İşte başlıyorum.
Yolculuk nedir ki, bizim için hazırlanan yolda öylece elimizi kolumuzu sallayarak yürümek midir yoksa kendi yolumuzu kan ve ter dökerek inşa etmek mi?
Buna vereceğim cevap en başından belli görünüyor değil mi?
Insanlar kendi yollarını çizerek ilerlerler hayat denen sonsuz seçenek havuzunda. Kimi zaman çakışır başkalarıyla, istemsizce etkilenir yolumuz belki bir anlığına belki ebediyyen. Bizi bu kadar düşündüren nedir ki? Yaşar ve ölürüz işte! Ama kendi yaşamımız başkalarını özellikle sevdiklerimizi derinden etkiliyorsa uzaklasiriz bazen zor da olsa. Belki de onların iyiliği için...
Bu durumda, "Terk etmek mi zor terk edilmek mi?" Sorusu gelecek akıllara. Denecek ki terk edilmekdir zor olan. Giden yoluna gider kalan anılarla baş etmeye çalışırken acı çekecek... ilk cevap elbette, terk edilmek daha zor, olur.
Ama her zaman öyle mi olur?
Zor, hem de öyle zor ki bazen terk etmek, terk etmek değil de zorunda kalmak...
Peki terk edilmek ne denli zordur bilir mi terk eden? Bilir ya. Terk eden zihin üstadıysa bilir; hem de zihninden ve yüreğinden bilir. Terk edilenin çektiği acının on mislini çeker o terk eden. Her ayrıntısıyla anbean bilir o acıları. Ve unutmak da yoktur zihin ustasının lügatında. Anılar en ince ayrıntısıyla orada kafasının içindedir.Gözlerinde yaşlar kurumaz geceleri terk edileni düşünürken.
Ah! Içim geride bıraktıklarıma yanadursun ben ilerlemek zorundaydım. Her şeyi bilerek terk etmek ne zor işmiş. Her an onların ne hissettiğini bilerek gitmek ne zor işmiş. Çok istese de geri dönememek ne zor işmiş!!
***
Giriş bölümüdür kendileri. Dayanamadım yazdım. Sanırım bölüm de gelecek yakında.
♡♡♡
Görüşmek üzere...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. ❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Oyunları 2 : Arayış
FantasyZaman geçti ve her şey değişti. Küçükler büyüdü ve duygular gelişti. Kaçan yakalanmak istiyor ve ip uçları bırakıyor. Tüm bunların anlamı ne? O gün gelmiştir ve arayış çift taraflı bir şekilde başlıyordur. Bu sefer onları durduran en büyük engel ken...