•46

942 67 2
                                    

Bölüm Şarkısı: Ufuk Beydemir - Hepsi Bu Kadar
———

"Ne olacak peki şimdi?"

"Şimdi..." deyip sustu. "En yakın zamanda düğün olacak."

———

"Anne ne diyorsun sen? Kimse laf etmesin diye söz yaptık zaten. Şimdi düğün diyorsun." dedim hırsla. "Benim gereksiz akrabalarım yüzünden Orkun'a bunu nasıl derim?" 

"Ne yapayım Ahsen? Başka çözüm bulamıyorum."

"Onları duymazdan gelsek mesela? Saçma sapan insanların sözleriyle hayatıma yön vermek zorunda mıyım ben?"

"Sen git yat hadi, yorulmuşsundur. Neredeyse sabah oldu."

Bir şey demeden eve girdim ve odama çıktım.

———

Bir saniye bile uyumadan geçen birkaç saatten sonra üzerimi değiştirip aşağı indim. Salonda oyuncaklarla oynayan Rüzgar ve Çınar beni gördüklerinde koşarak yanıma geldiler.

"Afla, gübaydın." Rüzgar bana sarılınca güldüm.

"Sana da gübaydın." Onun söylediği gibi söylemek hoşuma gitmişti.

Çınar da gelip yanağımdan öptükten sonra beni gıdıklamaya başlayınca oyununa ayak uydurup gülmeye başladım.

"Ahsen." Ahmet'in sesiyle ona kısa bir bakış atıp oyuna devam ettim. "Bırakın ikizimi. Sizi hainler."

Ahmet de gelip oyunumuza katılınca ikiye iki, minik bir savaş başladı.

Ben Çınar'ın ellerini Ahmet'in saçlarından kurtarmaya çalışırken, Ahmet Rüzgar'ın bana saldırmasını engellemeye çabalıyordu.

Annem kahvaltının hazır olduğunu söylediğinde savaşımıza son verip masaya geçtik.

Kısa bir süreliğine de olsa neşem yerine gelmişti.

Kahvaltıdan sonra odamdan çantamı aldım ve aşağı indim.

Ahmet her sabah olduğu gibi beni kliniğe bırakıp oradan okula geçecekti.

Ahmet evden çıkınca ben de arkasından çıkarken annem geldi.

"Sen gece konuştuklarımızı düşünme. Bir yolunu buluruz." Kafamı salladım.

Her ne kadar onaylasam da kesinlikle kafama takacaktım.

"Neyin var senin?" dedi Ahmet ben arabaya bindiğimde.

"Boş ver."

"Nasıl, boş ver? Anlat işte."

Dün gece annemin söylediklerini Ahmet'e bir bir anlattım.

"Ulan bıktım ben bu insanlardan. Bir düşmüyorlar yakamızdan. Tam kaçtık buraya, kurtulduk derken burada bile ensemizdeler."

"Laf olmasın diye sözlendim yine de laf oldu."

———

"Olay bu işte." dedim ve bardağımdan bir yudum aldım.

"Hayatımda böyle saçma bir şey daha duymadım." dedi Merve. "Sizin akrabalarınız beni korkutuyor." deyip İrem'e döndü. "Sen ve annen hariç."

"Kimin dediğini bilmiyorum ama bilsem ilk gördüğüm yerde suratına tükürürüm." dedim sinirle.

"Ben olsam sadece tükürmekle kalmam." Serap'ın hırsla söylediği şeye zorla da olsa güldüm. Aklından ne canice fikirler geçiyordu kim bilir.

MÜZİĞİN RİTMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin