Bölüm Şarkısı: Fatma Turgut - İlkbaharda Kıyamet
———"Anne bunların hepsini paldır küldür nasıl yapacağız?" diye söylendim önümdeki listeye bakıp.
"Ne yapılacak ki?" dedi Ahmet listeyi eline alıp. "Damat bohçası, ev, eşya, nikah tarihi, davetiye, davetli listesi, düğün yeri." Hepsini okuyup listeyi önüme geri koydu. "Bunların hepsini 3 haftada mı yapacaksınız?"
"Ben de onu diyorum." dedim. "3 haftada ev bulacağız, eşya seçeceğiz, davetiye bastırıp davetli yazacağız, bir de üstüne düğün yeri bakacağız. Ayrıca daha evlendiğimizde burada oturup oturmayacağımızı bile bilmiyorum."
"Kızım siz de okula gitmeyin o zaman." dedi annem sitemle. "Okulunuz olduğu için şimdiden halledilsin istiyoruz. Yaza kadar her şey hazır olsun. Hem burada oturmayıp nerede oturacaksınız?"
Telefonum çalınca anneme cevap vermeden telefonun ekranına baktım. Orkun arıyordu.
"Efendim." dedim yorgunlukla.
"Ne yapıyorsun canım?"
"Yapılacaklar listesine bakıyorum."
"Ne tesadüf? Ben de." dedi gülerek. "Hazırlan da nikah tarihi almaya gidelim." O öyle söyleyince içimde birden bir şeyler pır pır etmeye başladı.
"Tamam." dedim gülerek.
"Yarım saate evin önündeyim. Görüşürüz."
"Görüşürüz." Telefonu kapatıp anneme döndüm. "Nikah tarihi almaya gideceğiz." dedim ve masadan kalktım. "Siz de bir yandan davetli listesi çıkarın. Ona göre sayıyı kararlaştırıp davetiye bastıralım."
"Tamam akşam hep birlikte hallederiz." dedi annem. "Yarın da bohça seçmeye çıkacağız Aysunlarla, haberin olsun."
"Ay bohça mı?" dedi Serap gülerek. "Olaylar olaylar."
"O niye kız?" dedi annem merakla.
"Nurcan Teyze'm..." dedi Serap muzipçe ve Ahmet'e doğru kısa bir bakış attı. "Hani şimdi Ahsen'e bir şeyler alınacak ya..."
Kızlar hep birlikte kahkaha atınca hızla Ahmet'e döndüm. Gülmemek için dudağını ısırıyordu.
"Yürü git şuradan ya." deyip Ahmet'i mutfak kapısına ittirdim. "Ne işin var senin kızların içinde?" Ahmet'i mutfaktan çıkarıp Serap'a döndüm. "Sen de ne biçim konuşuyorsun kızım ya?"
"Ne var be, yalan mı?" dedi Serap gülerek. "Utançtan ölmesen bari."
Utanmaktan kıpkırmızı olup bir şey demeden mutfaktan çıkınca arkamdan tekrar kahkaha sesleri duyuldu.
Odama girip yatağa oturdum ve ellerimle kendime hava yaptım.
Ciddi ciddi evliliğe doğru yürüyordum. Hatta yürümeyi bırakıp ben direkt koşuyordum.
———
"Çok yoruldum." dedim başımı elime yaslayarak.
Nikah tarihi almak için önce hastaneye gidip gerekli testleri yaptırmıştık. Gereken bütün belgeleri tamamlayana kadar dünün verdiği yorgunluk da eklendiği için canım çıkmıştı.
Şimdi de dinlenmek için bir kafeye oturmuştuk.
"Dayan canım. 3 haftacık sabredelim."
"Orkun." dedim aklıma gelen şeyle. "Biz evlenince nerede oturacağız?"
"Ben de annem dediğinden beri bunu düşünüyorum." dedi. "Buranın iş imkanları kısıtlı. Hem bizim İstanbul'da artık kurulu bir düzenimiz var. Bence orada oturmamız bizim için daha iyi olur."
![](https://img.wattpad.com/cover/176427031-288-k355701.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜZİĞİN RİTMİ
General FictionMüziği hayatının merkezi yapmış bir grup arkadaş düşünün... Onların aşk ve dostluk dolu tatili ile tatil sonrasında olanlar diyeyim siz direkt okumaya başlayın bence ;) -- "Seni seviyorum. Seni tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum. Duyduğum her...