MÜZİĞİN RİTMİ

•26

Bölüm Şarkısı: Tuğkan - Sen Benim
———

"Anne ortada fol yok yumurta yok. Ne gerek vardı böyle bir şey demene?" dedim hala dün akşamın şokunu üzerimden atmaya çalışırken.

"Ne deseydim? Kadın seni Erkan'la baş göz etmeye ant içmiş resmen."

Haklıydı gerçi.

"Şimdi yayılacak bu her tarafa. Aysun Teyze de duyacak." deyip elimi alnıma koydum. "Valla bir ayda stres sahibi oldum sayenizde."

"Aysun gelecek birazdan. Ben anlatırım ona." dediğinde bir şey demeden telefonumu aldım.

Orkun'a cevap vermeyi unuttuğum yeni aklıma gelmişti.

Kimden: <3
Gittiler mi?
?
Neredesin?
Ahsen cevap versene.

Bunun gibi daha birçok mesajla karşılaşınca dudağımı ısırıp vereceğim cevabı düşündüm.

Cevap yazacağım sırada kapı çalınca annemle beraber kapıya gittik.

Aysun Teyze içeri girdiğinde merdivene baktım. Kimseyi göremeyince tam kapıyı kapatacakken yukarı gelen Orkun'u ve arkasındaki Ebru'yu görünce geri çekilip geçmeleri için yol verdim.

"Hoş geldiniz." deyip zorla gülmeye çalıştım. Durumu nasıl kurtaracağımla ilgili hiçbir fikrim yoktu.

"Hoş bulduk." Ebru bize imalı bir bakış atıp salona girdiğinde ben de peşinden gitmeye çalıştım ama Orkun belimden kavrayınca durmaktan başka çarem kalmamıştı.

"Mesajlarıma cevap vermen gerekiyordu. Ne kadar merak ettim, haberin var mı?"

"Beklenmedik olaylar gelişti. Olanların şokuyla sana cevap yazmayı unuttum."

"Ne olayı?" dediğinde geri çekildim.

"Gel, annem anlatır birazdan."

Beraber salona girdik.

"Aysun sorma başımıza geleni."

Sanki Ahmet'i dağa kaldırmışlardı da ona yanıyorduk. Ne bu abartı cidden?

"Ne oldu kız?"

Aysun Teyze klasik dedikoducu mahalle kadını stiliyle tek bacağını büküp üzerine oturduğunda Orkun'la ben de onların karşısındaki koltuğa oturduk.

"Dün akşam bize Meryemler geldi. Bunun bizim çocuklarla yaşıt bir oğlu var ya. Bunun küçüklükten beri bizim Ahsen'e bir ilgisi var." dediğinde bütün yüzler bana döndüğünde stres olup boğazımı temizledim.

"Tek taraflı bir şey." diye mırıldandığımda annem devam etti.

"Dün akşam da çocuklar konuşsun kaynaşsın diye bir sürü şey söyledi. Yok neymiş de yaşları geçiyormuş, işlerin ciddiye binmesi gerekiyormuş..." Annem bunları anlatırken Orkun'un her duyduğu şeyde bana dönüp bir bakış attığını fark edebiliyordum. "Bu işler konuşarak oluyormuş, biz görücü usulü evlenmişiz ne varmış bunda diye bir sürü saçmaladı. Hepimiz birden diyoruz ki öyle şey olmaz. Niye diye üsteleyip durunca ben de birden Ahsen sözlü deyiverdim."

"Ne?"

Orkun, Ebru ve Aysun Teyze'den aynı tepki gelince elimi yüzüme kapattım.

Çok utanç vericiii

"Çok sordu kiminle falan diye ama daha fazla bir şey demedim. Sonra da kalkıp gittiler zaten."

"Aslında iyi yapmışsın kız. O ne öyle? Yüzsüz yüzsüz."