Biri. Bizi. Kurtarsın.
Bana ne olduğunu sormak için ağzını açan Aslı'ya dönüp işaret parmağımı dudaklarıma bastırarak susmasını işaret ettim. Düşünce çok uzaktan geliyordu ve odaklanmam lazımdı.
Keşke bizi duyan biri olsa
Kral bizi kurtaramaz mı acaba
Gözlerimi kapatarak iyice odaklandım. Zihnim diğer şeylerden soyutlaşarak düşünen kişilerden birininkine doğru yol alırken bir an nefesimin kesildiğini hissederek gözlerimi başkasının gözünden açtım.
Çok, çok sıcaktı. Öyle sıcaktı ki zihnine girdiğim kişi önündeki insanları net seçemiyordu. Burası çöldü ama insanların yaşayabildikleri kısmı değildi. Bir tepenin üstünden yürürken incecik kumlar insanların ayakları altında tepeden aşağı kayıyordu. Kimse konuşmuyordu. Kirlenmiş açık renk örtüleri kafalarına tutarak güneşten korunmaya çalışan siyahi insanların en önde gidenleri bu örtüler yerine şemsiye tutuyorlardı başlarına. Geri kalan insanlar perişan halde ve susuzken bir tek insan topluluğunun en önündeki altı kişi gayet dinçti. Daha çok ayrıntı öğrenmeliydim.
-Bizi nereye götürüyorlar?
Konağım düşünmeye devam etti.
Bizi köyden alıp bu cansız çöle neden getirdiler, bize ne yapacaklar? Korkuyorum.
Gözlerimin önüne gece vakti uykularından kaldırılıp köy meydanında toplanmış ağızları ve elleri bağlı insanların görüntüleri geldi. Korkmuşlardı ama neden kaçırıldıklarını biliyorlardı. Bizim büyü güçlerimizi istiyorlar.
Konağımın gözünden bakmaya devam ettim ama nerede olduklarını anlamıyordum, çölde herhangi bir yer olabilirdi. Tutsak olan zihinler arasında dolaşarak cevap aramaya çalıştım ama kimsede bu yoktu. En öndeki altı kişiden birinin beynine girmekten başka çarem kalmamıştı. Ama dikkatli ve çabuk olmalıydım. Beni fark ederlerse kaçmaları ihtimali büyüktü ve eğer bu insanlar Ava'nın ayakçılarındansa zihin oyunlarına karşı eğitimli olmalılardı. Neyse ki karşılarında sıradan bir zihin oyuncusu değil bir zihin ustası vardı.
Kendi zihnime dönmeden derin bir nefes alarak zihin kalkanlarımı güçlendirdim. Beni fark etmemelilerdi. Sadece tek bir soru, nereye gidiyorlar, bunu bulmalıydım. Çok daha dikkatli bir şekilde öndeki insanlardan birinin zihnine sızdım. Soru sormak yoktu, bilgiyi kendim arayacaktım.
Benliğim adamın beyninin kıvrımlarında dolaşırken dikkat dağıtıcı diğer şeylerden uzak durmaya çalışıyordum. Sadece bir tek şey... Buldum! Zihinden fark ettirmeden sıyrılıp kendime döndüm.
-Buldum!
-N-neyi buldun? İyi misin?
Aslı'ya cevap vermeden önce ayağa fırlayıp beni takip etmesini işaret ederek odamdan çıktım ve koşmaya başladım. İnsanların bakışlarını önemsemeden tüm hızımla koşarken Aslı yanımda beni takip ediyordu. Bu sırada aynı anda zihinlere fısıldamaya başlamıştım. Kaybedecek zamanımız yoktu.
Baba! Çölün içindeki boyut kapısına gitmemiz gerek hemen boyut kapısının yanına gel
Anne, bizi merak etme, her şeyi yoluna sokacağız
Dicle, Çağan, Adofo, boyut kapısına koşun, acil bir işimiz var
Boyut kapısının saklandığı saray kısmına geldiğimde bir an durarak soluklandım, bu gizli kapı yanımızda herhangi bir kral ya da kraliçe olmadan açılamazdı. Prenses olmam bile yeterli değildi.
![](https://img.wattpad.com/cover/208503031-288-k125492.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Oyunları 2 : Arayış
FantasíaZaman geçti ve her şey değişti. Küçükler büyüdü ve duygular gelişti. Kaçan yakalanmak istiyor ve ip uçları bırakıyor. Tüm bunların anlamı ne? O gün gelmiştir ve arayış çift taraflı bir şekilde başlıyordur. Bu sefer onları durduran en büyük engel ken...