25. Bölüm: O da Seni Severse...

136 17 4
                                    

Derin'den...

Yatağımda bir süre daha durup, aşağıya indim. Telefonuma gelen bildirimle, telefonumu aldım. Buğra grup mu kurmuştu? Üstelik beni de almış?(!)

"Kızım, kapıya bakar mısın?" dedi annem. Kapı mı çalmıştı?

"Tamam." dedim ve telefonu bırakıp, kapıyı açtım. Babam gelmişti.

"Hoş geldin baba." dedim, kabanını alarak.

"Hoş buldum kızım." dedi içeri geçerek. Ben kabanını astım, annem de servisleri yapıyordu. Babam ellerini yıkamaya gittiğinde, annemin kaçamak bakışlar attığını görmemle gülümsedim.

"Hoş geldin Ferhat," dedi annem, gülümseyerek. Babam da gülümsedi.

"Hoş buldum. Nasıldı gününüz?" dedi masaya oturarak.

"Güzeldi. Kızımla vakit geçirmek iyi geldi." dedi annem, masaya oturarak. Ben de gittim ve yerimi aldım. Sonra da ben onları izledim, onlar konuştu... Özlemişim...

❄ ❄ ❄

Yemekten sonra ben ve annem sofrayı toplamıştık. Şimdi de ben makineye yerleştiriyordum. Bir yandan da annem ve babama kahve yapıyordum.
İşlerimi bitirdiğimde, kahveler de olmuştu. Köpüklü kahvelerimi fincanlara doldurdum ve tepsiye koydum. Yanına da kahve çikolatalarını koyup, salona gittim. Annem ve babam televizyon izliyordu.

"Kahveleriniz hazır." dedim gülümseyerek ve önce bana yakın olan annemin, sonra da babamın kahvesini verdim.

"Kızım geç otur. Size önemli bir şey söylemem lazım." dedi babam. Annem ve ben dikkat kesildik. Ben tekli koltuğa oturmuştum. Annem ve babam da karşılıklı, ikili koluktaydılar.

"Dinliyoruz Ferhat. Hayırdır İnşallah?" dedi annem, kahvesini yudumlayarak.

"Hiç hayır değil Handan... (Umarım doğrudur)" dedi babam. Ben de işkillendim. Rahatsızca oturduğum yerde kıprandım.

"Ne oldu baba?" dedim merakla. Biraz da korkuyordum... Ya benle alâkalıysa?(!)

"Handan," dedi babam, bana kısaca bakıp anneme dönerek.

"Kenan ortalıkta." dedi babam. Kenan? Ah! Ne olur aynı kişi olmasın! Anneme baktığımda, korkmuş olduğu gözlerinden belliydi.

"N-na-nasıl?" dedi annem, kekeleyerek. Şaşkındım. Ya bu, o Kenan'sa? Annem neden korkuyordu ki? Ve endişe edilecek ne vardı?

"Basbayağı. Tekrar çıktı ortalığa. Aslında Avusturya'daydı ve ne yaparsak yapalım yakalayamadık. Ama Türkiye'ye dönmüş. Senin için de iyi olmayabilir. Bu yüzden eşyalarını al. Bir süre daha bizimlesin. Güvende olman gerek." dedi babam. Annem, şaşkındı. Ben de...

"B-ben..." dedi sadece. "Kenan kim?" dedim, kaşlarımı çatarak. İkisi de bana döndü. Annem, babama kısa bir bakış attı. Babam da kafasını salladı.

"Tehlikeli biri." dedi babam. Kaşlarım, mümkünmüş gibi iyice çatıldı.

"Annemle ne alâkası var?" dedim, merakla.

"Eski eşim olduğu için zarar verecek olabilir. Hem... İleride konuşmamız daha yararlı olacaktır Derin. Şimdilik bu kadar bilmen yeterli." dedi babam. İstemsizce kafamı salladım. Ne diyebilirdim ki?

Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin