Herkese iyi okumalar diliyorum.
PABLO
"Senin yaptığın işe ben şimdi! Dany! Eylül'ün üstündeki de ne böyle? " Eylül 'ün bayıldığına emin olduktan sonra, elbisesini çekiştirerek kapatmaya çalışan Pablo, bir yandan da sesini kısık tutmaya devam ettiği için istediği gibi patlayamamıştı. İçindeki öfkeyi, Eylül 'ü restorana sağ salim koyduktan sonra kusmak için sabırla direniyordu.
"Sen biraz daha oyala diyince ben de kadınları en iyi oylalayacak şeyin alışveriş olduğunu düşündüm ve Eylül 'ü Clara'nın mağazasına götürdüm. "
Pablo, Clara 'nın adını duyunca birden irkilip başını alçak tavanlı arabaya vurdu. Eylül'ün üstünü düzeltmeyi bırakıp seyiren sağ gözüyle Dany'e doğru ağır çekim dönmeye başladı.
"Clara dedin değil mi Dany?"
Ses tonu inanılmaz kısıktı hatta sakin bile denilebilirdi ancak seyiren gözüyle Dany'e bakışı az sonra avına atlayacak psikopat bir aslanı andırıyordu.
Eylül'ü tamamen bırakıp , arabadaki bedeninin yarısını da dışarı çıkardıktan sonra ani bir yumrukla Dany'e saldırdı.
"Ben o kadının mankenlerinin hepsiyle yattım hepsiyle! Eylül'ü götürecek başka mağaza mı bulamadın?"
Dany hafifçe geri sendelediyse de düşmemeyi başarmış bir şekilde sağ eliyle sol yanağını tutarken pis bir sırıtış attı Pablo'ya.
"Hatta kendine özel iç çamaşırı defilesi hazırlatmıştın değil mi Pablo? Ne günlerdi be!"
Pablo, seğiren kaşına rağmen sakin kalmaya çabalıyordu, Eylül'ün bir tartışmaya şahit olarak, korkuyla uyanmasından daha kötüsü Dany'nin her şeyi berbat etmesi olacaktı. Sesini ve gözlerini aynı oranda kısarak konuştu, "Az önce söylediklerini unutman için beynine kaç kurşun sıkmam gerektiği umrumda değil, unutamıyorsan da aynı kurşunları hayalarına doldurmamam için unutmuş gibi davran. Buraya kadar anlaşılmayan bir şey var mı?"
Boğazında yutamadığı acı bir tatla Pablo 'ya bakan Dany inanmıştı; Pablo, zır deli bir aşık olarak ilk kendini kurban etmek üzereydi. Yeni duruma alışması zaman alacaktı ve umuyordu ki öyle bir zamanı olsundu.
"Çok iyi anladım Pablo. Bir daha insiyatif kullanmayacağım, doğrudan emirleri uygulayacağım. Sen de ömrümü uzatmak için emirlerini daha açık ver ama olur mu?"
Karşısında ilkokul öğrencisine dönüşünü izlediği kocaman adama baktı Pablo. Bir yerlerde yanlış yaptığı kesindi. Ya sırtından bıçaklanıyor ya da beyninden vuruluyordu. Herkese, her şeye yeten zekasının yakın çevresini yönetmeye yetmediğini düşünerek yüzünü sıvazladı.
"Olur Danyboy, şimdi eve git, Eylül'e sıcak tutacak, düzgün , rahat kıyafetler getir. Sen seçme sakın. Giderken yanına güvenebileceğin bir kadın al ve de ki ; sıcak tutacak, düzgün, rahat kıyafetler seç. Hızla buraya geri dön. Anlaşılmayan bir şey var mı?"
Pablo'yu hayatın sırrını veriyormuşçasına dinleyen Dany, konuşması biter bitmez saçlarını çekiştirdi. "Benden istediğin; Eylül'ün odasına ki bu senin de odan oluyor, girebilecek, istediğin şekilde kıyafetleri seçebilecek bir kadın bulmam değil mi? Sık Pablo, haydi dostum sık kurtar beni." Sesi ironik bir şekilde ağlamaklı çıkan Dany isyanına devam ederken her an ağlayacak gibiydi. " O kadar güvenebileceğim bir kadın bulsam evlenirdim,"
Pablo, camları koyu filmle kaplı arabanın yanına gidip ellerini cama koyarak kendine gölge yarattı. İçeride hiç bir şeyden habersiz baygın uyuyan Eylül'ü kontrol ettikten sonra hızla Dany'e doğru gidip kolundan tutarak arabadan uzaklaştırdı. Etraftan geçen insanlar şu an için umrunda değildi. Bu gece için çok uğraşmıştı ve maalesef daha da çok uğraşması gerekecekti. Sakin kalmaya devam etti. "Dany, Eylül'ün daha düzgün bir şeyler giymesini istiyorum desem ne yapardın? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN'IN PENÇESİNDE
RomanceElindeki kadehi ağır ağır dudaklarına götürürken hareketlerimi inceliyordu. Gitmemi istemediğini biliyordum yine de emin olmak zorundaydım. Bakışlarımı üzerinden çekip kapıya doğru çevirdim. Adımımı atacakken kolumdan tutarak yüzlerimizi birleştirdi...