29. Bölüm: Sarılmak ♥

122 19 2
                                    

Dikkat!
Fazla güzel bir bölüm! Jsjdns!
Hayalet okuyuculara selam vermek istedim de jsjdnwj!^^

*Kendine acımayı bırak artık. Herşey bitti
ve geriye sadece sen kaldın!*

Bölüm şarkısı :
Tuğkan - Seni Çok Özlüyorum <3

          Derin'den...

     Neresi olduğunu bilmediğim sokakta, ağır ağır ilerliyordum. Karanlık ve ıssız bir sokaktı. Öğlen olmuş olmalıydı, güneş vardı. Ama bu sokak o kadar siyah,  o kadar ıssızdı ki, güneşi bile bastırabiliyordu!

    Ağır ağır yürürken, aklıma yine sabahki diyalog geliyoru ve yine ağlıyordum. Kahretsin! Neden ağlıyorsam!(?) Bana yakıştırdığı tabir... Ah! İnanılır gibi değil!

     Üstelik öpüşmek de nereden çıktı ki? Hakan'ın motoruna bindim, onunla konuşuyorum diye yanlış anlaşılması mı gerekiyordu? Üstelik bunu, ona dün telefond gayet de güzel açıkladım.

     Yazar'dan...🍃

        Ateş, önüne gelen zarfa baktı. Sonra karşısındaki adama çıkması için izin verdi. Kahverengi zarfı açtı ve birkaç fotoğraf gördü.

     Kaşlarını çatarak fotoğraflara baktı. İlk fotoğrafta, Derin ve Hakan motordaydı, Derin kollarını Hakan'ın beline dolamıştı.
    İkinci fotoğrafta Mert'in ona kapüşonlusunu geçirdiği fotoğraftı ve Mert oldukça mutluydu. Bir diğer fotoğrafa geçtiğinde, Mert'in, Derin'in üzerine eğildiği bir fotoğraftı. Kamera açısı o kadar profesyonel ayarlanmıştı ki, öpüşüyorlar gibi bir görünüm veriyordu.
     Diğer bir fotoğrafta,  Mert'in güldüğü, Derin'in ise sırıttığı bir fotoğraftı.

     Ateş, daha fazla dayanamadı ve zarfı duvara fırlattı...

     Arabasına bindi ve son hızla Derinlerin okuluna geldi. Çağatay'a mesaj attı ve ona olan biten her şeyden bahsetti. Çağatay,  bu yüzden Mert'le sürekli fısır fısır konuşuyor diye düşündü. Üstelik, Gökçe'yi sevmeyen kız, aniden sevmeye başlamıştı!

     Bahçede Derin ve Çağatay'ı görünce, son duyduğu kelimeler, 'kiminle konuştuğuma bırakın ben karar vereyim!' dediğini duydu. Çağatay gidince de, öfkesini kontrol etmek amacıyla Deri'e baktı. Ama gözlerinde tek piimanlık tınısı bile yoktu. (...)

🍃

        Derin'den...

     Ağır ağır, evin kapısını açtım ve içeriye girdim. Zar zor bulmuştum evi. Zaman bayağı geçmişti. 15:08'di.

    Seslendiğimde, evde kimsenin olmadığını fark ettim. Acaba annem neredeydi?

    Odama çıktım ve kendime kıyafet ayarlayıp, yatağımın üzerine koydum. Banyoya girdim, küvete ılık suyu doldurdum. Üzerimdekilerden tamamen kurtulup, iç çamaşırlarımla kalınca, suya girdim. Sanırım su rahatlatırdı... Umarım...

°

     Güzel bir duşun ardından, odama geri döndüm. Kıyafetlerimi de giyinip saçlarımı kurutmak içim, saç kurutma makinasını prize taktım. Ağır ağır kuruttum.

Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin