İlginize olan minnetimi merakla beklediğiniz yeni bölümü , erken yayınlayarak göstermek istedim. Hepinize iyi okumalar diliyorum.
(Multimedya Ant)Kalbimin ritmi gittikçe yavaşlarken sesler de eş zamanlı azalmaya başladı. Göğsümde hissettiğim keskin acı bu hayattaki son anımdı artık emindim çünkü karanlık tüm zihnimi ele geçirip beni içine almıştı. Umduğum kadar huzurlu değildim, mutlu zaten değildim. Yaşadığım her şeyden ve kendimden nefret ederek ölmek ise tek pişmanlığımdı.
Beynim zamandan, bedenim ise mekandan soyutlanmış gibiydi. Kulağımı sağır edebilecek kadar yüksek bir gürültü etrafımı sarmış, göz kapaklarıma kadar baskı yapıyordu. Kulağıma değen soğuklukla gürültü katlanılabilir hale geldiğinde son yaşadıklarım aklıma doluşmaya başladı. İçimde aynı boşvermişlik ve pes etmişlikle göz kapaklarımı araladım. Nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum ve tuhaf bir şekilde canım hiç yanmıyordu. Karşımda Giray'ın en yakın dostunu görmeyi kesinlikle beklemiyordum ve zaten ellerimde olan ellerini sıkarak gülümsedim. Bunu bekliyormuş gibi derin bir nefes vererek gözlerini kırpıştırdı. Akamayan , gözlerinde asılı kalan yaşları silmek için ellerine ihtiyacı vardı ancak o ellerimi bırakmadı. Elimi uzatıp göz yaşlarını silmek, gülüşüne yer açmak için hareketlendiğim sırada sesini duydum.
"İyisin Eylül, çok iyisin, nefes alıyorsun ve güvendesin. "
Benden çok kendine söylüyor gibiydi ama onu gördüğümde güvende olduğumu anlamıştım. Göz yaşlarının izin vermediği gülüşü kendine zorla da olsa yer bulmuş gibi yüzünde en bildiğim haliyle kendini gösterdiğinde yeniden evimde gibi hissedebildim.
Giray'ın cenazesinde de , sonrasında da görememiştim ve içten içe kırgındım aslında. Diğer arkadaşları yanımda olmuşlardı ilk bir kaç hafta ama Ant aramamıştı bile. Güçsüzce "Ant" diye sordum.
"Şimdi değil ufaklık, sen kendini daha iyi hissedince. " diyerek konuşmama izin vermedi.
İçten içe Ant'ın da abim olmasını ve hep birlikte yaşamamızı istediğim günleri düşündüm. Asla almak istemediğim matematik derslerinden önce annem "bu akşam Ant gelecek ona matematikte neler öğrendiğini göstermek istemez misin ?" Dediğinde hevesle dersi dinlerdim ya da yemek istemediğim bir yemek olduğunda abimin , " Ant'ın en sevdiği yemeği yapmışsın " dediğinde iştahla yerdim. Abimin hayran olduğum tek arkadaşıydı ve ben abimle birlikte onu da kaybetmiştim. Bir daha görmeyeceğime emindim nerdeyse ancak anlayabiliyordum ki o benim abimdi ve benim yanımdaydı hep.
"Eğer bu arabayı istiyorsan önce bana ne kadar iyi araba kullandığını göstermen gerekecek ufaklık. O zaman mezuniyetine bununla gitmene izin verebilirim. "
"Ant, Giray da söyledi ya işte ben çok dikkatli ve sakin araba kullanıyorum, kendimi tehlikeye asla atmam. "
"Giray'ın söylemesi umrumda bile değil, kendi gözlerimle görmem lazım. Yemek hazır olana kadar biraz deneme yapalım mı?"
"Ben seni hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorum Ant, arabanı istemiyorum, babam daha erken olduğunu söylemişti. "
"Sen hep naif ve düşünceli bir çocuk oldun , asla da aileni hayal kırıklığına uğratmadın. Beni de uğratmazsın, her zaman yanındayım ve sana sonsuz güveniyorum. Arabanla ilgili bir kaç şey göstermek istiyorum sadece, hadi gidip bir kaç tur atalım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN'IN PENÇESİNDE
RomanceElindeki kadehi ağır ağır dudaklarına götürürken hareketlerimi inceliyordu. Gitmemi istemediğini biliyordum yine de emin olmak zorundaydım. Bakışlarımı üzerinden çekip kapıya doğru çevirdim. Adımımı atacakken kolumdan tutarak yüzlerimizi birleştirdi...