Selaam!
Okulum yeniden açılıyor bu yüzden yine ortalıklardan kaybolmadan önce yazabildiğim kadar yazmak istiyorum.
Bu arada bir şey paylaşacağım sizinle. Sanırım insanlar çıldırmış olmalı! Yani tabii bu benim fikrim ama 18 yaşına girdikten hemen sonra evlilik kararı almak çok saçma geliyor bana. Yahu, bir kendinizi tanıyın önce. Çoluk çocuk herkes nişanlı, herkesin bebesi var 😂 Geçtiğimiz hafta tanıdığım, iki tane, pırlanta gibi genç kız bu batağa düştü de o yüzden paylaşmak istedim. Neyse, sonuçta herkes kendi kararlarını bir şekilde üstleniyor.
Ben de şu sıralar okuldan kaçmak istiyorum, resmen ayaklarım geri geri gidiyor. Aklımı çelmeye başladı evlilik fikri ama neyse ki Funda var, şey dedirtiyor bana "Yahu Funda olsun idolüün, kendine gel, kızım!"😂😂
Sizden bu bölüm oy ve yorumdan önce dua isteyeceğim. Okulun ilk günlerinde yaşadığım heves ve istek geri dönsün geçsin bu soğuma lütfen 😭😭
Bu arada bu bölümü sevgili okurum @zeynepbeyzzaa'ya ithaf ediyorum. Yorumlarınla beni her defasında mutlu ettiğin için teşekkürler ☺️
Keyifli okumalar!
2 Gün Sonra
"Yürek yemiş, belli!"diyorlardı arkamdan. Köşede bucakta, tanıdığım, tanımadığım herkes beni kınıyor, çoğu kadın yüzüme bile bakmıyordu! Oysa ne acı, ben sadece kendim için çabalamıyordum. Ben tüm kadınlar sayılsın, değer görsün istiyordum. Lakin dini nikahıma ben gittiğim günden beri bulunduğum ortamdaki kadınlar beni yermeye başlamışlardı. Daha dün sabah halamın, anneme "Gidip iki mürekkep yaladı diye kendini lokmadan sayıyor herhalde!"dediğini işitmiştim.
Hayat komikti. Sırf nikahıma katılabilmek için, ki bu bir insanın en doğal haklarından biriydi, az daha nefesimden olacaktım. Bu artık acıtan bir gerçek bile değildi fakat biliyordum, eğer babam dışarıdaki millete mahcup olmayacağını bilse bir dakika dahi düşünmez beni oracıkta öldürürdü. Ama buna rağmen o gece, o odada yaşadığım zulüm; iki gündür yaşadığımdan daha beter değildi.
Odaya girişim elbette kimse tarafından hoş karşılanmamıştı. Lakin daha da hoşlarına gitmeyen şey benim istediklerimdi. Boşanma hakkımı talep ettiğimde ayaklanan babam olmuştu, ne isteyeceğimi bilmesine rağmen. Fakat beni şaşırtan şey Turan Bey'in bunu kabullenip onu bastırmasıydı. Dahası da vardı, benim rızam olmadan başka bir nikah kıymamasını istemiştim. Sonuçta yaşadığım yeri, insanımı tanıyordum. Üstelik kimse resmi nikahtan söz etmiyordu ve benim bir şekilde kendimi güvenceye almam gerekiyordu. Bugün oğlunu berdel dedikleri saçma töre ile evlendiren bir aile yarın kuma da isteyebilirdi. Bu istediğim de elbette ayıplanmış ve hatta Turan Bey bununla dalga bile geçmişti. Son olarak da mehir istemem gerekiyordu ve o an babamın, Şahin'in gözleri fıldır fıldır dönüyordu... Erkeklerin, aralarında çoktan konuştuğunu ve onların benim adıma altın istediklerini biliyordum. Ama benim maddi anlamda bir isteğim yoktu bu yüzden sessiz kalmıştım. Sanırım bu da odaya adım attığım andan beri ailemi en çok sevindiren şey olmuştu.
Odada iki şahit, Turan Bey, abimler, babam ve imam vardı. Bir de Birkan ve ben. Bizim nikahımız kıyılıyordu fakat sesi en yüksek çıkan onlardı. Ben ağzımı her açışımda bir gürültü kopuyor, ya babam itiraz ediyor ya da Şahin bana çemkiriyordu. Bütün bunlara rağmen dakikalarca yanımda oturan Birkan, ellerini önünde bağlamış, ela renkli gözlerini bir saniye bile halıdan ayırmadan olanları dinliyordu.
En sonunda söz hakkı ona geldiğinde söylediğim her şeyi kabul etti. Buna sevineceğimi tahmin dahi edemezdim lakin o an yaşadığım tüm stres omuzlarımdan kayıp gitmişçesine bir rahatlamayla adeta çökmüştüm. İmam dualar okudu, bize nikah için konuşulan her şeyi kabul edip etmediğimizi sordu. O an yine Birkan'la göz göze değildik. Yanyana oturmuş doğrudan imama bakıyorduk ama kafasını kaldırdığını hissettim. İkimiz de üç defa "Kabul ettim."dedik. Tam üç defa döküldü dudaklarımızdan kabullenişimiz. Ben tam üç defa yenildim babama, aileme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FUNDA
Ficção Geral"Kaç yaşına gelirseniz gelin kendi özgürlüğünüz için savaşmıyorsanız asla büyümüş sayılmazsınız!" *** Küçük bir kız çocuğuydu; abisinin yaptığı hatanın bedelini ödemek için. Küçük bir kız çocuğuydu; beyazlar içinde karanlığa gömülmek ve adına töre d...