Bölüm-8

16.5K 736 57
                                    

Asya'dan

Gözlerimi acıtan ışıkla yüzümü buruşturdum. Nerede olduğumu hatırlamaya çalışırken anılar bir bir aklıma düştü. En son yağmurda Ali'nin gelmesini bekliyordum...

Odada tanımadığım bir erkeğin sesi yankılanınca gözlerimi aralamaya çalıştım.

"Uyanıyor dostum."

Karşımda tanımadığım yapılı bir adam ilgiyle bana bakıyordu. Gözlerim odayı taramaya devam ederken çatık kaşlarıyla bana bakan Ali'nin üzerinde durdu. Benim ona sinirli olmam gerekmiyor muydu?

"Kendini nasıl hissediyorsun?" Tanımadığım adamın sesiyle tekrar ona döndüm. Kendimi konuşmaya zorladım ancak boğazımın ağrısı konuşmama çok büyük engeldi o yüzden hafif tebessümümle ona iyi olduğumu anlatmaya çalıştım.

Gözlerinin odağında olduğumu bildiğim Ali her tepkimi ölçerek izliyordu.

"Sen aşağıya inebilirsin!" Sert sesi odada yankılanınca birazdan yiyeceğim azarı düşünerek gözlerimi kapadım.

Kapının kapanmasıyla kendimi daha çok savunmasız hissetmeye başladım.

Odada çıkan tek ses yatağa doğru geldiğini belirten adım sesleriydi. Şuan iyice büzüşmemek için irademi sonuna kadar zorluyordum. Gerizekalı gibi neden dondurucu yağmurun altında durmuştum ki sanki?

"Aç gözlerini!" Kükremeyi andıran sesiyle sıçrasam da korktuğumu belli etmemeye çalışarak sırtımı yatak başlığına dayayıp gözlerine baktım.

"Ne zaman büyüyeceksin sen? Üç yaşında bir çocuk gibi davranmayı ne zaman bırakacaksın söylesene?! O yağmurun altında dururken ne bok düşündün ha?! Bana ceza mı verecektin aklın sıra ?! Konuşsana lan! İki gün boyunca baygın yatacak kadar ıslanırken ne düşündüğünü anlat hadi bana !"

Bağırmaktan şişen damarlarına bakarken umursamaz durmak için tüm gücümü kullanıyordum. Omuz silkerek ağrıyan boğazımı düşünmeyerek konuşmaya çalıştım.

"Kendi suçunu bana mı yıkıyorsun? Beni o yağmurun altında umursamazca bekleten adamı kendimi hasta ederek nasıl cezalandırabilirim ki hem? Dediğin gibi yaptığım salaklıktan başka bir şey değildi." Ardından artık konuşmak istemediğimi belirtir gibi yorganı üstüme çekip ona arkamı döndüm.

Çıkmasını beklerken bir taraftan da dolan gözlerimi zapt etmeye çalışıyordum. Madem onun için önemsizdim o zaman gözyaşlarım da bu adam için akmayacaktı bundan böyle.

Hastalığın verdiği yorgunlukla bilincim kapanacakken kısık bir mırıltıyı andıran sesini güç bela duyabildim.

"Özür dilerim." Ardından odadan çıkıp kapıyı kapattı.

**************

Aşağıdan gelen seslerle gözlerimi araladığımda acıkan karnımla yataktan kalktım. Uzun süredir uyumanın etkisiyle her yerim ağrıyordu. Banyoda işlerimi halledip üzerimi değiştirerek aşağıya indim.

Merdivenlerden inerken çıkardığım sesle salonda oturan Ali ve odadaki tanımadığım o adamın bakışları beni buldu. Onları umursamadan mutfağa gideceğim sırada Ali'nin sesiyle adımlarımı durdurdum.

"Neden yatakta değilsin sen?"

Bu evde yaptığım her şeyin hesabını vermek artık sinirlerimi bozuyordu. Sıkıntıyla oflayıp ona döndüm.

"Acıktım. Müsaade edersen kendime bir şeyler hazırlayacağım?"

Cevabını beklemeden arkamı döndüğümde verdiği cevapla adım atamadım.

"Söyleseydin hazırlardım sana bir şeyler." Bu ses Ali'nin olamayacak kadar yumuşak ve tatlıydı. Tam gardımı indirip ona dönecekken içimde onun yüzünden hasta olduğumu düşündüğü için vicdanını rahatlattığı bir tokat gibi çarptı yüzüme. Tabii ya beni düşünecek hali yoktu ya.!

KEMANCI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin