Ateş'ten...
Gerçekten şuan bu ortamda olduğuma inanamıyorum! Sırf plan için bunları çekiyordum! Buğra ve Gamze dün olanları anlamıştı. Buğra'da Derin'e mesaj atıp, emin olmuştu. Şimdiyse duygulu bir oyun oynayacaktık! Zaten Berk'in Derin'e ilgisi bu yüzdendi. Gerçi dün ki konuşmaya bakılırsa, saçma sapan hisleri de başlamıştı!
"Aslında başımda ağırma-" diye atıldı Derin. Düşüncelerim yüzünden, pek dinlememiştim.
"Ha**iktir! Koluna ne oldu?!" dedi Berk hızla kalkarak. Hepimiz koluna odaklanmıştık. Morarmıştı! Dün sıktığımdan dolayıdır. Aptal Ateş! Ne diye kıza zarar veriyorsun?!
"Ah, birşey yok. Kazara oldu." dedi Derin, kolunu kapatmaya çalışarak. Ama kısa kollu giyinmişti aptal.
"Emin misin?! Kötü gözüküyor!" dedi Berk her tarafına bakarak. Ne bu? Planımıza aşk veya ilgi dahil mi?
"Hı hı, birşey yok." dedi Derin ve oturdu. Sanırım fikri değişmişti.
"Neyse, oturalım." dedi ve Kumsal'ın yanına geçti. Gözleri bir an bana kaydı. Hiçbir şey ifade etmeden bakıyordum.
"Ee, tanışmadık?" diye araya laf sokuşturdu Buğra.
"Ah, evet. Bu Kumsal, bu Melis ve bu da Ece." dedi hepsini tek tek göstererek, Derin. Ben zaten Kumsal'ı tanıyordum.
"Bunlar da Gamze, Buğra, Berk," dedi üçünü göstererek. Bana gelince ise, bakmadan "ve Ateş." dedi. Tamam, bakmasını beklemiyordum. Hem bana ne ki?!
"Memnun oldum." faslı geçti ve şimdi herkes ortak sohbet hâlinde. Ben ve Derin haricinde tabi.
"Değil mi Derin?" dedi Kumsal. Derin, boşta bulununca, "hah?" diye bir ses çıktı ağzından.
"O hooo! Bu gitmiş!" dedi Buğra, gülerek.
"Ha yok, sadece biraz başım ağırıyor. O kadar." dedi stresle. Anlamadım sanki, benden rahatsız olduğunu(!)
"Tabi ağırır! Giymişsin kısacık şeyleri!" dedi Buğra. Sana ne lan demek istedim bir an. Cidden neydi bu Derin? Planımızdaki oyuncaktı alt tarafı! Tamam, gerçekçi olmak için olabilir. Ama benim korkum, aptal bir kız yüzünden bunların birbirine girmesi!
"Of Buğra!" dedi sıkılarak. Şımarık!
"Derin, istersen biraz dinlen. Hem biz de birazdan kalkarız. Sen rahatına bak." dedi Gamze. O bile kibar davranıyordu. Cidden bu kızda bir şeyler vardı. Ben hariç(!) herkesi kendine çekebiliyordu.
"Biraz dinlensem iyi olacak." dedi ve kalkarak anahtarı aldı.
"Size iyi eğlenceler." dedi ve eve doğru yürüdü. Off! Sıra benim rolümde!
"Şşt!" dedim arkasından. Umursamaz bir tavırla döndü bana.
"Gelebilir miyim?" dedim, içeriyi göstererek. Tamam, rol icabı!
"Geç." dedi kenara kayarak. Ben de girdim ve kapıyı kapattı. Anahtarı, sepete bıraktı ve beni içeriye davet etti. Koltuğa oturdum. Evlerini inceleme fırsatım vardı daha, ben de sadece ona odaklandım.
"Bak, ben dün olanlar için üzgünüm tamam mı? Böyle olsun istemezdim. Sadece sinir kontrol sorunum var, o kadar." dedim. Ne?! En fazla bu kadar olabiliyor! Beğenmiyorsa gitsin!
"Tamam, önemli değil. Hem zaten takmadım. Uzatmaya da gerek yok." dedi net bir ifadeyle. Şaşırmıştım. Bu kadar mıydı cevabı? Ne bileyim, basit bir ifadeyi benimle konuşan bir kız için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020
Teen Fiction| İLK KİTAP BİTTİ | Derin, babasının mesleği sebebiyle taşındığı bu mahallede, karşılaşacağı birçok şeyden habersizdir. Bu, bazen aşk, bazen arkadaşlıktır... Ama en çok ta, gerçek sevgidir öğrendiği... ~~~ *Oyunlar beraberinde gerçekleri getirdi ve...