12. Bölüm: Bencil!

168 23 1
                                    

     Bölüm Şarkısı: Pembe Mezarlık-MODEL
                           

"Kıranların hepsi bir gün
tek tek kırılacak..."

          Derin'den...

  Pijamalarımı giyindim ve yatağıma girdim. Uyumak için güzel bir zamandı. 'Saat 00:24, ne güzel zamanı?' diyen iç sesime göz devirdim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

*
*
*
  Tepemde duyduğum seslen yüzünden, gözlerimi açtım. Ve gördüğüm kişiyle çığlık atmam bir oldu. Onun ne işi var burada ve asıl soru, nasıl girdi?!!

  "Bağırma be!" diye çıkıştı Buğra. Yataktan doğruldum hızla.

  "Ne işin var burada, nasıl girdin?!" dedim bağırarak.

  "Ya bir bağırma! Deli manyak!" dedi yüzünü buruşturarak. Hızla ayağa kalktım.

  "Hemen çık dışarı! Giremezsin eve!" dedim ve onu kapıya sürükledim. Birşeyler diyordu ama dinlemiyordum.

  "Boğuşmayın." diye sakin bir ses geldi yandan. Kafamı hemen yanıma çevirdim ve... Ateş?!

  "Neler oluyor?! Ne işiniz var evimde?!" diye bağırdım sinirle.

  "Senin yapamadığını yapmaya geldik. Tabi Buğra sağ olsun, odanı görmek için girdi ve uyandın." dedi Yağız, dolapları arayarak. O da mı?!

  "Çek o ellerini! Çıkın hemen evimden! Yoksa babamı ararım!" dedim sinirle,  parmağımı sallayarak.

  "O polisi ararım değil miydi ya? Neyse, amir kızı olmaktandır." dedi Buğra, etrafı inceleyerek.

  "Benim yapamadığım, sizin yapmaya geldiğiniz şey neymiş acaba(!)" dedim, ellerimi belime koyarak. Hepsi bana döndü ve Ateş'in süzdüğüne yemin edebilirim.

  "Dosya nerede,  uzatma." dedi Yağız, baygın bir ifadeyle.

  "Ne?! Katiyen olmaz! Çıkın hemen!" dedim inatla.

  "Buğra," dedi Ateş, Buğra'ya beni işrate ederek. Ne oluyor diye Buğra'ya baktım. Yanıma geldi ve beni kolumdan tuttu.

  "Ne oluyor be?! Bıraksana! Hain köpek! İmdaat! Adama kaçırıyorlar!" diye bağıra bağıra konuştum. Ateş ve Yağız bizi takmadan evi arıyordu. Buğra, eliyle ağzımı kapattı.

  "Mal, bir sus!" dedi bıkkınca. Hemen elini ısırdım.

  "Aağh! Köpek!" diye elini geri çekti Buğra ve sızlanmaya başladı. Ben de zafer ile gülümsedim. O sırada kendimi havada hissettim.

  "Susmazsan balkondan atarım!" dedi Ateş, tehditkâr bir ifadeyle. Eh, yapar mıydı, yapardı. Kabanımı da atmıştı hayvan!

  "Ya bırak beni! Zorba herif!" diye tepindim ama ne faydaa?! Beni odama geri soktu ve yatağa bıraktı. Sonra da çeketinin cebinden çıkardığı koli bandını açmaya başladı. Nee?!

   Hemen geri geri kaçmaya başladım. Ama ayak bileğimden tuttu ve beni kendine çekti. Sonra yatağın önünde diz çöktü ve benimle evlenir misin, Derin? Demedi tabi ki de! Ağzımı bantladı öküz! Bu düşünce aklıma nereden geldi bilmiyorum, sanırım diziler.

Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin