59. Bölüm "Korkak"

1.9K 107 26
                                    

Selaaam!

Pazar günü ritüellerinizde Funda da var artık!😄

Çok yoğun bir haftaydı, hiç oturup yazamadım ve düne kadar bölüm yok sanıyordum. Tüh, gitti düzen diye üzülecektim kii bir de ne göreyim, bölüm varmış bir tane!

Gerçi bu bölümü daha devam ettirmek istiyorum, bu yüzden Perşembe günü yine aynı bölümün bildirimiyle karşılaşacaksınız çünkü devamına ekleme yapacağım, aklınızda bulunsun ☺️

Bölüme başlamadan önce bir duyuru yapmak istiyorum. Burada profilimdeki diğer hikaye Kalben'in okurlarından var mı, emin değilim ama kısa bir haber vermek istedim. Kalben'i kaldırdım, şu anlık yayımlamayı da düşünmüyorum. Ben Funda'nın her halini, aşamasını gördüm ve hep yavaş yavaş ilerledik. Kalben'se beklemediğim bir şekilde gün gün binlerce okuma aldı ve komik olansa ben bunu fark edemedim. Çünkü 20 bölümde, 20K tıklanma alan hikayede sadece 900 küsür oy vardı. Bu benim ilk Wattpad deneyimim değil ama ilk defa böyle bir oy oranı gördüğüm için şaşırdım ve bozuldum da. Bunu dillendirince birkaç kişi aktifleşmeye başlasa da maalesef çoğunluk sessiz kalmayı tercih etti. Ben de bu sessizliğe emek harcamak istemedim. Şu anda tek önceliğim burasıdır.

Keyifli okumalar!

"Dalga mı geçiyorsun benimle?"

Ciddiyetimin asıl kaynağı hayrete düşüşümdü. Herkesin bir beklentisi olduğunu, merakla benim Birkan'la birlikte olmamı umduklarını biliyordum fakat bu biraz da Derya Abla'nın dediği gibi, kadınlar arasında dönen bir baskıydı. Erkeklerin kendi aralarında konuştuğu, kadınlarınsa onlara taşıdığı saçma sapan bir arzu.

"Ne yani, baban senden ona bir çarşaf mı götürmeni istiyor?"diye devam ettim ciddiyetimi koruyarak. Zira olanlar akli dengemi kaybetmem için beni resmen zorluyordu. Mevzu bahis olan konunun bu denli ortada olması ve insanların bunu dillendirmesi de sinirlerimi bozuyor, midemi bulandırıyordu.

Birkan duruşunu dikleştirdi ve derin bir nefes alarak gözlerimin içine baktı. Ben elimdeki ekmeği çoktan bırakmış, boğazıma dizilen lokmaları yutmaya çalışıyordum. Tıpkı dün geceki gibi karşılıklı oturmuştuk ve iş yine onun tekrarlayalım dediği cam önü muhabbetine dönmüştü. Lakin şu anki konunun beni pek de mutlu ettiğini söyleyemezdim. Kendime sadece soruyordum: Turan Bey bu kadar iğrenç zihniyetli miydi ve Birkan da onun gibi olabilir miydi?

"Evet, istiyor,"dedi o da benim gibi ciddiyetle. "Sana bu sabah onunla baş edemeyeceğimizi söylemiştim. Şimdiyse sadece kulağına gidecek bir şeyi bizzat görmek istiyor ve Seyran, emin olabilirsin bu benim de midemi bulandırıyor."

"Ee? Karşı çık öyleyse, küçük çocuk değilsin ya! Seni azarlayıp bir şeyler dayatmasına izin mi vereceksin?"

Açıkçası Birkan'ın da benim gibi düşünüyor olmasına sevinmiştim. Onun babasının lafının altında yaşadığını fark etmiştim ama fikirlerinin ne yönde olduğunu tam anlayamıyordum. Çünkü her ne kadar sözleriyle beni bastırmaya çalışsa da yaptıklarıyla yanımda olmuştu. Bugün birçok şeyi onun desteğiyle halletmiştim. Hastanede canımı sıkmış olmasına rağmen.

"Sen buradaki herkesi aynı kafada sanıyor olabilirsin ama durum öyle değil. Ben de doğruyu yanlışı ayırt edebilirim ama babama ve değerlerime sahip çıkıyorum. Çünkü bu toplumda yaşıyorum."

"Bırak Allah aşkına,"dedim sinirlenip ayaklanarak. Kalp atışlarım aniden hızlanmıştı. "Bir kadının bacak arası namus olarak görülüyor, herkes iki damla kanın, bir çarşafın peşine düşüyor ve siz buna 'değer' diyorsunuz. Kusura bakma ama ben böyle değere sahip falan çıkmam!"

FUNDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin