Acil Durum

286 21 84
                                    

(Hikayede ki herşey hayal ürünü olup, gerçekle bağlantısı sadece korona virüsüdür!)

Başlangıç tarih ve saatiniz..

Ütopik bir evrende yaşıyoruz. Ben ve kuzenim Samida. Ailemizden ve topraklarımızdan uzak olan bu evrende hayatımızı devam ettirmeye, iyi bir gelecek için çalışmaya devam ediyoruz. Kendi hesaplarımıza göre 3 yıl 96 gündür bu evrendeyiz. Dünyamıza göre çok farklı özelliklere sahip olan bu evrene artık alıştık ve biz de bu evrenin bir parçası olduk. İlk gün yaşadığımız şaşkınlığı anımsadım bir an; çocukluk hayalim olan uçan bisikleti gördüğümde ki tuhaf bakışlarım da ki şaşkınlık ve sevinci halen dün gibi hatırlıyorum. Halbuki uçan bisiklet bu evrenin en normal özelliklerinden birisiymiş ve ben şimdi uçan bisiklete binme hayali kurmuyorum. Belki büyüdüm ya da bu evren benim uçsuz bucaksız hayallerimi aldı benden. Kim bilir...

Dünyamızda yapılan üniversite sınavları sonucunda ikimizde en beter puanları alarak ailemizin yüzünü kara çıkardık ve dünyanın dışına gönderildik. Dünya insanları arasında artık zeki olmayan kişiler kabul göremez hale gelmiş, sisteme uymayan beyinler ve düşünceler için Evren denilenilen bu yer müstehak görülmeye başlamıştı. Buraya gelen gençler bir daha aileleri ile görüşme fırsatı elde edemiyor yaşamının geriye kalan kısmını evrende geçirmek zorunda kalıyordu. Resmi olarak Evren Universitesi kazanmış olarak gözüküyor olsak bile aslında burayı kazanan her genç gözden çıkarılmış, işe yaramaz olarak kabul ediliyordu. Her ne kadar biz de bu sonuç karşısında kırk gün kırk gece ağlasak da burada yaşamaya alışınca Dünya ve saçma sisteminden kurtulduğumuz için mutlu hissediyorum.

Sıcak yıldız suyumun hazır olduğunu bildiren Şirin ile düşüncelerden sıyrılıp kendime geldim. Şirin, evimizin robot kraliçesi. Evin yönetimi kendisinden sorulur ancak biz ona Şirin adını koyduk. Evren yönetimine göre adı Şişi450 olsa bile biz iki Türk ona bu ismi layık gördük. Bunu da evin içinde ki bir sır olarak kodlayarak Şirin'in bizi ihanet etme olasılığını ortadan kaldırdık. Evrenin en önemli kurallarından birisi; Dünya'ya dair hiçbir şeyin aramızda konu olmaması, Dünyayı hatırlatacak konular konuşulmaması olduğu için tedbirli davranmak zorundaydık.

Yıldız suyumu içerek Samida'nın odasına girdim. Oda halen gece modunda olduğu için karanlıktı. Göz devirerek gündüz moduna getirdim. Bir kaç defa seslenmeme rağmen sevgili kuzenim beni duymuyordu. Uykucu bir şirinemiz daha vardı evde.. Aklıma gelen hınzırca bir düşünce ile dudaklarım iki yana kıvrıldı. Kolumda mi ekran ile bir kaç oynama yaparak evin hoparlörünü açtım ve abisinin sesine benzeyen robatik sesi hoparlöre verdim.

"Esma!" diyen gür ses evde yankılanırken Samida telaşla yataktan kalktı. Şaşkın gözler ile etrafına bakarak bir kaç saniye nerede olduğunu algılamaya çalıştı. Bu hali aşırı komikti ve gülmemek için kendimi zor tutuyordum. 'Abi' diye mırıldandıktan hemen sonra gözleri beni buldu, olayın gerçekliğini anlayarak omuzlarını düşürdü ve ofladı. Dayanamayarak delice bir kahkaha koyuverdim ortaya.

"Şila!" dedi sinirle. "Kaç kere diyeceğim yapma şunu diye?"

Soğumaya yüz tutan yıldız suyumdan yudumladıktan sonra kızgın panda tatlılığında olan kuzenime cevap verdim. "Sen de beni buna mecbur bırakıyorsun ama ben ne yapayım!"

Tatlı suratıma dayanamamış olacak ki o da göz devirerek güldü halime. Ancak hızlı refleksi ile yataktan yastığı alıp fırlatması bir olmuştu. Ve ben neye uğradığımı şaşırarak kıl payı yastık darbesinden kurtulmuştum. İntikam almak isteyen yüzünü görünce bu defa onu fazla sinirlendirdiğimi anladım ama yine de gülmekten kendimi alamadım. "Pandalı pijamaların ile hiç ciddi durmuyorsun tatlım," diyerek kaçmaya başlarken o da başka bir yastık alarak peşime takılmıştı çoktan.

Sene 3019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin