5.Bölüm: Saçmalık!

274 31 5
                                    

      Multi: Gamze'ye benziyor jsjjsn

* Dostluklar hiç bitmese de,
Doğrular
Elbet biter... *

             Derin'den...

   2 gün sonra...

     Olanların üstünden iki gün geçmişti ve Kumsal'da, dün akşam gitmişti. Babası gelmiş ve almıştı. Antalya'ya gideceklerdi. Teyzesi ameliyat olmuştu, onu görmeye gittiler. Ben de evden pek çıkmıyorum. Babamla, dün alışveriş yapmıştık ve market için de pek sık çıkmıyordum.

   Bilgisayardan film izlerken, açıktım ve filmi dondurdum. Mutfağa girdim ve kendime noodle pişirmeye karar verdim. Ah, hayır! Unutmuş olamam, değil mi?!

   Yukarı çıktım ve dolabımı açtım. Markete pijamalar ile gidemem ya. Kendime beyaz, spor bir şort çıkardım ve üzerine de, gece mavisi, düşük omuz bir bluz çıkarıp, giyindim. Saçlarımı açtım ve taradım. Yüzüme de sadece nemlendirici sürdüm. Bir de renksiz dudak kremi. Rimel olmazsa olmaz, onu saymıyorum.

   Cüzdanımı da aldım ve aşağıya indim. Tüpü falan kontrol ettikten sonra, anahtarı alıp evden çıktım. Tamam, hava esintili ama benim için sorum değil. Zaten sıcak esiyor.

   Sokaktan geçmeye korkmuyorum. Sonuçta kendimi kanıtladım ve sanırım bunun verdiği özgüven de var. (^o^)

   "Vay, güzel bir bayan..." dedi tok bir ses ve arkamı döndüm. Kaşlarımı çattım. Bu çocuğu hiç görmemiştim. Gür, siyah saçları vardı. Gözleri kahvenin en koyu tonuydu. Hafif sakallı, tek kaşı çizik bir çocuktu. Her hâliyle tekin durmayan tiplerden, anlarsınız ya.

  "Buyurun?" dedim aynı tavırla. Egomu tatmin etmiş gibi oldu ya... Kafasını eğerek güldü ve yanıma geldi. Nedense korkmuyordum.

  "Sizi ilk defa görüyorum. Yeni taşındınız galiba." dedi gözlerini kısarak. İki kaşımı, soru sorar bir biçimde kaldırdım. "Mahallenin sayım işleri size ait sanırım." dedim. Dudağının kenarında, belli belirsiz bir tebessüm oluştu.

  "Onun gibi birşey. Babanıza selam söyleyin bayan egolu." dedi. Babam? Egolu? Kaşlarımı çattım.

  "Babamı nereden tanıyorsunuz demeyeceğim. Sanırım onu tanımayan yok. Ama egolu derken?" dedim sinirle. Ben mi egolu?

  "Güzel bir bayan dediğimde, buyurun dediğinizi duydum." dedi elleri cebinde. Tamam, çocukda cool bir tip var. "Gerçekler ne zamandan beri ego oldu?" dedim onun gibi alayla sırıtarak.

  "Aynen. Bu arada ismin?" dedi konuyu değiştirerek.

  "Derin, sen?" dedim ismimi söylememde sakınca bulmayarak. "Duman..." dedi gözlerimin içine bakarak. Aslında soru sormak istesem de, o kadar derine bakıyordu ki, soru sormayı geçtim, ağzımı bile açamadım.

  "Duman, garipmiş. Gerçek ismin mi?" dedim en sonunda kafamı yana çevirerek. Sonra tekrar ona baktım. O da kendini toparlamış gibiydi.

  "Hayır. Ama buradaki herkes beni Duman diye tanır. Aslına bakarsan, ben de gerçek adımı unuttum. Yani Duman en iyisi." dedi. Kafa salladım. Garip?..

  "Ah, peki. Memnun oldum." dedim gülümseyerek. O ise kafa sallamakla yetindi. "Neyse, ben gideyim." dedim ve o da kafasını sallayınca, ben de sokağın çıkışına doğru ilerledim.

Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin