"Boran hadi uyan konağa geldik." Boran ve barış arabaya bindiğmizden beri uyuyorlar, barış dün gece rahatsızlandığı için kendide uyumadı ,bizide uyutmadı.
Sabah erkende yola çıkınca arabada ikisi de uyudular. barış babasının kucağında çok rahat görünüyor.Boran la geçen hafta tatile gitmiştik, artık konakta oturmaktan çok bunalmıştım. Zaten normaldede konaktan kolay kolay çıkamıyordum.
Antalya ya gittik, çok eylendik ama Boran miroğlu için aynı şeyi söyleyemem. 😅
Antalya da otele yerleştikten sonra biraz dinlendik daha sonra pilaja gittik. Ben şezlonga havlumu serdim, çantamdan güneş kremi, gözlük, bir kitap çıkardım yan tarafada boranın havlusunuda koydum o sırada Boran biraz uzakta barışa bakıyordu,önüme dönmemle yüzüme topun çarpması bir oldu, çok fazla etki etmedi ama o çarpmayla gözlerimi kapattım ellerimi öne uzattım, birisinin ellerimi tuttuğunu hissettim, gözlerimi açtığımda çok yakışıklı sarışın, mavi gözlü, uzun boylu bir çocuk, çocuk dediğime bakmayın muhtemelen benle yaşıt.
Adamı incelerken boranın kükremesiyle kendime geldim hemen uzaklaştım adamdan "pardon yanlışlıkla oldu özürdilerim "dedi Boran o sırada yanıma gelmişti bile
" berra "Borana döndüm sakinleşmesi için kollarımı Borana sardım" yok birşey top suratıma çarptı, beyefendi özür diliyordu, sakin ol "sonunu kulağına fısıldadım.Boran adama baktı"dikkat etsene birader, çoluk çocuk var burda ya onlara gelseydi" dedi Boran bana döndü "canın acıdımı bitanem" dedi yenimi geldi aklına sormak "hayır acımadı, hafif geldi zaten, önemli değil, hadi denize girmek istiyorum boran" boran tek kaşını kaldırdı beni baştan sona süzdü hızlıca daha sonra sarışın adama döndü "tamam birader dikkatli ol" adam başını sallayıp yanımızdan uzaklaştı.
《Boran'ın iki huyu vardır. Eğer tek kaşını kaldırıyorsa düşünüyor demektir bu iyi ama tek gözü seyiriyorsa bu kaç canını kurtar birazdan sinir kırizi geçiricek demektir.》
"Boran hadi denize girelim" diyip konuşmasına izin vermeden harekete geçtim. Barış kucağından alıp boran'ın elinden tuttum denize sürükledim.
Biraz yüzdük ben güneşlenirken boran barışla kumdan kale yaptı. Barışa güneş kremi sürmüştüm ama havada bunaltıcı bir sıcak vardı. Aklıma barışın şapkası ve gözlüğü geldi çantama uzandım içini karıştırdım ama yok kesin odada unuttum ya of.
Boran o sırada bana seslendi "berra barış altına yaptı bezini değiştirmemiz lazım." dedi çantaya baktım bezde yok ben bunları nasıl unuttum aklım bi karış havada gerçekten.
En iyisi Boran çocuğa bakarken ben gidip alıyım odadan" Boran bezi unutmuşum yukarıda odadan hemen alıp geliyorum sen barışa dikkat et" koşarak otele gittim, otelle plajın arasında çok mesafe yoktu zaten. Lobiye girdim asansörün kapıları kapanıyordu koştum beklemeleri için bağırdım kapı tam kapanıyordu birisi elini kapıya koydu, kapı tekrar açıldı asansöre bindim odanın olduğu katın düğmesine bastım, bizim kata gelene kadar beş dk geçmişti yani.
Bizim katta indim odadan eşyaları alıp çıktım asansörü beklerken yan taraftaki odadan bağırma sesleri gelmeye başladı bir kadın "Allah belanı versin p.ç herif, senden nefret ediyorum, oynadın benimle, hani bana aşıktın hani beni seviyordun, pisliiiiik."
O sırada asansör geldi ben asansöre bindim kapı kapanmadan üstü başı dağınık , cegeti elinde bir adam bindi asansöre kapılar kapandı. Adam yan yan bana bakıyor, düşündüm neden bana bakıyor diye üstümü kontrol ettim elbisemi gögüs tarafı biraz katlanmış adam oraya bakıyor pis sapık ya, barışı emzirmiştim tam düzeltememişim. Adam konuşmaya başladı "kusura bakma sadece gözüm takıldı, çok güzelsin" cevap vermedim "tanışabiliriz bence, telefon numaranı versene" dedi elini uzattı, gerçekten böyle insanlar sinir ediyor beni, kendini bişiy zannediyorlar asansör lobiye gelince hemen indim, adama ceval vermediğim için peşimden geliyordu . Otelden çıkınca peşimi bıraktı , aslında azının ortasına vurmak vardı bir tane ama gücümün yeticeğni pek sanmıyorum. pilaja gittim boran şezlonga uzanmış barışı üstüne yatırmış tek koluyla barışı tutuyor hemde uyuyordu.
Boranı rahatsız etmeden barısı aldım bezini değiştirdim üstüne tşort giydirdim, şapkasını taktım hava çok sıcak olduğu için artık gitsek iyi olucak.
Boranı uyandırdım otele gittik odada biraz dinledik duş aldık, Boran restorandan yer ayırttı. Barışı pusetine koydum Boran puseti aldı
akşam yemeği için restorana indik ama restoranda yer yoktu tıklım tıklım bildiğin, boran garsonu çağırdı bize masa bulmasını söyle garson bizi süzdü yerimiz yok dedi.Boran sesini yükseltip yer ayırttığnı bize masa bulmasını tekrar söyledi. Garson artist gibi listeye bakıcağnı söyledi, elindeki listeye baktı isminiz dedi.
Boran garsonun hareketlerine çok sinirlenmişti ,ben tam isim söylicekken arkadan bülent noluyor dedi birisi, bülent denilen adam kenara çekilince bu gün asansörde gördüğüm adam Borana bakarak "o Boran miroğlu" dedi . Adamı tekrar gördüğme mi şaşırayım yoksa boranı tanındığına mı bilemedim .
Boran "merhaba Altan nasılsın" dedi el sıkıştı Boran dümdüz bir suratla bakarken Altan denen adam pişmiş kelle gibi sırıtarak baktı.
Ben yerimde huzursuzca kıpırdanırken inşallah beni hatırlamaz diye geçiriyordum içimden o sırada beni fark etti Borana dönü"Boran kız kardeşinle tatile gelmişsin asansörde karşılaştık ama tanışma fırsatımız olmadı, bu güzel kızla tanışmayı isterim, ben Altan" dedi elini uzattı.
《Boranla aramızda yedi yaş var, ben 19 , o 26 yaşında birde sakallarını kesmediği için daha olgun ve yakışıklı duruyor. Bu adamın her hali çok çekici kocam diye demiyorum. 》
Boran'ın yüzüne baktığımda gözünün seğirdiğni gördüm, adamın elini kırarcasına tuttu bileğini ters çevirdi Altan denen adam iki büklüm oldu . Boran adamın elini bırakmadan elinde ki puseti bana uzattı. Hemen elinden aldım. Adamı ters çevirdiği gibi ensesinden tutup kafasını yanımızda müşterilerin yemek yediği masaya vurdu...
Bir kargaşa oldu bülent denilen adam iki üç kişi daha boranı tutmaya çalışırlarken ,güvenlik geldi kargaşa gürültü kıyamet derken kendimizi emniyette bulduk. Gecemiz baya olaylı geçti yani.
Merak edenler için anlatıyorum O akşam emniyette boranı tutukladılar. Ben olayla ilgili ifade verdim ,altan denen adamı hastaneye götürüp pansuman yaptırıp öyle getirdiler emniyete . Ali yi arayıp olanları anlattım o da antalya da bulunan bir avukat arkadaşını gönderdi bize . Allahtan çok uzun sürmeden gece yarısı anlaşmaya bağlandı konu ve iki tarafta şikayetçi olmadılar.
Tabi Boran çok kızdı asansörde olanları sordu çıldırdı resmen iki gün boyunca bir defa dışarı çıkmadık daha sonra mardine geri döndük zaten.
Boran evliliğmizin ilk zamanları onu kandırdığımı düşündüğü için benden nefret ediyordu, barışa hamile olduğumu öğrendikten sonra biraz yumuşadı, doğumdan sonra beni sevmeye başladı. O kötü günleri hatırlamak istemiyorum, kardeşim içindi herşey o mutlu olsun bana yeterdi.
Sevgili okurlarım bölümleri düzenlemeye karar verdim ,yeni bölüm gelir mi şuan bilmiyorum ama kitapta ki konu akışını düzenliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARDİN'Lİ İKİZLER
ChickLitGencecik güzeller güzeli iki kız kardeş, Töre sonucu birinin evlenmesi gerek. Hayatta insanları tanımak çok zor, bu kardeşin bile olabilir. Kardeşinin insana ihanet etmesi çok kötü. Bu ihanet kendini kurtarmak için bile olsa.kardeşi yüzünden kötü a...