1.BÖLÜM: Yeni Ev-Yeni Hayat

910 48 36
                                    

Merhaba! Yeni hikaye ile karşınızdayım! Oy vermeyi ve değerli cümlelerinizden birkaç tanesini yorumlara bırakmayı unutmayınız😘😘

! (Kapak tasarımı yapanlar bana ulaşabilir mi?)

-Derin'den-

"Kızım, şunları da içeriye götür. Ben bir karakola uğrayıp geleceğim." dedi babam. "Tamam babacığım" dedim ve gülümseyerek yerde duran koliyi aldım kucağıma. Mutfağa doğru ilerledim ve koliyi tezgâhın üzerine bırkatım.

"Akşam gelirim ben kızım. Yemeği istersen sipariş et. Kart dolabın üzerinde olacaktı." dedi babam ve evden çıktı. Aslında iyi fikir olabilirdi. Ama babama ilk günden hazır yemek yediremezdim.

Bu arada adım Derin, Derin Akay... Annem ve babam altı yıldır ayrılar. Ben lise 2 öğrencisiyim. Ama şuan yaz tatili. Her neyse, annem ortaokul matematik öğretmeni. Babam ise amir. Pediatris olmayı düşünüyorum. Abim ya da herhangi bir kardeşim yok. Ben on yaşlarında iken ayrıldı annemler. Şuan on altı yaşındayım ve oldukça normal bir hayatım var.

O sırada telefonum çaldı. Tezgâhın üzerinde duran telefonumu aldım. Arayan annemdi.

"Alo, anne?" dedim neşeli bir tonda. Annem de neşeli bir tonda cevap verdi.

"Derin? Yarın ne yapıyoruz?" dedi. Ah, yaa ben onu tamamen unutmuşum. Yarın haftasonu ve ben annemde kalacağım. Aslında evet, normalde babama haftasonu gelmeliydim. Ama ben ilk zamanlar annemi suçluyordum. Bu yüzden de babamda kalmak istediğimi söylemiştim. Ama sonradan yaptığım bu davranışın çok saçma olduğunu anladım. Sonuçta annem de babam da bir karar almıştı ve ben bunu kabullenmek zorundaydım. Sonradan da babama alıştığım için gitmek istemedim. Annem de üstelemedi.

"Anne, aslında şey..." dedim ağzımda lafı geveleyerek. Gitmek istemiyordum. Sonuçta babama bu kadar işi bırakıp eğlenmeye gidiyorum diyemezdim. Tamam, annemi görmek hakkım. Ama babama da bu kadar iş bırakılmaz.

"Efendim kızım, ne oldu?" dedi annem her zamanki kibar sesiyle.

"Ya anne aslında ben şey diyecektim. Şimdi biliyorsun, yeni taşındık ve işler fazlasıyla birikti. E ben şimdi bütün bunları bırakıp nasıl geleyim? Hafta içi birgün ben işleri tamamlayınca görüşelim mi?" dedim. Annem her zaman anlayışlı bir bayandır. Ama yine de çekiniyordum. Sonuçta babamı seçmiş gibi duruyor olabilirdim karşı taraftan bakılınca.

"Peki kızım. Ama işler hâllonunca görüşelim, olur mu? Bayağıdır seni görmüyorum ve özledim bi'tanem." dedi kibar ve anlayışlı bir tonda. Biraz bozulduğu belliydi. Ama yapacak birşey yok.

"Olur anneciğim. Sağ ol. Şimdi ben kapatıyorum. İşim var." dedim kibar bir tonda. Artık ne kadar olduysa...

"Peki kızım. Kendine iyi bak." dedi ve kapattık. Ben de telefonumdan 'Yüksek Sadakat-Belki üstümüzden bir kuş geçer'i açtım ve telefonu koyup, işleri yapmaya başladım...

* * *

İşler bittiğinde, yorulmuş bir şekilde kendimi sandalyeye bıraktım. Yavaş yavaş toparlanacaktık ve bugün mutfağı bitirmiştim. Zaten büyük eşyalar nakliyatçılar tarafından dizilmişti. Ben de salonda birkaç birşeyi yerleştirdim ve sildim her yeri. Babamın odasını da düzgünce düzelttim. Kendi odamı o kadar düzenli yapmadım. Sonuçta hepsini bir günde yapamazdım ve şuan yemek yapmam lazım.

Mutfağa girdim ve dolaptan tavuk çıkardım. Tavuğu soslayıp fırına attım ve hazır domates çorba yaptım. Yanına da pirinç pilavı yaptım ve sofrayı hazırlamaya başladım.

Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin