Bölüm-18

15K 619 95
                                    

Herkese merhaba!! Yeni kapağımız hayırlı olsunnn!! En çok oyu alan oydu yani napıyiiiim 🙆🏻‍♀️🙆🏻‍♀️😂😂Tekrar tekrar teşekkürler canım gecmistengelensen00 ❤️❤️Okul başladığı için belirli aralıklarla bölüm yazamayacağım. Gerçi çok düzenli aralıkla bölüm yazdığım söylenemez ama olsun😂 Kitap kapağı için çok fazla yorum veya oy geldiğini söyleyemem ama yinede yeni bölümü yayımlayacağım ancak şuan elimde bir metin olmadığı için kesin bir şey söyleyemesem de bölüm biraz kısa olacak gibi. Sizi seviyorum oy vermeyi unutmayın❤️🌟

    Asya'dan

    Suratıma çarpan buz gibi suyla ne kadar zamandır kapalı olduğunu bilmediğim bilincim yerine geldi.

    Yaşadıklarım dalga dalga zihnime yayılırken sandalyenin arkasına kalın bir iple bağlı olan ellerimi refleks olarak çözmeye çalıştım. Ancak bu zaten hırpalanmış olan bileklerimi daha çok zedelemekten başka hiçbir işe yaramadı tabii ki.

     Karşımda tıpkı beni kaçırdıkları zamanki gibi kar maskesi takan bir adam az önce suratıma boca ettiği kovayı elinde tutuyordu.

     Daha önceden olduğu gibi sadece oturduğum sandalyenin bulunduğu odada yankılanan yüksek sesle suratımı buruşturdum.

    "Tekrar merhaba Ali'nin küçük oyuncağı. Umarım seni güzel ağırlamışızdır. Yoksa minik sahibin çok kızar sonra." Ardından söylediği çok komik bir şeymiş gibi kahkahalarla güldü.

     "Şimdilik seni çok fazla zarar görmeden bırakacağız ancak çok sevgili eşine iletmeni istediğim bir mesajım var. Lütfen ona 'Bunun bir uyarı olduğunu ve asıl bombanın hiç beklemediği anda ve çok daha büyük bir şekilde patlayacağını söyle.'"

      Ardından ses kesildi ve karşımda ki adam elindeki kovayı yavaşça yere bırakıp arka cebinden çıkardığı iğneyle yavaş yavaş üstüme yürümeye başladı. İçinde ne olduğunu bilmediğim iğneden gözlerimi alamazken aramızda her adımda daha da kapanmakta olan mesafeyle kalp atışlarım iyice hızlanıyordu.

     Boynuma batırılan iğneyle artık tutamadığım gözyaşlarım sicim gibi boşalıyordu.

    Yavaş yavaş uyuşmaya başlayan bedenime ne olduğunu anlamaya çalışırken yanağımda patlayan tokatın etkisiyle sandalyeyle beraber yere devrildim.

    Kar maskeli adam da odadan çıkınca bu depo benzeri yerde tek başıma karanlığa ve soğuğa terk edildiğimi ve uyuşan bedenim yüzünden yapabildiğim tek şeyin Ali'nin beni bir an  önce bulabilmesi için dua etmekten başka bir şey olmadığını biliyordum.

    Durduramadığım göz yaşlarımla birlikte ağzımdan tek bir şey çıkıyordu.

    "Lütfen..."

    Saatlerin geçtiğini düşündüğüm bir zaman sonra ağlamam durmuştu ve kaçırıldığım andan beri yaptığım tek şeyi yapıp Ali'yi düşünüyordum. Son kavgamızı, bana olan davranışlarını düşündükçe diyecek çok fazla şeyim olmasına rağmen beni bundan korumaya çalıştığını ve ondan başka hiçkimsenin beni kurtaramayacağını biliyordum... Belki günler, belki saatler önce nefret ettiğim ve ondan kurtulmak uğruna ne çok şeyi feda edeceğimi düşünürken şimdi onun beni bulup bana yardım etmesine muhtaçtım. Başka farkettiğim ve kimseye itiraf edemediğim diğer şey ise onu delicesine özlüyordum. Bu duygunun ne zaman kalbimde yer ettiğini bilmiyordum ancak ona sarılmaya, sesini duymaya, beni güvende hissettirmesine hatta saçma nedenlerle kavga çıkarmasına bile çok ihtiyacım vardı.

KEMANCI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin