Uyduruk bir şansa ihtiyacı yoktu...

Evan:...

"Ha ha ha..." kafasını utançla kaşıdı, belli ki odada kendi kendine alıştırma yaparken yakalanmıştı.

Açıkçası bunu nasıl yapacağını da bilmiyordu, Ölüler Evreni bağımsızlığını kazanmışken!

"Unutalım bunu" dedi Evan. Utanmıştı. Ardından derin nefes alarak dilinin ucundakilerini döktü.

"Geri döneceksin değil mi ?"

Yun sorulan sorunun bu olmasını beklemiyordu.

"Evet" dinlendiği süre boyunca. Düşündü. Ölüm belki biraz daha bekleyebilirdi. Ona sunulan bir şans ise, zaman dahi olsa kullanırdı. Her şekilde.

Ama ailesine geri dönmek yerine bir tatile çıkmayı düşünüyor. Yalnız başına. Belki biraz kafasını toplayabilirdi. Ondan sonra ölüm ya da başka işler olsun, herneyse sonra icabına bakacaktı.

"Haah!" Evan elindeki vericiyi masaya yerleştirdi ve "Bu, buradaki gizli sistemin, Sezar'ın işleyişinin ve ayakta durmasının sırları. Gücümüzün ana kaynağı"

Ve böylesine değerli, yokoluşlarını getirecek bir şeyi öylece ortaya attı.

"Anlaşma yapmak istiyorum"

Yun vericiye baktı.

Doğrusu internet altyapısında olduğu sürece tüm bilişim ve bilgiler ellerinin altında. Lâkin istisnalar mevcut. Örneğin sıkı bir şekilde koruma sağlayan bu verici.

İçindeki bilgiler, onların bulunduğu yere ait değildi. Lâkin onların bulunduğu ortamın var olduğu yere aitti. İlla ki işine yarayabilirdi.

"Aynı zamanda bu, Ölüler Evreni yani sizin bulunduğunuz yeri yapan kişiden kalma"

Tek kaşını kaldırdı Yun, işte bunu beklemiyordu.

"İçinde pek çok insanın hafızası ve anısı var. Ölüler Evrenine girmeden önce eklenen. Tarih öncesi kişilerden kalma gibi...

Ama bizim bunlara erişiminiz yok, bunların asıl sahibine dönmesi daha iyi olur gibi" asıl sahibinin kim olduğunu bilmese de.

"Karşılık olarak?" Ne istiyorlardı? Yun sessizce ona baktı.

"Ben...biz...Ölüler Evrenine giriş izninin tekrar açılması"
Tahmin edilebileceği gibi, Yun her şekilde onları kısıtladı.

Ve Evan için bu bir bakımdan da bir testti. Yun'a olan bir deneme. İplerin kontrolü onda mıydı ? Kolayca kabul edip söz verebilir ki yoksa danışması gereken biri mi vardı ? Her şey... kimin oyunu ve uğraşı?

Yun bu basit olayı tek bakışta görebilecek kadar yeraltına hükmetti. "Pekala"

Buna ihtiyacım yok diyecekken sözlerini değiştirdi.

Bu küçük bir kâr da değildi.

"Ölüler Evrenine giriş denetlenecek olsa da...kapılar Bu evren adına tekrar açılacak..."

Bir anda tüm Alemin kanunlarını koyacak bir lider oldu. Lâkin bunun da sorumluluğunu istemiyordu. Her şeyi basitçe yapay zekâlara yıkacak.

Evan'ın elleri titredi.

Elbette. Karşısındaki kişi nefes alabilen bir canlı olarak da dursa, ikisi de insan da olsa konumları ve durumları apayrı.

Dolaylı yoldan, bütün kontrolün ellerinde olduğunu kabul etti.

Elbette.

Evan rahatça nefes verdi, neyse ki gücendirmemişti.

"Öyleyse..güle güle git" Evan ne diyeceğinden de emin değildi ve Yun'un bu karşı saldırısını nasıl durdurur da bilmiyordu.

"Bekle! Sana ihtiyacımız olursa iletişim kurabilir miyiz ?" Yun isterse onları da görmezden gelirdi. En başta sormalı ve eğer imkansız ise umutlanmamalıydı.

Yun bunu ölçtü biçti kafasında tarttı ve başını salladı. Bu işbirliği faydalı olabilirdi. Her iki tarafa da avantaj sağlayacak bir şekilde. Neden olmasın?
"Ama sürekli rahatsız etmeyin" gerekmedikçe beni bulmayın demek istiyordu.

Evan biraz heyecanlı ve parlayan gözleriyle başını salladı.

Yun sonunda gittiğinde sessiz odada boş bakışlarla durmuştu.

Bir süre sonra "Mareşal burada!" denildiğinde. O yaşlı kadın Lizz'in onu tekrar rahatsız etmeye geldiğini anlamıştı.

Aynı gezegende bile değillerdi, neyin nesiydi bu rahatlık samimiyet ?

"Seni küçük Evan! O uyandı ve bana haber vermedin! Nerede o ?" Odaya girmeden yüksek bağırtısı duyuldu önce.

"Tanrı aşkına Lizz, biraz davranışlarına dikkat et!" Evan kaşlarını çatarak ayağa kalktı.

"Nerede o ?" Lizz ise, çipi ellerinden çıkarmak zorunda kalsa bile peşini bırakmamakta ısrarlıydı.

"Gitti bile."

"Seni..!" Yaşlı kadının yüzü öfkeyle kıpkırmızı kesilmişti.

"Gerçekten kurnazsın!" Lizz öfkeyle geldiği gibi hızla ayrıldı.

-Devam Edecek-

Eternity: Universe of the Dead (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin