Bu bölüm bol bol yorum istiyorum :)
"İyisin değil mi?" diye sordum kuzenimin ellerini tutarken. Dakikalar geçmişti ama ortamda ki herkes şoktan çıkmamıştı henüz. Ne yaşamaya gelmiştik! Ne yaşıyorduk!
"Gözümün önünde yok oldular Şila," derken bakışları donuktu. Ailemin bir parçasıydı onlar, dayım da annem kadar soğuk bir yapıya sahipti ama seviyordum. "Şimdi onlara ne oldu? Anlayamıyorum." Oturduğumuz yerde daha çok sarıldım kuzenime. Benim ailem oydu. Onun ailesi bendim. Titreyen sesiyle devam etti. "Öldüler mi?"
Yavaşça ayrıldım ve cevap vermek için kendimi zorladım. Ama cevabını bilmediyim soruları soruyordu. Bütün cevaplar Emre'deydi. Celladımız mı yoksa kahramanımız mı belli olmayan Emre..
Alice'in sesiyle ona doğru döndüm. "Her şey," dedi inanamıyormuş gibiydi. "Her şey yok olmuştu."
Yolculuk yaptığımız kapsülde ki herkes buradaydı. Kimoni ve sağlıkçı çocuk hariç.. "Onların yok oluşunu seyretmeye mi geldik buraya neden herkes sus pus oldu böyle?" Tural'ın sesi gergindi. Her halinden anlaşılıyordu öfkeli olduğu. Gözlerim istemsizce Ömer'e döndü. Mekanda bizden uzakta olan bir kenara çekilmiş, duruyordu. Evet, sadece duruyordu. Donuk ve ifadesiz haliyle..
Onu böyle görmek kalbimi acıtmıştı.
Adiel'de bulunduğu köşeden ortaya, bizim oturduğumuz yere geldi. "Hani bütün planlarımız tamamdı! Her ihtimale karşı ekstra plan yapıyordun Perla bey! Ne oldu şimdi? Bu muydu dahiane planın!"
Adiel'e sinir olurken Ömer'e baktım. Hiç aldırış etmeden duruyordu yerinde. Onun yerine Tural hareketlendi ve oturduğu yerden kalkarak Adiel'in karşısına dikildi. "Her şeyi ondan beklemeseydin de kendin plan kursaydın o zaman," dediğinde içimin yağları erimişti. Yürü be Tural kim tutar seni..
"Bana güvenin, bana inanın demesini iyi biliyordu ama," diye sinirle soludu Adiel. Ellerini iki yana açtı. "Şu halimize bak! Daha nerede olduğumuzu bile bilmiyoruz."
Onlar tartışırken Alice transa girmişcesine "Her şey yok oldu," diye mırıldanıyordu. Samida yanımdaydı ama yok gibiydi. Ömer, kendisinden konuşulmasına rağmen hiç aldırış etmiyordu. Ve Mito, bizim oturduğumuz koltuğun tam karşısında ki koltuğun dibine çökmüş Samida'ya bakıyordu. Hissizce..
Böylesine dağılacağımızı hiç tahmin etmezdim. Bizi toparlayacak birisi lazımdı.
Gözlerim Emre'yi aradı. Bilgisayarların başında ki döner sandalyesinde oturmuş dikkatle bir şeylere bakıyordu. En sağlıklı görünen kişi oydu şuan.
"Kes lan, kes," diyen Tural ile kendime geldim ayakta birbirine girmek üzere olan ikiliye baktım. Adiel öfke saçan sesiyle diklendi. "Ailemi kaybettim ben sizin yüzünüzden lan!"
Onları ayırma girişiminde bulunmak istemedim, kim vurduya gitmek istemiyordum. Ömer daha fazla tepkisiz kalamamış olacak ki seslice konuştu. "Onlar ölmedi!"
Sesi herkesi etkisi altına almıştı. Yavaşça ortaya doğru adımladı. Şimdi herkes onun ağzından çıkacak kelimelere odaklıydı. Emre ve Mito hariç..
"Bu yaşananlar sadece bir halüsinasyon," dedi.
Samida hızla ayağa kalktı. "Gerçekten ölmediler mi?"
Alice "Bu saçmalık," dedi gergin sesiyle. "Her şey yok oldu, her şey.. Bunu kim yaptıysa intikam almalıyız."
"Ne yok olmasından bahsediyorsun sen sabahtır ya! Biz buraya ailemizi kurtarmaya geldik. Ve kurtaracağız," dedi Tural. Ömer'e doğru ilerledi, elini omzuna koyduğunda destek almak ister gibiydi. "Değil mi kardeşim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sene 3019
FantasySene 3019. Covid-19 isimli yeni tip virüs tüm dünyanın yok olmasında ki başlangıcı yapmıştı. Sadece son altı ayda dünya nüfusunun dörtte birini öldüren bu virüs; Evrenistlerin sevinci haline gelmişti. İntikam dolu ruhlar, acımasız düşüncelere sahip...