Herkese iyi okumalar diliyorum... Multide Dace Gace var.
Pablo'yu , itirafımdan sonra bir hafta boyunca görmedim. Armando ve Rosa'nın görüşme çabalarını da bir haftadır görmezden geliyordum. Enzio 'yla konuşmaya çok ihtiyacım vardı ancak onun da Pablo'nun tarafında olabileceğini düşünerek kendimi sessizliğe teslim ettim. Bu sürede hiç mutfağa da inmemiştim ve sanki bir daha yemek yapacak isteği içimde bulamayacak gibiydim.
Uyandığım ve yataktan çıkmadığım sekizinci sabah, evin içinden kopan gürültüyle yerimden sıçradım. Bir an koşup bakmayı düşünsem de ruhuma işlemiş vazgeçmişlik duygusuyla yatakta dönerek sesleri bastırmak için yastığı başımın üzerine çekip gözlerimi kapadım. Kapım sertçe açıldığında dahi boşvermişliğimden ödün vermeden gözlerimi açmadım. Tiz bir kadının İtalyanca söylenmeleri kulağıma gittikçe yaklaşırken bile kımıldamıyordum. En sonunda yastık başımın üzerinden çekildi ve hırsla başımı çevirip neler olduğunu sormak için döndüğümde karşımda benden daha sinirli bir Rosa bulmuş oldum. Kısa süren bakışma düellomuzu bitirip tekrardan cırlamaya başladığında ancak söylediklerine kulak verip anlamaya çalıştım.
Ne sorumsuz bir insan olduğumdan bahsediyordu ve ben ne dediğini tam olarak , hala anlamıyordum. Sonunda dayanamayıp yataktan fırladım ve bir elimin istemsizce belime gittiğini farkettim. Şu an kavga pozisyonu almış oldun Eylül, emin misin? İç sesimin sorusuna cevabım netti. Evet kesinlikle emindim ve içime attığım her şeyi , karşımda Rosa olduğunu unutarak saymaya başladım. Rosa 'nın ifadesiz bakışları arasında minik zafer pırıltıları gördüğümde ancak kendime gelip susmayı başardım. Rosa , konuşmaya devam etmem için bir süre dikkatle beni izledi. Kendimi konuşmak zorunda hissetmiş olsam da içimdeki utançla sustum. Tekrar içime kapanmama fırsat vermemek için Rosa konuşmaya başladı.
"Seni çok merak ettik Eylül. "
Temkinli bir İtalyanca konuşması dikkatimden kaçmamıştı. Benden önce Pablo 'yla konuştuğunu anlayarak, hakkımdaki düşüncelerini merakla bekledim.
"Bizimle neden görüşmek istemedin? Pablo ile aranda ne geçti? O neden Roma'da ?"
Sorularına verecek bir cevabım yoktu. Çaresizce başımı salladım. Rosa yanıma gelip başımı iki eliyle tuttu ve yaslamam için omzuna doğru yönlendirdi. Hissettiğim huzur için ömür boyu Rosa'ya minnettar kalacaktım. Ailemi kaybettikten sonra saçlarımı okşayan ilk kişiydi ve Rosa yapana kadar ne kadar ihtiyacım olduğunun dahi farkında değildim.
"Buradan gitmek istiyorum Rosa. Kendi hayatımı istiyorum. "
Fısıltı halinde ve İtalyanca söylediğim sözlerle elleri bir an durduysa da sonra sırtıma inerek destek verdiğini hissettirmek için okşamaya devam etti.
"Burdan gitmelisin tatlım. Kendi hayatının kontrolünü eline almalısın. Pablo gibi kalpsiz birine bırakmamalısın ama bunun için yeteri kadar güçlü değilsin maalesef. Burada en azından güvendesin ama gittiğinde nasıl devam edeceğini bilmiyorum ve senin de bildiğini sanmıyorum. "
Söylediği her şeyde haklıydı. Burdan nereye gidecektim ve hayatımın bundan sonrasını nasıl devam ettirecektim hiç bir fikrim yoktu. Çaresizlik göz yaşlarına dönüşüp ruhumdan çıkarken hala bir plan yapamamıştım ancak burdan gitme konusunda kendimi yeteri kadar güçlü hissetmiştim.
"Acele etmeden plan yapmak zorundayım. Nerede nasıl yaşamak istediğimi hiç düşünmemiştim şimdiye kadar. "
"Tamam bebeğim, bu doğru bir başlangıç olur. Seni en çok mutlu edecek şeyin ne olduğuyla ilgili aklına gelen her şeyi not al. Aralarından yapabilecek olduklarını seçeriz. Hemen olmasa da yavaş yavaş ayarlarız her şeyi. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN'IN PENÇESİNDE
RomanceElindeki kadehi ağır ağır dudaklarına götürürken hareketlerimi inceliyordu. Gitmemi istemediğini biliyordum yine de emin olmak zorundaydım. Bakışlarımı üzerinden çekip kapıya doğru çevirdim. Adımımı atacakken kolumdan tutarak yüzlerimizi birleştirdi...