Selamlar!
Yine çok beklettim, kusura bakmayın. Artık eskisi kadar istekli değilim yazarken, yazdığım bölümü düzenlerken bile on defa düşünüp erteliyorum. Hayatımda bazı şeyler yolunda gitmiyor ve bunların mimarı olarak hobilerime ayıracak istek bulamıyorum.
Kendinize iyi bakın, keyifli okumalar!
"Neden bu kadar uzun sürdü? Bir problem yok, değil mi?"
Gizem'in ameliyatı biteli on dakika olmuştu ve henüz onu görmemiştim. Ameliyatı tam üç buçuk saat sürmüştü ki doktor en fazla iki saat süreceğini söylemişti. Bu süreçte kimse haber de vermemiş, üç buçuk saat bir ömür gibi uzamıştı. Karşımdaki doktorun gözlerine nasıl bir ifadeyle baktıysam, eliyle koluma dokunarak konuşmaya başladı. Son zamanlarda sıklıkla iletişim kurduğum insanlardan biriydi.
"Lütfen sakin olun," dediğinde ben daha çok paniklemiştim ama sustum ve dinledim. "Ameliyat süresi öngörülebilir bir şey değil. Ayrıca Gizem Hanım'ın ameliyatı beklediğimize daha iyi geçti. Onun için güzel haberlerim var."
"Doktor Hanım, o iyi değil mi? Yani çabuk toparlanır değil mi?"
Küçük çocuk gibi dudak bükmediğim kalmıştı bir de. Doktor gülümsedi. Ameliyattan henüz çıkmıştı ve belki de normal şartlarda daha az sabır gösterebilirdi. Ama şimdiye kadar olan tüm her şeyden haberi vardı ve bize yardım ediyordu. Ona minnettardım.
"Öncelikle laparoskopik histerektomi işlemi normalden daha hızlı bir iyileşme sürecine tabiidir. Türkçesine kapalı ameliyat diyoruz, Gizem Hanım'ı zorlayacak bir yarası yok. Ayaklanması daha kısa sürecek ve vücudunda iz kalmayacak. Üstelik yalnızca rahmini aldık yani yumurtalıkları hala gayet sağlıklı. Bu onun açısından bugüne dek çektiği cinsel zorluğu ortadan kaldıracak ve artık sancı çekmeyecek. Yine de önümüzdeki bir ay ila kırk beş gün arası çok önemli. Kendine çok dikkat etmeli, enfeksiyon kapmamalı."
Gizem için o kadar seviniyordum ki! Korktuğunu, kendini eksik hissetmekten korktuğunu anlayabiliyorum ama hayatındaki bu değişiklikler ona iyi gelecekti. O her anlamda iyileşecekti.
"Size nasıl teşekkür etsem bilmiyorum..."
"Bir şey daha Funda Hanım, dilerseniz siz de myomu görebilirsiniz. Gizem Hanım henüz yirmi altı yaşında ve rahim alma operasyonu onun yaşında bir kadın için en düşük ihtimaldi. Rahmi tam 1700 gr ağırlığındaydı... Bunun sebebi çok büyük bir ihmalkarlık. Myom her kadının başına gelebilecek bir durum fakat önemli olan kontrolleri aksatmamak ve gerekli tedaviyi görmek. Bu saatten sonra çok dikkatli olması gerekiyor ve her ay düzenli olarak kontrole gelmesi gerekiyor. Lütfen bunu göz ardı etmesine izin vermeyin."
Boğazımdaki alışıldık yumru yerini bulurken "Haklısınız fakat bugünden sonra onun için elimden geleni yapacağım. Size gerçekten ne kadar teşekkür etsem az, inanın anlatacak kelime bulamıyorum. Sizi daha fazla tutmayayım..."
"Lafi bile olmaz, Funda Hanım. Benim için en güzel teşekkür kendinize de bu konuda aynı hassasiyeti göstermeniz olur. Lütfen siz de kontrollerinizi ertelemeyin ve çevrenizdeki kadınları buna teşvik edin."
Doktor yanımdan ayrıldığında gönlümde bir ferahlamayla sabahtan beri oturduğum pembe, kadın doğum polikliğinin boş koltuğuna geri döndüm. Ameliyatın iyi geçtiğini duymak bir nebze de olsa içime su serpmişti. Artık bugüne dek yaşananları unutacaktık ve Gizem'e yeni bir yol çizecektik. Ben yeniden mesleğime dönecektim ve onu da asla yalnız bırakmayacaktım. Arkasında her zaman dik durabilen bir ablası olduğunu bilecekti. Benim bu hayatta yapabilecek daha güzel bir şeyim kalmamıştı, bugün anlıyordum ki Bursa'da olan her şey orada kalmıştı ve ben yeniden doğuyordum. İşe başlayıp öğrencilerime kavuştuğum gün her şey yerine oturacaktı. İşte o zaman tam anlamıyla her şeyi, Sinan'ı bile, geride bırakıp savaşabilecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FUNDA
Genel Kurgu"Kaç yaşına gelirseniz gelin kendi özgürlüğünüz için savaşmıyorsanız asla büyümüş sayılmazsınız!" *** Küçük bir kız çocuğuydu; abisinin yaptığı hatanın bedelini ödemek için. Küçük bir kız çocuğuydu; beyazlar içinde karanlığa gömülmek ve adına töre d...