33. Bölüm: Endişe!(?)

122 20 11
                                    

       Multi •|• Derin'in elbisesi^^

            Derin'den...

    Sabah alarmın sesiyle uyandım. Kumsal'ın elbiselerinden giyecektim, parti için. Of ya, nereden çıktı sanki?!

     Ama ilk olarak, annemi aramalı ve haber vermeliydim. Telefonumu şarjdan aldım ve annemi aradım. Sonlara doğru açtı.

   "Alo,"

   "Alo, kızım? Ne oldu, bir sorun mu var?" dedi annem, çatal bıçak sesi gelirken. Gülümsedim.

   "Yok annem. Sorun yok. Sadece bugün için haber verecektim. Okulda, katılımı zorunlu bir parti mi ne varmış. Giraylar haber verdi." dedim, cevabını bekleyerek. Biraz bekledikten sonra cevap verdi.

   "Katılım zorunlu madem, git. Yanında kim olacak?" dedi annem. 'Çocuk muyum?' diye triplere girmeyecektim. Çünkü annemdi ve doğal olarak merak etme, endişelenme hakkına sahipti.

   "Giray'ı hatırlıyorsun, değil mi? Hem o ve arkadaşlarım var. Hem de... Gelirse Çağatay." dedim, alt dudağımı ısırarak.

   "Tamam kızım. Çıkışta eve mi geleceksin? Kumsal'a mı?" dedi annem.

   "Bilmiyorum anne. Artık çıkışta mesaj atarım." dedim.

   "Peki kızım. Görüşürüz." dedi annem, "görüşürüz." dedim ben de ve kapattık.

   "Vaay, uyanmış meleğim!" diye içeriye daldı Kumsal. Sabah erkenden neredeydi bu? Üstelik giyinili...

   "Uyandım kuzum. Neredeydin sen?" dedim telefonumu komodinin üzerine koyarak. Saçlarını eliyle düzeltti.

   "Markete gitmiştim. Bu arada erken kalkman iyi oldu. Akşam için seni hazırlamamız gerekiyor." dedi göz kırparak.

   "Aynen. Gerçi bana kalsa, pantolon çeket de olabilir." dedim gülerek. İğrenç bir şeymişim gibi baktı.

   "Tamam be! Sustum!" dedim, çekinerek.

   "Hadi kalk da kahvaltı yapalım." dedi, elimden tutup,  çekiştirerek. Ben de kalktım ve o aşağıya,  ben de banyoya girdim.

     İşimi halledip çıktım. Saçlarımı aşağıdan bağladım ve aşağı indim.

   "Çabuk hadi, oyalanma." dedi, sofrayı kurarak. Kafamı salladım ve masaya oturdum. Saate baktığımda,  08:13'tü.

   "Çıkışta seni alayım mı?" dedi göz kırparak.

   "Bilmem? Belki eve geçerim. Ama merak etme, mesaj çekerim." dedim, ağzıma zeytin atarak.

   "Dün benden sonra ne yaptınız?" dedim, çayımı yudumlarken. Omuz silkti.

   "Çok bir şey yapmadık. Ateş telefonuyla uğraştı ve sonra Yağız mı ne aradı. O önden kalktı. Gamze ve Buğra'yla da yedik, içtik, sohbet filân ettik." dedi, ekmeğine balını sürüp, yiyerek.

   "Anladım." dedim, yumurtalı ekmeğimi yiyerek.

...

     Normal geçen kahvaltının ardından, odaya çıkmıştık. Saat 10:23'tü. Kumsal'ın dolabını açtık. Bir sürü elbise denetti ve en son siyah bir elbisede karar kıldık.

       Kumsal'ın boyu, bana oranla dört santim falan kısaydı. Elbise bende daha da kısa durmuştu. Ama yakışmıştı.
       Tabii bu süreçte saat on ikiyi bulmuştu. Telefonumu aldım ve Çağatay'ı aradım. İkinci çalışın sonlarına doğru açtı.

   "Alo,"

   "Alo, Derin?" dedi uykulu bir sesle. Kaşlarımı çattım. Yoksa...

   "Çağatay,  partiye gelmeyecek misin?" dedim, korkuyla.

   "Zorunlu ama ben gelmeyi düşünmüyorum." dedi birkaç saniye sonra. Derin bir nefes aldım.

   "Peki, görüşürüz." dedim, üzgünce. Tam kapatacakken,

   "Sen gidecek misin?" dedi aniden. Göz devirdim.

   "GidecekTİM! Ama partnerim yok!" dedim sinirle. Güldü.

   "Sen ona yakışıklı korumam yok desene!" dedi gülerek. İstemeden güldüm.

   "Eh, öyleyse ben de yakışıklı başka birini bulurum." dedim umursamazca.

   "Aa, ben varken oluyor mu öyle? Merak etme, sana partner olurum. Eh, n'apalım? Bir kız evde kalmışsa alacaksın!" dedi gülerek. Ben de kendimi tutamadım ve güldüm.

   "İyi madem yakışıklı korumam. Akşam yedide alırsın." dedim, gülerek.

   "Tabi çirkin! Ben olmasam, seni kim kurtaracak?(!)" dedi kendinş överek. Güldüm.

   "Ya ya, ne demezsin?(!) Neyse yakışıklı(!) korumam, ben kapatıyorum. Hazırlanmam gerek. Sen de hazırlansan iyi edersin." dedim kıkırdayarak.

   "Aynen. Yoksa evde kalan ben olacağım!" dedi gülerek ve kapattık. Evet, sanırım aramız düzelmişti...

   "Derin, gel saçına geçelim!" dedi Kumsal, içeriye girerek. Kafamı salladım ve o da çekmeceden maşa, düzleştirici, fön makinesi falan çıkardı.

🌸♥🌸

      Bir saat sonra saçım da hazırdı! Saçlarıma hafif bukleler yapmış ve hepsini arkaya atmıştı. Sırtıma doğru dökülüyorlardı ve hepsini geriye atılmıştı. Yüzümü açmıştı ve oldukça güzel görünüyordum.

     Makyajıma geçmiştik şimdi de. Saat, 18:45'ti.
     Siyah ve gri tonlarında göz makyaşı yapmıştı. Dudaklarıma da gül kurusu bir ruj sürmüştü. Yüzüme krem, kahverengi bir allık,  higligter ve kontur sürmüştük. Çok göze çarpmıyordum, ama yine de makyajım olduğu belliydi.

   "Düştüm!" dedi Kumsal, aynada bana bakarak. Ayağa kalktım ve boy aynasının karşısına geçtim. Cidden güzel olmuştum!
    Ela gözlerim ortaya çıkmıştu ve beyaz tenimle oldukça uyumlu makyajım yakışmıştı.

   "Çağatay'a mesaj attım. Yoldaymış." dedi Kumsal. Kafamı salladım.

   "Sen ne yapacaksın?" dedim, ona dönerek. Omuz silkti.

   "Evi falan toplamam gerekiyor. Sen eğlenmene bak. Ayrıca bana olan biten herşeyi ayrıntısıyla anlatıyorsun!" dedi işaret parmağını sallayarak. Güldüm.

   "Tamam tamam." dedim kafamı sallayarak. Sonra aşağı indim.

       Tamam... Eğer güzel geçeceğine inanırsam, gecem güzel geçer... Geçer, değil mi? Ah! Umarım...

__________________

      Şuan partinin yapılacağı mekana gelmiştik. Kolum, ultra yakışıklı korumam Çağatay'ın kolunda, içeriye birlikte giriyoruz.

   "Çağatay..." dedim bir anda durarak. Bana baktı.
 
   "Girmesek mi? Ben vazgeçtim." dedim alt dudağımı ısırarak. Göz devirdi.

   "Derin abarttın ama haa... Akşamdan beri aynı şeyleri söylüyorsun. Hem nikâh kıymıyoruz, alt tarafı bir parti. Gireceğiz, eğlenip çıkacağız." dedi, teselli eden bir tonda. Kararsız kaldığımı görünce tamamen bana döndü ve elini, kolunun içindeki elime koydu.

   "Bak sana söz; bu akşam ne bir kavga, ne bir sorun, hiç biri olmayacak. Güven bana..." dedi, onay beklercesine. Derin bir nefes aldım ve kafamı salladım. Gülümsedi ve birlikte içeriye adımladık...

     Bölüm kısa oldu, farkındayım. Ama artık bin kelimeyi aşmasın diyorum. Neyse, bir sonraki bölümle ilgili teorilerinizi bekliyorum^^

~Yazarcığınız<3

Oyun ve Gerçek {Seri Tek Kitaptır} •Wattys 2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin