Bölüm-20

16.6K 593 73
                                    

    Herkese merhabaaa! Ben burda yokken neler olmuş kitaba yahuu birsürü bildirim geldi destek olan oy veren kitabıma şans veren herkese çok ama çoook teşekkür ederim. 🙆🏻‍♀️🙆🏻‍♀️Seviyorum sizi hemde çokkkk. ❤️❤️🌟🌟Bu bölüm dedim ki Ali ve Asyayı biraz baş başa bırakayım ve Rızayla Nazlıya konuk olalım. 🤭🤭
************

     Rıza, abisiyle ortak kullandıklar evlerinin bahçesinde arka tarafta oturmuş derin düşüncelere dalmıştı.

Yakın zamanda değişen abisinin, yengesinin ve tabii kendi hayatını düşünüyordu..

Abisi ve yengesinin şuanlık hayatlarının çok daha iyi yönde gittiğini söyleyebilirdi ancak kendisinin... Kendisinin aynı kaderi paylaştığını söyleyemezdi.

Sıkıntıyla derin bir of çekip kirli sakalını kaşıdı.

Nazlı... Aynı evde olup ona uzak kalmak bazı zamanlar ölüm gibi geliyordu ona artık. Elinden geldiğince uzak durmaya çalışıyordu ancak aynı ortamı paylaştıkları alan o kadar çoktu ki bazen bu mümkün olmuyordu. Bazen de... Eh bazen de bir bakıyordu kızın hayat dolu enerjisi onu da içine çekivermiş ve elinde olmadan kapılıp salak salak kıza dalıp gitmiş.

Böyle anlarda ondan kopmak ve tekrar o lanet mesafeyi koymak çok koyuyordu. Ancak her defasında kızın kendinden kaç yaş küçük olduğunu hatırlatıyordu. Gerçi buna çok ihtiyacı olduğunu söyleyemezdi. Sağolsun Saniye Sultan elinde olmadan sürekli bu gerçeği tokat gibi suratına çarpıyordu karşısındaki genç adamın yüreğini söküp atmak isteyeceği kadar canını yaktığından habersiz...

Sonra aklına onu o kısacık havluyla gördüğü an geldi. İstemsizce yutkunup kafasına vurmaya başladı.

"İş mi senin yaptığın şimdi?! Böyle yaparak mı mesafe koyacaksın Allah aşkına!! Sikeyim seni Rıza!! Allahım gidip yapışacağım şimdi dudaklarına sen bana güç kuvvet ver!!"

Arkasından yaklaşan kişiden habersiz kendi kendine konuşurken duyduğu sesle olduğu yerde kalakaldı.

"Kiminle konuşuyorsun allasen? Delirdin sen de iyice he." Ardından Rızan'nın oturduğu tahta banka aralarına çok fazla bir mesafe bırakmadan oturdu.

'Şuan ne kadar tehlikede olduğunu bilseydin yine de oturur muydun acaba yanıma?' diye düşünmeden edemedi. Onun yerine kızla çoğu zaman konuştuğunda olduğu gibi sert bir ifade takınıp ayağa kalktı.

"Sanane bücür bak sen işine. Öyle dan diye de gelme bir daha yanıma belki ben özel bir şey konuşuyorum?"

Kızın şaşkınca kaşları havaya kalkmıştı.

"Tek başına?"

Adam dediği şeyin saçmalığını o an farketmişti ama şuan kurtulması gereken daha önemli bir durum vardı.

"Evet tek başıma. Bazen dışarıdan düşünmek daha iyi geliyor, hem sanane baksana sen işine."

Tam adım atıp gidecekken kızın tekrar konuşmasıyla adımları durdu.

"Kız meselesi mi yoksa?"

Acaba anladı mı, konuşmasının ne kadarını duydu diye düşünürken kız cevabını almış gibi banktan kalkıp önüne geçti.

Elleri giydiği sweatshirtin ceplerinde ileri geri sallanırken şakadan Rıza'ya omuz attı.

"Kim bu kız ben tanıyor muyum bakayım ?"

Ne kadar yakından tanıdığını bir bilsen aklın şaşar demek istedi ancak diyemedi. Onun yerine kızı süzdü. İnanılmaz sevimli duruyordu ve tabii bir de yaşından biraz daha küçük, bu durum unutmaması gerekenleri bir kez daha hatırlattı.

KEMANCI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin