42. Bölüm : Gizli Buluşma

134 17 24
                                    

Multi | Ateş (Güncellendi)

                 Derin'den...

   "Gerçekten mi?" dedim kahkaha atarak.

   "Vallaha! Hem de ne rezillikti ha?(!) manyak kız topuklu ayakkabının topuğuyla vurdu, vicdansız!" dedi Ali. Kumsal ve ben yeni bir krize girerken, o da gülüyordu. Şuan ne mi oluyordu? Kumsal'ın ailesi beni görmeye gelmişti ve kuzeni Ali'de buna dahildi. Biz üçümüz bahçedeki masada oturmuştuk. Tabii akşam yemeğini yedikten sonra. Annemler ve Kumsal'ın ailesi de içerideydiler. İki gün bizde kalacaklardı.

   "Ben bir içeri gideyim, geliyorum şimdi." diyerek ayaklandım. Onlar sohbete devam ederlerken, ben eve girdim.

   "Hayırdır kızım, bir sorun mu var?" dedi, mutfaktan çıkan babam. Gülümseyerek kafamı salladım. "Yok baba, telefonumu alacaktım." dedim. Kafasını salladı ve annemlerin yanına gitti. Ben de odama çıktım ve kapıyı kapattım. Telefonumu aldım ve ekranı açar açmaz gözlerim kocaman açıldı.

    6 Cevapsız Çağrı - Ateş

    34 Mesaj - WTF?¿!¡ WhatsApp grubundan

  Nasıl unuturum?! Akşam arayacağını söylemişti! Öf! Kesin kızacak! Geri arama yapıp onu aradım. Hat düşer düşmez telefonu açtı. E bir arasaydım(!)

  "Alo," dedim sevimli çıkmasına özen gösterdiğim sesimle. "Neden bu telefon açılmıyor?!" dedi sinirli çıkan sesiyle. Yutkundum. "Ee, duymamışım. Misafirlerle oturuyordum, telefon yukarıdaydı." dedim, tepkisini ölçmek ister gibi.

  "Ateş?" dedim, orada mı diye. "Hı?" dedi yumuşak bir tonda. Gülümsedim. Tamam, ikna olmuştu!

  "Kızdın mı?" dedim korkuyla. "Evet, bir daha olmasın." dedi. Hayır, kesinlikle tehdit değil, uyarıydı canım bu! Onu onaylar biçimde mırıltılar çıkardım.

  "Ne yapıyorsun?" dedi, derin bir nefes alarak.

  "Ali ve Kumsal'la bahçede oturuyorduk." dedim, nedenini bilmesem de açıklama yaparak. "Neden aramıştın?" diye sordum, merakla.

  "Sokağın başına gelebilecek misin?" dedi, beklentiyle. Düşünüyorum... Düşündüm!

  "Bilmiyorum, neden?" bence de, çok açıklayıcı bir cevap oldu!

  "Gelsene," dedi daha önce duymadığım bir tonda. "Bilmiyorum. Ama gelemezsem mesaj atarım." dedim, ondan cevap beklercesine.

  "Tamam, bekliyorum." dedi ve kapattı. Hani bu Türk erkekleri öküzlükte mastır yapmış ya... Ona biz kızlar topluca bayılıyoruz(!)

   Telefonumu kenara koydum ve üzerimi düzelttim. Sabahtan beri aynı kıyafetleydim. Ne? Ben Bihter Ziyagil miyim?
    Saçlarıma elimle şekil verip, telefonumu da alıp çıktım. Merdivenden sakince indim. Bahçeye çıktığımda, Kumsal ve Ali bıraktığım yerdeydi.

  "Kumsal, bir baksana." dedim, onu çağırarak. Kumsal geldi yanıma.

  "Ya Kumsal, beni iki dakika idare etsene..." dedim, alt dudağımı dişleyerek. "Neden?" dedi merakla. "Ateş beni sokağın başına çağırdı. Gitmeliyim," dedim gergince. Yüzünde arsız bir gülümseme oluştu.

  "Buldum, gel!" dedi beni çekiştirerek. Masanın oraya gelince, "Ali, hadi gezelim!" dedi. Ben, ne yapmaya çalıştığını anlarken, Ali evlatlık gibi bakıyordu.

Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin