Ekstralar 3 : Buluşma

278 29 41
                                    


Ateş daha iyi görebilmek için bir an duraksarken Dicle, sırtını göğe kadar uzanan çınar ağaçlarından birine yaslamış boyut kapısının girişine bakıyordu. İkisinin gözleri bir araya geldiğinde karşılıklı kalpleri titredi. 

Dizle hemen gözlerini kaçırırken Ateş gözlerini kısarak gülümsedi, işte şans buydu. 

Hemen arkasından boyuta giren Aby ve Çağan'a bir kez daha dönüp bakmadan aceleci ve heyecanlı adımlarla Dicle'ye doğru ilerlemeye başladı ateş ustası. Gözleri güç ustasının dışında etraftaki kimseyi görmezken kendisine doğru geldiğini gören kızın ağaçların arasından kaybolmasıyla ormanın içine doğru koşmaya başladı. Diğerleri de günlük diğer işlerine doğru yol almaya başlarken ormanın daha derinlerine koşan sadece onlardı. 

Dicle, ilk başta göz önünde olmamak için ormanın içine doğru olan hareketini ardından koşmaya başlayan Ateş'in acelesiyle bir kaçma kovalama yarışına döndürürken gittikçe artan hızıyla ormanda bilmediği yönlere koşuyordu. Hızıyla saçlarındaki toka çıkmış, ipek yumuşaklığındaki siyah saçları özgürce dalgalanmaya başlarken düşmeden önce tokasını son anda tutmuştu. Güç ustasının akıl almaz hızıyla afallayan ateş ustası ise onu gözden kaybetmemek adına hızlanırken iki gencin de kalp atışları ormanda yankılanıyordu. 

Bu iki gencin birbirini kovalamasını izleyen başkaları da vardı. Birkaç minik orman perisi onların yanlarından hızla geçip gitmesini kıkırdayarak izlerken gençlere yardımcı olmaya karar verdiler. Her peri türü gibi orman perileri de aşka aşıktı, ve dramaya bayılırlardı. Önden giden kızın önüne ufak tefek ağaç kökü gibi engeller koydular. Kız hiç aldırmadan hepsinin üstünden atlarken oğlanın kıza yetişebilmesi için onun yolunu temizlediler. Yorgun Ateş aradaki farkı kapatmaya başlarken yine de enerjik Dicle'ye yetişmesine daha vardı. 

İki orman perisi ağaçların arasında süzülürken birbirlerine bakıp kafa salladı. Çiçek yapraklarından yapılma elbiselerinin içinde hızla uçarak aniden kızın önüne çıktılar. 

Aniden karşısına çıkan iki parlak şeyle şaşkına dönen Dicle afalayarak dururken arkadan hızla gelmekte olan Ateş'in de gözleri ışıkla geçici olarak kör olmuştu. Önünde duran şeye hızla çarpan Ateş o şeyi de beraberinde götürerek yere doğru uçmaya başladı. Yaptıkları şeyin sonuçlarını gören periler kimsenin zarar görmemesi için toprağın üzerini yumuşacık çimenler ve çiçeklerle doldururken çarptığı şeyin ne olduğunu anlayan Ateş havadaki kollarını hızla ona doladı ve havada 180 derece döndü. 

Ateş'in sırtı yumuşak olsa da yine de sırtını acıtan zemine çarptığında o anki panikle kolları arasında tuttuğu şeye sıkıca sarılmıştı. 

Dicle hızla olup biten olaylar arasında ne olduğunu algılayamazken üzerinde yüz üstü uzandığı yerde hızla atan kalp atışlarıyla burnunun ucundakine bakıyordu, ellerini bu epey uzun kişinin göğsüne yaslamıştı. Ateş, kollarını Dicle'nin belinden sırtına sıkıca dolamış durumdayken gözleri kapalı bir şekilde rengarenk çiçeklerin arasında yatıyordu. Kızıl saçlarının arasında yanan ateş sönmeye yüz tutmuşken saçlarının rengine tezat olan yeşilliğin arasında eşsiz görünüyordu. Dicle'nin kalp atışları daha da hızlanırken yetmezmiş gibi bir de Ateş gözlerini açtı. Göğsünde yatan güzel kızın siyahlı saçları boynunun iki yanından aşağı akıyordu. 

Yaptıkları işten memnun olan periler el ele dans etmeye başlarken daha önce yakın dövüş sırasında bile kimseyle bu kadar yakın olmayan Dicle'nin nutku tutulmuştu. Ateş ise büyülenmiş gibiydi. 

-Merhaba...

Ateş'in sesiyle kendine gelmeye başlayan Dicle'nin beyaz yüzü kızarmaya başlarken yapacağı ani bir hareketle Ateş'i incitmekten korkarak öylece duruyordu. Sadece boynunu hafifçe havaya kaldırarak geri çekilmeye çalışmıştı. 

Zihin Oyunları 2 : ArayışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin