Herkese iyi okumalar diliyorum... Multide sevgili Armando var. Şarkı da oldukça eğlenceli.
Enzio 'nun önüme koyduğu pancarre ile boğuşmaya o kadar dalmıştım ki bana ancak üçüncü seslenişinde cevap verebilmiştim.
"Anlatman için zorlamayacağım küçüğüm ama seni kızdıran şeyin ne olduğunu çok merak ediyorum. "
Buraya Pablo'nun sert bakışlarına aldırmadan Armando ile gelmiştim ve geri almak için haber vermemin yeterli olacağını söylemişti. Yol boyunca masadaki flörtlerini sergilememiş, Pink'in şarkılarına neşeyle eşlik ederek yolculuk etmiştik. Armando'nun bana özel bir ilgisi olmadığı açıktı sadece Pablo'nun yanında farklı davrandığını anlayamıyordum.
"Eylül,endişeleniyorum artık ama!!"
Enzio 'nun haklı isyanıyla bir kez daha düşüncelerimden sıyrıldım.
"Senin anlayabileceğin bir şey değil Tonto (tontonum) benim çok önceden anlıyor olmam gereken bir konu sadece. "
"Beni hafife mi alıyorsun küçük hanım!"
Sahte kızgınlıkla sorduğu soru, biraz kırgınlığını da yansıtıyordu ama Enzio 'ya Pablo'nun benimle ilgili düşüncelerini söyleyemezdim. Çok eskiye uzanan bir geçmişleri vardı ve bu sanki araya girmek gibi olacaktı. Hem haklı olduğunu da kabul etmiştim. "Enzio da bir İtalyan Eylül, pek ala ondan yardım isteyebilirsin. Hem baksana ne kadar hevesli." İç sesimin dahiyane fikriyle gözlerimin ışıldadığına emindim.
"Benim bakımlı olmayı öğrenmem lazım Tonto. Bana yardım edebileceğini sanmıyorum. "
Çok doğru bir karar aldığıma emin olarak tüm sevimliliğimle sorduğum soru Enzio'da beklediğim şaşkınlığa neden olmamıştı. Sanki geç sorduğum bir soruymuş gibi düşünceyle başını kaşıdı.
"Ben yardımcı olamam haklısın ama yardım edebilecek birini tanıyorum. Planlarını Fransa'ya göre yaptığını düşünürsek biraz zor olacak ama hemen pes etmeyelim, önce bir randevu isteyelim. "
Sanki haftalardır bunu söylememi bekliyormuş gibi davranması durumunun ne kadar vahim olduğunu bir kez daha anlamamı sağlamıştı.
"Hiç mi garipsemedin?"
"Bak küçüğüm, başını hiç kaldırmadan bu yaşa kadar gelmişsin ancak bir gün başını kaldırman gerekecekti ve kaldırdığın zaman da aşık olacaktın. Bu şaşırılacak bir şey değil. Bunları benimle konuşmak istemezsen anlarım ancak biriyle mutlaka konuşman gerekiyordu. Çabaladığını görebiliyorum ama hala potansiyelini tam gösteremiyorsun ve bunun sen de farkındasın. Tek merak ettiğim kim?"
"Hayır hayır yanlış anladın tamamen evet başımı kaldırdığım doğru ancak gördüğüm bir prens değil bir kraliçeydi. Pablo'nun arkadaşlarının düğününe katıldığım zaman işte biliyorsun Gülce'yi. Dünya üzerinde yaşayan en güzel kadın kesinlikle ve ben ondan çok etkilendim."
"Gülce'den etkilenmemek mümkün değildir haklısın ama onu o kadar güzel yapan aşk!"
"Nasıl yani anlamadım?"
"Bebeğim bebeğim!!! Kesinlikle aurası var ve çok etkileyici haklısın ancak Cihangir'in aşkı ve Cihangir'e duyduğu aşk onu daha güçlü daha özgüvenli daha anlamlı yapıyor ve çevredeki insanların hayran olmasını sağlıyor. Kadınlar onun yerinde olmak için can atıyor, sebebi Cihangir'e aşık olmaları değil tabi ki sebebi; Cihangir gibi biri tarafından bu kadar şiddetle sevilme isteği. Bu da Gülce'yi eşsiz kılıyor. "
"Yani boşuna makyaj yapma aşık olmadığın sürece öyle parlayamazsın mı demek istiyorsun?"
"Evet tatlım ama eksik. Makyaj yapmadan da aşık olacağın adamı seçme şansın olamaz diyorum. Etrafına acele etmeden bakman lazım. Doğru kişiyi diğerlerinden ayıran sadece kalbin olacak ve onu bulduğun zaman inan bana makyajsız olmak istemeyeceksin. Tüm silahlarınla saldırıp ele geçirmen gerekecek. Aşk bir savaş sanatıdır bebeğim. Kansız ama çok acılı. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN'IN PENÇESİNDE
RomanceElindeki kadehi ağır ağır dudaklarına götürürken hareketlerimi inceliyordu. Gitmemi istemediğini biliyordum yine de emin olmak zorundaydım. Bakışlarımı üzerinden çekip kapıya doğru çevirdim. Adımımı atacakken kolumdan tutarak yüzlerimizi birleştirdi...