Selamm!
Son zamanlarda sıklaşan yorumlar beni aşşşırı mutlu ediyor, sevgi pıtırcığı olup bölüm yazıyorum 😅😅
Nasılsınız? Her şey yolunda mı? Ben sınavlara hazırlanmaya çalışıyorum, bu yıldan da sağ çıkarsak her şeyi atlatırız biz bence 😅
Bu arada dikkat! Dikkat! Geçtiğimiz bölümde yorumlarda birçoğunuzun Sinan'ı merak ettiğini ve onunla ilgili bir şeyler yazmamı istediğinizi söylediniz. Ne yalan söyleyeyim ben de kendisini çok özledim 🙈
Amaa üzülerek söylüyorum ki şu anda kurgusal açıdan ona dair bir şeyler ekleyemem. Fakat önceki bölümlerde gördüğünüz üzere daha önce bir kitaba konuk olmuştuk. Sinan iki kurgu gereğince yine Star Işığı'na konuk olacak ve Funda'dan sonra neler yaşadığıyla ilgili sizler yani merak edenleriniz için orada açığa çıkmış olacak.
Bölüm önümüzdeki iki hafta içinde gelecek diye umut ediyoruz, bu süre içinde önceki birleşme için de Star Işığı'nı okumak isteyen olursa sltn1sl profilini etiketliyorum. Buradan hikayeye ulaşabilir, bölümleri okuyabilirsiniz. Şahsi tavsiyem olayı ve gidişatı anlamanız için kitabın tümünü okumanız tabii ama tercih size kalmış 🙈❤️
Keyifli okumalar diliyorum!
İki günün ardından, gitmeme bir gün kala güzel bir sürprizle uyandım. Birkaç gündür gecem gündüzüm Helin, Levent ve annemle geçmişti. Onlarla yatıp onlarla kalkıyordum ve evdeki hiç kimseyi umursamıyordum. Onları umursamamayı öğrenmek çok güzeldi tabii ama onlar dediklerimin de pek umrunda sayılmıyordum. Herkesin kendi halinde olduğu, sakin bir dönemdeydik ki bu beni oldukça endişelendiriyordu. Her an bir patlama olacak gibiydi. Duyduğuma göre Şahin'in karısı düğünden beri babasının evindeydi ve doğumuna da az kalmıştı... Gizem'in o evde çektiği yalnızlığı bilmek bu bilgiyle beni daha çok üzüyordu.
Fakat bu sabah kapı çalmış, Leyla ve Gizem gelmişlerdi. Hastaneden çıktığımız günden beri Gizem'i görmüyordum. Son halinden daha dinç görünüyordu. Görür görmez koşup boynuna sarılmıştım. Yanında çocukları yoktu, yalnızdı.
"Leyla Abla geliyorken ben de gelmek istedim, evdekiler de bir şey demeyince tuttum çocukların elinden,"dedi keyifle Leyla'nın çocuklarını kast ederek. O kadar çok yeğenim vardı ki onlarla yeni yeni tanışıyordum. Şahin'in üçüncüsü yolda olmak üzere iki, Yusuf'un iki ve Gizem'in de üç tane çocuğu vardı.
"Nasıl gidiyor, her şey yolunda mı evde?"diye sordum Helin'e kahvaltıda çıkan bulaşıkları yıkamasında yardım ederken. Maalesef ki her sorduğumda cevapsız kaldığım bir nedenden ötürü bulaşık makineleri yoktu ve onca bulaşığı elde yıkamak zorunda kalıyorduk.
"İyi sayılır... Salih'e bir şey anlatmadım, normal bir kanama dedim..."dedi sesini alçaltarak. Kimsenin durumunu bilmesini istemiyordu. Ama ne yapıp edip onu bu çıkmazdan kurtaracaktım.
"Yaralı ya, nazlı zaten. Gözü korkmuş sanırım, çocuklara da bana da iyi davranıyor. Sabah bile git ailenle zaman geçir ablan gelmişken, dedi. Çocukları da evde bıraktım, küçük görümcemin yanına. Geldim hemen! Eşref saatine mi denk geldim, anlamadım ki? Adam şaşırdı herhalde!"
Onun keyifle anlattıklarını yüzümde çaktırmamaya çalıştığım acı bir gülümsemeyle seyrediyordum. Eşinin onun üzerinde yaptığı baskı ve gördüğü muamele ağrıma gidiyordu. Yapabildiğim tek şeyse dişlerimi sıkıp sabretmekti.
"İyi denk gelmiş! O zaman ne yapalım, vaktimiz güzel geçsin!"dedim sonunda biten bulaşıkları bırakıp ellerimi kurularken.
"Aslında,"dedi Helin'e bakarak. "Hazır vaktimiz varken saçlarımı keser misin, Helin? Uzadılar yine."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FUNDA
Fiksi Umum"Kaç yaşına gelirseniz gelin kendi özgürlüğünüz için savaşmıyorsanız asla büyümüş sayılmazsınız!" *** Küçük bir kız çocuğuydu; abisinin yaptığı hatanın bedelini ödemek için. Küçük bir kız çocuğuydu; beyazlar içinde karanlığa gömülmek ve adına töre d...