24. Bölüm: Korku(?)

123 18 3
                                    

*Kaderimde bu da mı vardı?
Sevdiğimi başkalarıyla göreceksem eğer,
Kör olsun bu gözler... Görmeyeyim bir daha!*

 !ÖNEMLİ!
Yazar'dan yazıyorum ya, sizce geçen bölümlerde olanları anlatmalı mıyım? Mert'in ve Ayaz'ın, ya da Ateş'in
ne düşündüğü falan...
Buraya yorum yaparsanız sevinirim^^

    
      Derin'den...

  "Kızım, kovayla su nerede?" diye annem seslendi banyodan. Özlemişim onunla birlikte bir şeyler yapmayı...

  "Yukarıdaki banyoda olabilir." dedim, bulaşıkları makineye doldurarak. Annem de almaya gitti. Telefonum çalınca,  elimdeki bardağı bırakıp, masanın üzerindeki telefonu aldım.

    Babam...

   Arıyor...

   Açtım ve kulağıma doğru tuttum.

  "Alo, baba?"

  "Alo, kızım nasılsınız?" dedi babam. Gülümsedim. Belli ki annemi de merak etmişti.

  "İyiyiz baba. Temizlik yapıyorduk."

  "Kızım çok yormayın kendinizi. Annen de zaten yorulmuştur." dedi babam. Ay ay ay! Sen annemi mi düşünürsün?

    'Kumsal'la mı çok takıldı?(!)'

  "Tamam baba. Zaten öyle gündelik işler. Sen kaçta geleceksin?"

  "Sekiz gibi gelirim. Birşey eksik mi?" dedi babam, sonlara doğru.

  "Yok baba, lazım olursa alırım." dedim. Ekmek falan için...

  "Tamam kızım, akşam görüşürüz." dedi babam.

  "Görüşürüz..." dedim vr kapattım. Üst kattan inen annem, bana bakıyordu.

  "Kimdi kızım?" dedi kovayla suyu yere koyarak.

  "Babamdı. Bizi merak etmiş... Bir de 'annen yorgundur, çok iş yapmayın' dedi." dedim gülerek. Annem bana gözlerini kısarak baktı.

  "Sen bize ima mı yapıyorsun?" dedi yanıma gelerek.

  "Aa, olur mu öyle şey?" dedim cıklayarak. Ama dudaklarımı birbirine bastırdım. Annem de anlamış olacak ki, utanmış gibi başka yönlere baktı. Ay ay ay!

♥ ♥ ♥

  "Kızım, tuzu verir misin?" dedi annem. Kafamı salladım ve tuzluğu anneme verdim. Birlikte işleri bitirip, yemek yapmaya başlamıştık. Et sote, pirinç pilavı ve domates çorbası vardı.

  "Anne, babam sekiz gibi gelirim dedi. Ben ekmek almaya gidiyorum." dedim,  hırkamı giyerek.

  "Tamam kızım. Çabuk git gel." dedi annem. Kafa salladım ve evden çıktım. Siyah, dizleri yırtık bir kot pantolon ve beyaz sweatshirt ileydim. Saçlarım da topuz gibiydi. Ama dağılmıştı...

   Sokağa girdim ve markete doğru yürüdüm. Sokağın sonlarında, Duman'ı görür gibi oldum. Ama sonra beni görebilir endişesiyle markete girdim. İki ekmek, birkaç paket atıştırmalık, türk ve dibek kahvesi alıp, kasaya götürdüm. Can vardı.

Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin