Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020

6. Bölüm: Herşey Bir Oyundan İbaretti

    

* Işıklarımı kapattım!
Artık senin ışıkların var çünkü! *

      Derin'den...

1 Hafta Sonra

    Sabah, yorgun gözlerimi açtığımda ışığın kamaştırdığını düşünerek, tekrar kapattım. 1 haftadır annemleydim ve cidden çok yorucu geçmişti. Ama değmişti. Uzun zamandır annemle pek vakit geçiremiyorduk. Aslında dördüncü gün dönecektim. Ama Kumsal'ın teyzesi birkaç tedavi için buraya gönderildiği için, annemle ziyarete gidelim dedik ve tabi Kumsal kalmam için zorladı. Ben de 1 gün kaldım ve sonra tekrar annemleydim.
   Merak etmeyin, teyzesinin kötü bir durumu yok. Safra kesesini aldırmıştı ve gerekli tedaviler için daha iyi bir doktor önermişti doktoru.

   "Kızım," diyerek içeriye girdi babam. Yataktan doğruldum. "Efendim baba?" dedim merakla.

  "Saat erken ama ben çıkacağım. Akşam da büyük ihtimâl geç gelirim. Sen beni bekleme." dedi babam. Allah Allah, neydi bu acele??

  "Kahvaltı?" dedim merakla. "Merak etme, atıştırdım birkaç birşey. Hem ben karakolda da yerim." dedi. Kafamı salladım ve yataktan çıktım.

  "Şimdi çıkıyorum ben." dedi babam ve birlilte aşağıya indik. Kabanını giyinmesinde yardımcı oldum.

  "Hadi kal sağlıcakla." dedi ve evrak çantasıyla çıktı babam. Sanırım ben yokken bir şeyler gelişmiş.

  "Ah! Sıkıcı bir gü-" daha lafımı tamamlamadan kapı çaldı. Kesin babam bir şeyini unutmuştur. Kapıyı kim o deme gereği bile duymadan açtım ve karşımda Berk'i görmemle şaşırdım.

  "Ne işin var burada?" dedim şaşkınlıkla.

  "Selamınahello!" diyerek köşeden Buğra ve yanında bir çocuk çıktı. Oha! N'oluyor?

  "Buğra?" dedim şaşkınlıkla.

  "Ya amir kızı işimiz sana düştü!" dedi Buğra. Yanındaki kumral çocuk hiç buralı değildi. Biriyle mesajlaşıyordu, belli. Berk de kapıya yaslanmıştı.

  "N'oldu?" dedim göz devirerek. Sabahın bu saati??

  "İçeri davet etmeyecek misin?" dedi Berk. Ne?! Kafayı yemiş olmalı!

   Ona dik dik bakarken, araya Buğra girdi. "Tamam, saçmalama! Şimdi amir kızı, saat dokuzda aşağıdaki sokakta ol. Sakın itiraz etme! Babanla ilgili!" dedi ciddiyetle. Ne? Babam mı? Ayrıca dokuzda orada ol dediğine göre, saat şuan çok erken!

  "P-peki." dedim şaşkınlıkla. "Pijamalarını değişmesen de olur." dedi göz kırparak Berk. Yüzümü buruşturdum. Üzerimde mikimouse'li mor, şortlu pijama takımım vardı. Evet, kışa yaklaşıyoruz ama olabilir!

   Durumu anlayan Buğra tam birşey diyecek iken, araya diğer çocuk girdi.

  "Ateş'e mesaj attım. Geleceğini söyledi." dedi.

  "Tamam, o zaman biz gider. Sen de dediğimiz saatte orada ol!" dedi Buğra ve birlikte gittiler.

   Ben de kapıyı kapattım ve içerideki koltuğa oturdum. Daha doğrusu kendimi attım.
   Off! Babamın sabah erkenden çıkması, bunların sabah erkenden gelmesi... Neler oldu bir haftada? Ayrıca saat kaç?