•33

1.1K 71 5
                                    

Bölüm Şarkısı: Taha Gürbüz - Karanlıklar
———

"Aa Deniz şu önceki sene gelen efendi çocuk mu?"

———

"Evet anne, o." dedim kısık sesle.

"Sahi, o nerede? Pek iyi bir çocuktu Aysun, görmen lazım."

Orkun'un gerildiğini bacağını hızla sallamasından anlayabiliyordum.

"Merak ettim bak şimdi."

"Öyle merak edilecek bir yanı yok Aysun Teyze. Sen ben gibi bir insan." Ahmet de benim gibi durumu kurtarmak istiyordu anlaşılan.

"Yok yok. Bir başkaydı o. Ceyhun'a çok yardım etti işlerinde. Biliyorsun bizim Ahmet'ten pek hayır yok."

"Kimdi ki bu Deniz?"

"Arkadaşım. Bizimkilerle buraya gelmiştik üniversitenin ilk senesi, o da yanımızdaydı." dedim tek nefeste.

Üniversitenin ilk senesi bittiğinde bizimkilerle birlikte, bu sene olduğu gibi, halamın yanına gitmiştik. Daha sonra oradan sıkılınca, çocuklar buraları merak ettiği için buraya gelmiştik.

Deniz İzmir'e gelmemişti ama buraya gelmişti.

"Valla şu an ayarlanacak kız olsa Deniz'e veririm. Çok efendiydi." deyip iç çeken anneme hayretle baktım.

Cidden mi ya? Bu kadar hayran olunacak bir tarafı var mıydı Deniz'in?

"Ya sorma." dedi Ebru imayla. "Bayağı efendi çocuk cidden."

"Tanışmak isterdim doğrusu. Keşke o da gelseymiş." Aysun Teyze'nin cümlesi biter bitmez Orkun boğazını temizledi.

"Anne kalkalım mı artık? Geç oldu."

Aysun Teyze onu onaylayınca birkaç dakika içinde toparlanıp gittiler.

Konu hakkında daha fazla konuşmamak için odama girdim ve stresle yatağa oturdum.

Orkun, Deniz'in adı geçince bile sinirleniyorken bir de annem iltifatlar ettiğinde büyük ihtimalle deliye dönmüştü.

———

1,5 Hafta Sonra

"Bu kadar mükemmel bir gün daha yok."

Ahmet sevinçle odaya girip yatağımın ucuna oturunca gözlerimi açıp ona baktım.

"Nedenmiş o?" dedim gerinip.

"Fındık bitti. Daha ne olabilir?" dediğinde gülerek doğruldum. "Bir buçuk haftadır sabahın köründe kalkıp ne zorluklar aştım. Ama artık bitti. Yarın sabah evimize dönüyoruz."

"Açlık oyunlarında yarışmış gibi konuşma be. Altı üstü bahçeye gidip daldan fındık kopardın."

"Senin için demesi kolay tabii. Pıtırcıklar doğduğundan beri bahçeye girdiğin yok. Evde iki tencere karıştırıp çocuklara bakıyorsun."

"Ay Ahmet sabah sabah seninle uğraşamayacağım."

"Kalk hadi, Orkunlar kahvaltıya gelecekmiş. Son kez hep beraber bir kahvaltı yapalım demişler."

"Bir buçuk haftadır yediğim triplerin haddi hesabı yok. Valla gelmesinler falan diyeceğim neredeyse."

"Hala Deniz mevzusu mu?"

"Annemin dedikleri yüzünden ben trip yiyorum resmen." diye homurdanıp yataktan kalktım. "Dönelim artık. Şarkı söylemeyi özledim."

"Yarın esirliğimiz sona eriyor kardeşim, merak etme." dediğinde ona bayık bir bakış attım.

MÜZİĞİN RİTMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin