Başlıyoruz...
Samida'nın Sanal Günlüğünden;
Her şey o gün başlamıştı. Sevdiğim adamın gözlerinde gördüğüm bitmişlik, hissizlik benim içimi acıtmıştı. Ailemize kavuşacağımızı sanarak bindiğimiz o gemi bizi ölüme götürüyordu. Çocukluğumdan bu yana macera tutkunluğum yüzünden başıma gelmeyen kalmamıştı. Halbuki ben güçlü bir kız değildim. Neden macera diye tutturmuştum ki sanki? Aptal kafam!
Şimdi elime bulaşan kanları temizlemeye çalışırken gözlerimden dökülen yaşların da kana bulanmasına neden oluyorum. Dünyaya gelmek istediğim güne içimden lanetler savururken dışımdan sadece susuyorum. Konuşmayı seven ben, sadece susuyorum.
Sene 3019. Aylardan Mayıs. Günlerden hüzün..
Ve ben tam bugün ölmek istiyorum.
Elimde ki kanları temizledikten hemen sonra, dünya denilen bu alçak yerde ölüp gideceğim. Tıpkı sevdiklerim gibi..
...
Rüya (Şila);
Elimde hissettiğim sıcaklık sol tarafıma dönmeme neden oldu. Ömer o sıcak bakışıyla bana bakıyor benim iyi olup olmadığımı kontrol ediyordu. Son yaşadıklarımızdan sonra ne kadar iyi olabilirdim ki?
Yine de ona gülümsedim. O bunu hak ediyordu çünkü.
Kapsülde ölüm sessizliği vardı. Kimsenin konuşacak gücü yokmuş gibiydi. Mito'nun kapsüle gelmesinin ardından yarım saat kadar geçmeden geminin komite liderlerinden iki kişi geldi kapsüle. Gemi'yi yöneten ekibin değiştiğini bildirdiler. Dünyada ki görev yerlerinin değiştiğini ve onların bildirisine göre hareket edilmesini söylediler.
Tıpkı gerçek bir Evrenist gibi..
Onlar konuştukça hepimiz şok olmuş ifadeyle bakıyorduk. Mito mu doğru söylüyordu yoksa bu adamlar mı? Kime inanacağımı şaşırmıştım.
'Bir şeyler konuşmayacak mıyız?' Beyin grubuna konuşan Tural'ın sesi ilk defa bu kadar ciddi geliyordu.
'İşler çığrından çıkıyor neyi konuşalım!' Adiel her zaman ki gibi felaket tellalıydı.
'Kim doğru söylüyor sizce?' diye soran kişi Kimoni oldu. Onun varlığını yeni fark ediyordum. Yavaşça başımı kaldırıp ona doğru baktım. Çok sakin görünüyordu.
'Neredeydin sen?' dedim.
Bakışları temkinli bir şekilde beni buldu. Tek kaşını havaya kaldırdığında 'Ne zamandır hesap soracak konuma geldin sen?'
Gözlerimi devirdim. 'Neredeydin!' diye tekrarladım. Ve fark edilmemek adına Mito ile yeni çocuğa baktım. Mito gözlük ekranlarının ikisini de açarak siyah konuma getirmişti. Kendi kafasında planlar kuruyordu muhtelemelen. Yeni çocuk çok dikkatli değil gibiydi.
'Bu seni hiç ilgilendirmez.'
'Evet, onu ilgilendirmez hepimizi ilgilendirir.'
'Ömer, bana güvenmiyor musun?'
'Şuan konuştuğumuz konu bu mu cidden? Neler oluyor, kim doğru söylüyor, kim yalan söylüyor onu bulmalıyız önce.'
Alice sinirli ifadesiyle bakıyordu herkese. Dışardan gören bir kişi kesinlikle içinden bir şeyler konuştuğunu anlayabilirdi. Tıpkı Dexa gibi. Bizi anlamıştı..
O çocuk zeki Şila. Belki de şuan sizi dinliyor bile olabilir!
Bu düşünceyle ona baktım. Bakışları anında beni buldu. Ve gözleri hafif kısıldı. Mimikleri sanki gülümsemek ister gibiydi. Ne demekti bu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sene 3019
FantasySene 3019. Covid-19 isimli yeni tip virüs tüm dünyanın yok olmasında ki başlangıcı yapmıştı. Sadece son altı ayda dünya nüfusunun dörtte birini öldüren bu virüs; Evrenistlerin sevinci haline gelmişti. İntikam dolu ruhlar, acımasız düşüncelere sahip...